Bildiğiniz üzere devlet desteklerinden ve yatırımlardan bahsediyorum. Bunun yanında bölgemiz insanının karşılaştığı sorunları yönetimsel veya işlevsel olarak dile getirmeye çalışıyorum. Bugün de değerli yöneticilerimize acil çözümlenmesi gereken ve hayati önem taşıyan bir konudan bahsetmek istiyorum.

“Kırsal Kalkınma” destekleri ile çiftçimizi güçlendirmek mi istiyoruz yoksa büyük yatırımcıları daha da mı büyütmek istiyoruz(?) sorusunu yöneltmek istiyorum. 

Kırsal da yatırım yapacak küçük ve orta ölçekli bir çiftçimizi veya süt inekçiliği yapmak isteyen bir çiftçiyi ele alalım.  

“Tarım arazilerine inşaat (çiftlik veya depo veya kurutma tesisi) yapabilmek için belediyeler Tarım İl Müdürlüğünden görüş alıyorlar, alınan görüşteki m2'ye istinaden de inşaat ruhsatı veriliyor ve inşaat tamamlanınca da iskânı veriliyor. Peki bu yere işletme ruhsatı alınabiliniyor mu ? Cevap hayır! Peki bu yatırımcı işletme (iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı) ruhsatı alamaz ise desteklemeden faydalanabiliyor mu ? Cevap hayır! 

Mevcut araziye devlet desteklemelerinden yararlanabilmesi için “Mevzi İmar Planlaması” yaptırması gerekiyor. Yapılacak olan işlem hem süre itibarı ile en az 5 ay hem de kırsalda faaliyet gösteren yatırımcı için 30 ila 50 bin TL arasında bir külfet. Sorunu nasıl aşacağız? Örneğin 30 veya 50 baş kapasiteli bir yer yaptırmayı planlayan bir kişi kendi imkânları ile yaparsa inşaatını yapıp iskanını alıyor ve kimseye sormadan orda işini yapıyor. Ama bunu devlet destekli yapabilmesi için ilk etapta projeler dâhil 70-80 bin lira masraf etmesi gerekiyor. Yapılacak olan tesis bir milyonluk ise bu parayı gözden çıkarılabilinir peki küçük ve orta ölçekli çiftçimiz besicimiz ne yapacak? Desteğe başvurmadan kendi imkânları ile eski düzen modernizeden uzak bir “ahır” yapacak ve çalıştırmaya devam edecek. O zaman kırsal kalkınma kimin işine yarayacak?

Tarım arazilerinin korunması bizde istiyoruz. Ama inşaatı ve iskânı alınan bir yer için işletme ruhsatının verilmemesi bir hayli önemli. Yani biz çiftçiden Meram Yeni Yoldaki parselin ticarileştirmesine eş değer bir işletme arazisi yapmasını istiyoruz. Aslında bu ruhsatı organize hayvancılık alanlarında almak çok kolay. Fakat kaç mahallemizde organize bölge var ?  Parmakla sayılacak kadar az. Kurumun istemiş olduğu işletme belgesi doğru ama bunu organize bölgesi bulunmayan mahalleler için ele alırsak çok büyük yanlış. Büyük yatırımcılar için sıkıntı ise bütün bu prosedürlerle uğraşmak yerine el sallayıp geçiyorlar. Hani hep deriz ya bürokrasi diye! Türkiye genelinde olan bir sorun bu. Fakat ben bölgemiz için bunun acil çözülmesini istiyorum. Her seferinde yatırımların önündeki engellerden bahsediyorum. Ben çiftçiden emekçiden yanayım bu şekilde yaparak bu insanlara pranga vuruyoruz. Büyük işletmelerin böyle bir sorunu zaten yok onlar her prosedürü yerine getirerek desteklerini alırlar. Sonra biz de bunun adına “Kırsal Kalkınma” destekleri deriz. Hayır, efendim bunun adı kırsal pranga. Şöyle bir gezin yeni adıyla mahalle eski adıyla köyleri kaç vatandaş yararlanmış?  Ben hep bunun cevabını soruyorum neden kimse mazlumun yanında değil? Ben sayın yöneticilerimizden rica ediyorum; büyükler zaten işlerini yapıyor bu insanlara yardımcı olun, yol gösterin önünü açın ki bu insanlarda devlet “baba” dan faydalansınlar. Kazancınız bereketli olsun.