Konya Ovası’nın kuzeyinde bulunan ve geniş tarım arazilerinde üretimini sürdüren Kulu’da, tarımsal üretimin geliştirilmesi ve birim alandan daha çok verim elde edilmesi için bölgedeki toprakların suyla buluşturulması gerekiyor. Su kaynaklarının neredeyse tükenme noktasına gelmesi başta olmak üzere tarımsal üretimde birçok sorunla karşı karşıya kalan bölge çiftçisi tüm zorluklara rağmen üretmekten ve ülke ekonomisine katkı sunmaktan vazgeçmiyor.

Kulu Ziraat Odası Başkanı Cengiz Öztürk, Kulu’da tarım ve hayvancılık faaliyetleri, Kulu’nun tarımsal üretim potansiyeli, bölgede üretilen tarım ürünleri ve üretimin sürekliliği için yapılması gerekenler ile Kulu Ziraat Odası olarak bölge çiftçisinin faydasına sundukları hizmetleri anlattı. Başkan Cengiz Öztürk, bölgede tarımın sürekliliğinin sağlanabilmesi ve daha çok üretim yapılabilmesi için Kulu’nun suya hasret topraklarının bu hasretinin bir an önce bitirilmesi gerektiğini dile getirdi.

‘SU KAYNAĞI SADECE 26 KİLOMETRE UZAĞIMIZDA’

Kulu Ziraat Odası olarak bölgedeki çiftçilerin sorunlarını yakından takip ettiklerini, çiftçilerin sorunlarını ilgili kurum ve kuruluşlara aktararak bunların takipçisi olduklarını diğer yandan da kendilerinin yapabileceği düzeydeki yatırımları çiftçilerin hizmetine sunduklarını dile getiren Kulu Ziraat Odası Başkanı Cengiz Öztürk, bölgelerindeki en büyük problemin susuzluk olduğuna vurgu yaptı.

Su kaynağına sadece 26 kilometre uzaklıkta olmalarına rağmen susuzluk çektiklerini ve bu sorunun bir an önce bitirilmesi için bölgedeki ilçelerin ziraat odalarıyla birlikte çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Cengiz Öztürk, seslerini ilgililere duyurabilmek için daha gür bir şekilde haykırdıklarını ifade etti.

HİRFANLI AKIYOR, KULU BAKIYOR!

Kızılırmak üzerinde kurulan Hirfanlı Barajı’nın Kulu’ya sadece 26 kilometre uzaklıkta olduğuna vurgu yapan Kulu Ziraat Odası Başkanı Cengiz Öztürk, “Hemen yanı başımızda bulunan bir su kaynağı var. Kızılırmak üzerinde kurulu bulunan Hirfanlı Barajı’nda biriken su aslında bizim topraklarımız için adeta ilaç niteliği taşıyor. Ancak yıllardır buradaki su boşu boşuna akıp gidiyor. İlçemize sadece 26 kilometre uzaklıkta bulunan bu önemli su kaynağının yönünü değiştirip Konya Havzası’nı beslemesi gerekiyor. Bölgemizde tarımın sürdürülebilir hale gelmesi için olmazsa olmazımız sudur. Çiftçimizin kaliteli ve daha iyi ürün üretebilmesi, topraklarımızdan daha çok verim alınabilmesi için en önemli faktör, sudur. Çiftçi olarak Konya Ovası’nın kuzeyinin suyla buluşması bizim en büyük arzumuzdur. Altınekin, Cihanbeyli ve Kulu’nun tarım arazilerinin suyla buluşturulması hem bölgedeki çiftçimizin refaha kavuşmasını sağlayacak, hem de birim alandan alınan ürünün artmasıyla birlikte hem bölgemiz, hem Konya hem de ülkemizin üretimine daha çok katkı sağlanmış olacaktır” ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİYİ ÇALIŞTIRAN SUDUR, SU OLMAZSA ÜRETİM DURUR

Tarımsal üretimin en büyük iki paydaşının toprak ve su olduğuna işaret eden Kulu Ziraat Odası Başkanı Cengiz Öztürk, “Allah, bölgemize verimli toprakları vermiş. Aslında bölgemize yetecek suyu da vermiş. Ancak bu iki önemli unsuru biraraya getirmek bizlere ve yöneticilerimize düşüyor. Hükümetimizin, bölgemizdeki su ihtiyacının ne kadar büyük boyutlara ulaştığını, bölgenin verimli tarım arazilerinin suyla buluşturulması halinde Konya Ovası’nın üretim potansiyelinin nasıl artacağını görmesi gerekiyor. Bölgemizin suya kavuşturulması için çalışmaların bir an önce başlatılmasını istiyoruz. Ziraat odaları olarak biz de bölgemize suyun gelmesi için şimdiye kadar nasıl çaba harcamışsak, bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya gayret edeceğiz. Çünkü suya büyük ihtiyaç var. Çiftçiyi çalıştıran sudur. Suyun olduğu yerde bolluk ve bereket vardır. Su olmazsa üretim de durur” diye konuştu.

‘KULU’NUN TARIM ARAZİLERİNİN SADECE YÜZDE 3’Ü SULANABİLİYOR!’

Kulu’da 1 milyon 250 bin dekar arazide tarımsal üretim yapıldığını ancak bunun yüzde 3 gibi küçük bir bölümünün sulanabilir tarım arazisi olduğunu vurgulayan Başkan Cengiz Öztürk, “Sulanabilir yüzde 3’lük tarım arazimiz de zaten elektrik enerjisi kullanılarak yeraltı kaynaklarındaki suyun çıkarılmasıyla gerçekleşebilmektedir. Bu durum maliyetleri en üst seviyeye taşımakta, istediğimiz kadar randımanla sulama yapmamıza engel olmaktadır” ifadelerini kullandı.

Kulu’nun tarım arazilerindeki bir diğer dezavantajının da Tuz Gölü’ne yakınlığı olduğunu dile getiren Cengiz Öztürk, “Bölgemizdeki tarım arazilerinde en çok üretimi yapılan ürünler arpa ve buğdaydır. Ancak bu ürünlerde de istediğimiz kadar verim alamamaktayız. Girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasının yanında Tuz Gölü’ne yakın olmamız nedeniyle de düşük verim almaktayız. Çiftçimiz artık üretimden vazgeçmenin arifesine gelmiştir. Ancak ilçemize getirilecek su ile çiftçilerimiz alternatif ürünler ekerek bir nebzede olsun ayakta durmaya çalışacaklardır” dedi.

‘ODA OLARAK ÇİFTÇİMİZİN HİZMETİNDEYİZ’

Kulu Ziraat Odası’nın kendisine ait oda hizmet binasında 6 personeliyle çiftçinin hizmetinde olduğunu dile getiren Başkan Öztürk, “Oda binamızda toprak analiz laboratuvarımız ve ilaç satış marketimiz bulunmakta, çiftçimize en az maliyetle en iyi ürünü ve en sağlıklı hizmeti sunmanın gayretindeyiz. Yine odamız bünyesinde faaliyet gösteren 2 adet eleme tesisimiz mevcut. Saatte 5 ton üretim yapabilmek kapasitesine sahip olan tesislerimizden birinde arpa ve buğday; diğerinde ise bakliyat elemesi yaparak çiftçimize hizmet veriyoruz. Yine odamıza ait makine parkında 2 adet anıza direk ekim makinası, 1 adet taş toplama, çapa makinaları, nohut ekim makinası, ağaç ekimi için burgu silindirler ve traktörümüz yer almakta; bu alet ve makinelerimiz çiftçimize en düşük maliyetle hizmet sunmaktadır. Çiftçilerimizden aldığımız parayı yine çiftçilerimiz için harcıyoruz” diye konuştu.

‘DAHA FAZLA ÜRETMEK İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ’

Kulu tarımının ve hayvancılığının gelişmesi için yapılması gerekenlerle ilgili bir rapor hazırladıklarını dile getiren Kulu Ziraat Odası Başkanı Cengiz Öztürk, tespit ettikleri sorunları ise şu başlıklar altında sıraladı:

Azalmakta olan yer altı su kaynaklarına dış havzalardan su getirilmesi.

Arazi toplulaştırılmasının hızlandırılması.

Hazine arazilerinin kiralanması veya satılması.

Sulu tarım yapabilmek için yer altı suyu kuyu ruhsatlarının açılması ve kullanılan kuyulara ruhsat verilmesi.

Sulamada kullanılan elektrik ödemelerinin aylık değil hasat zamanlarında ödenmesi.

Çiftçi eğitim seminerlerine ve kurslar yapılması. Örnek: arıcılık, halıcılık, dikiş nakış kursları.

Mera arazilerinin ıslahı ve ekonomiye kazandırılması.

Hayvancılığın desteklenmesi.

İlçemizde alternatif ürün olarak yıllık 250 bin dekar gibi ekilen nohut, mercimek, fasulye gibi üretimler için ilçemize paketleme tesisi kazandırılması.

RASİM ATALAY

Editör: TE Bilişim