YENİGÜN ÖZEL

‘Yeniden teslim olamayız!’

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Cuma günü yetkisini kullanarak, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin 14 Mayıs Pazar günü yapılmasıyla ilgili resmi kararı açıkladı. Böylece Yüksek Seçim Kurulu da seçim takvimini işletmeye başladı. AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Remzi Karaarslan ve Büyük Birlik Partisi Konya İl Başkanı Osman Seçgin  seçim süreci ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı olarak, Türkiye’yi daha ileri taşıma adına büyük gayret gösterdiklerini ve 2023 seçimlerinin bu anlamda bir milat olduğunu belirten Angı ve Karaarslan, Türkiye’nin geriye dönme lüksünün olmadığına dikkat çekti.

BÜYÜK BİR ACI YAŞADIK

Türkiye’nin büyük bir afetle sarsıldığını anımsatan AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, bu acının tüm Türkiye’nin acısı olduğunu söyledi. Türk milletinin deprem afetinin ilk gününden itibaren büyük bir birliktelik örneği sergilediğini vurgulayan Angı, “Türk milletinin tarihten gelen büyük hassasiyetle, bu yaramızı el birliğiyle sarmak için topyekun bir mücadele sergiledik, sergiliyoruz. Bu vesileyle depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Başta Cumhurbaşkanımız ve tüm bakanlarımız, Cumhur İttifakı’nın tüm bireyleri deprem bölgesinde vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için büyük gayret gösterdi, göstermeye de devam ediyor” dedi.

KİM HANGİ KARARI VERECEK?

Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını hatırlatan Başkan Angı, Millet İttifakı’nın aday belirleme süreci ve ortaya koyduğu politikaları da değerlendirdi. Millet İttifakı tarafından açıklanan adayın ve 12 maddelik manifestonun Türk milletine güven vermediğini dile getiren Başkan Angı, şunları kaydetti, “6’lı masa denilen ancak bize göre 6+1 olan masa, Cumhurbaşkanı adayını açıklamalar zorunda kaldı. Restlerin çekildiği masa, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını görünce, adayını açıklama karar verdi. Ama kendi içlerindeki birtakım pazarlıkların sonucunda masadan ayrılık oldu ancak birkaç gün içerisinde kulisler, görüşmeler derken yeniden masaya dönüş oldu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday olarak açıkladılar. Tabi daha önce Cumhurbaşkanı adayının bir genel başkan olmaması gerektiğini söyleyenler, bugün hem bir parti genel başkanını aday çıkardı hem de diğer parti genel başkanlarını Cumhurbaşkanı adayı yapacaklarını açıkladı. Üstüne üstük iki de belediye başkanını Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını, anayasada olmamasına rağmen millete yeni bir şeymiş gibi sundular. Millet İttifakı bu açıklamayı yaptığı gün benim aklıma 2001 yılı geldi. 2001 yılında 3 partili bir koalisyon vardı. 35 bakanlık vardı. Bir ekonomik kriz yaşandı ve ekonominin bir bakanlıkla yönetilemeyeceği, partiler arasında anlaşmazlıkların yaşandığı bir dönemdi. Şimdi bugünkü Millet İttifakı tarafından sunulan yapıda, bir de bakanlık paylaşımı olacak. Böyle bir durumda, acil kararlar alınması gereken bir dönemde, dış politikada bunca zorluklar yaşandığı, hızlı değişim süreçlerin yaşandığı bir dönemde nasıl bir hükümet mantığı ortaya konacak? Tüm partiler hangi konuya hangi ortak kararları verebilecek? Milletten ne kadar destek alabilecekler? İşin görünmez ortağı olan HDP de benim masada net olmam lazım diyor. Ankara ve İstanbul’da verdiğim desteği unutup kendi başınıza karar alamazsınız diyor. Eski koalisyon hükümetlerinin süslenmiş bir halini millete sunmaya çalışıyorlar. Ama milletimiz koalisyon dönemlerini çok iyi biliyor. Koalisyonlar arasında yaşanan anlaşmazlıkları dolduran yapılar, Türkiye’yi IMF’ye muhtaç etmedi mi? Bu ülkeyi yıllarda IMF yönetti. Şimdi de zaten bu IMF dayatmasını yeniden getirmek için içeriden ve dışarıdan bir mücadele verilmiyor mu? Bugün Türkiye IMF masasında olsaydı, deprem bölgesinde verdiği kararların hiçbirini veremezdi. 1999 depreminde bunu gördük. IMF olduğu için, aradaki anlaşmalar olduğu için, deprem bölgesine acil para yardımı bile yapılamadı. Şimdi bölgeye hızlı bir şekilde yardım ve destek verildiği gibi, altyapı, üstyapı sıkıntılarında da gerek belediyeler, gerek devletimizin diğer kurumları bölgeyi biran önce ayağa kaldırma çabasında. Milet İttifakı’nın ortaya koyduğu böyle bir anlayışla kim hangi kararı verecek? Hangi karar hızlıca alınabilecek?”

HDP BU İŞİN NERESİNDE?

Millet İttifakı’nın HDP konusunda samimiyetsiz ve tutarsız bir politika izlediğini söyleyen Başkan Angı, “Hatırlarsanız İP ve HDP kahvaltı hikayesi vardı, tepki olunca başka şeyler söylendi. Aslında o masadan Meral hanımın kaldırılması HDP’nin masaya oturtulması için bir seçenekti. Oyun kurucular buna müsaade etmedi. Birbirlerine karşı demediklerini bırakmadılar. Meral hanım ben noter masasına da kumar masasına da oturmam dedi. Ama noter karar almaz, alınmış bir karar varsa onu onaylar. Orada Meral Hanım’ın 5 parti genel başkanının aldığı kararı kabul etmiş oldu. HDP ile ilişkileri meşru zemine çekemiyorlar. Şunu diyebilirler; biz seçilebilmek için HDP seçmeninin oyuna ihtiyacımız var, HDP’ye de bakanlık vereceğiz desinler. Bunu açıkça söyleyin, millet görsün. Bir taraftan oya ihtiyaçları var diğer taraftan da kendi tabanlarına bunu anlatabilmek için de bunu görünmez kılalım diyorlar. Ama HDP de kapalı ilişkiler değil ben de açık bir şekilde payıma düşeni alayım diyor” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’Yİ GERİYE GÖTÜRMEK İSTİYORLAR

Türkiye’nin iç ve dış politikada büyük kazanımlar elde ettiğini, bu kazanımların devam etmesi gerektiğini dile getiren Angı, şöyle devam etti, “Hiçbir partinin seçmeni çantada keklik değil. Seçmen şuna bakıyor; adayın ne kadar yerli ve milli. Sırf milletten oy alabilmek için cambazlık yapanları millet görüyor. Millet samimiyet arıyor. Bugüne kadar AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na millet neden teveccüh gösteriyor? Cumhurbaşkanımız yerli ve milli, samimi bir insan. Cumhurbaşkanımız milli menfaatleri koruma adına, uluslararası arenada Türkiye’nin sesini en yükseğe çıkardı mı? Amerika’ya karşı geri adım mı attı? Afrika’daki mücadelede Fransa’ya karşı geri adım mı attı? ABD ve Avrupa Türkiye’yi dara düşürecek her adımı atarken, Cumhurbaşkanımız geri adım attı mı? ABD 11 Eylül’ü bahane edip, Afganistan’a girerken, dönemin Başbakanına Türkiye’nin barış gücüne destek vermesi konusunda “ikna oldunuz mu? sorusuna, “ABD ikna olduysa biz de ikna olduk” denilen bir dönem yaşadık. Artık Türkiye böyle ikna olan bir Türkiye değil. Kendi menfaatleri doğrultusunda tavır koyan, karar alan bir Türkiye var. Bu Türkiye’ye söz geçiremeyenleri rahatsız ediyor. Türkiye’nin milli savunma hamlelerinden, üretmesinden rahatsızlar. S-400 alındı bir sürü sorun oldu. Türkiye’yi Batı’dan bloke etmeye çalıştılar. S-400 NATO’dan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı koyabilecek bir özellikte. Bütün dertleri buydu. NATO’yla entegre olan patriotlar kurulmuş olsaydı, hiçbir sorun yoktu. Çünkü herhangi bir tehditte biz patriotları kullanamayacaktık. Bunun üzerinden bile iç siyasette eleştiriler yaptılar. Bunları unutmadık. Şimdi bunları gören insanlar, Sayın Kılıçdaroğlu’na içi rahat bir şekilde nasıl oy atacak? Düne kadar Suriye’de, Libya’da ne işimiz var diyerek teskerelere nasıl davrandıklarını biliyoruz. Bu ülkeyi büyütmek gibi bir sevdaları yok. İçe dönme ve dışarıda “Siz nasıl isterseniz efendim” diyen bir yapıya getirmek istiyorlar.”

ADETA AT PAZARLIĞI YAPIYORLAR

Cumhur İttifakı’nın yerli, milli ve samimi bir ittifak olduğuna dikkat çeken Başkan Angı, “Cumhur İttifakı masasında herhangi bir pazarlık söz konusu mu? Tamam biz destekleyelim de bize bir bakanlık verin, vekillik verin diyen var mı? Ülkenin geleceği adına, görülen risklere karşı güçlü bir Türkiye için fedakarlıksa fedakarlık, iş birliğiyse iş birliği anlayışıyla hareket eden bir cumhur İttifakı var. Diğerleri ise tabiri caizse bir at pazarlığı yapıyor. Listeleri göreceğiz. Hangi sıralamalar hangi partilere verilecek, hangileri seçilecek?” dedi.

KONYA’DA HEDEF 15’TE 15

AK Parti’nin aday belirleme sürecine de değinen Başkan Angı, “Her seçimde bir yenilenme olmuştur. Bazen düşük bazen yüksek oranlı. O değişim olmasa zaten aynı isimler listede yer alır. Bu değişimler yeni gelene yer açıyor, sonraki seçimde de onlar yeni geleceklere yer açmış oluyor. Bu seçimlerde de geçmiş dönemlerde olduğu gibi partimize büyük bir teveccüh olacaktır. Bu başvurular, teşkilat içerisinde ve genel merkezimiz tarafından takip edilecek. Kamuoyu anketleri ve araştırmaları da yapılacak. Bu sayede sayılar azaltılarak, sayın Cumhurbaşkanımız liderliğindeki kurul listeye son şeklini verecektir. Mevcut milletvekillerimizden kaç tanesi devam edecek listede hangi yeni isimler olacak göreceğiz. Ancak şehir adına hizmet üretmeyi başarabilecek, toplumun yeterli gördüğü, Konya’yı güçlü bir şekilde Ankara’da temsil edebilecek bir liste ortaya çıkacak. Hedefimiz Cumhur İttifakı olarak Konya’da 15’te 15 yapmak. Diğer partilere bakınca, büyük bir kısmı kendi amblemleriyle girmeyecek seçime. Hadi kendinize güveniyorsanız çıkın kendi amblemlerinizle?” şeklinde konuştu.

GENÇLERE ÇAĞRI

Gençlere de çağrıda bulunan Başkan Angı, “Gençlerimiz geçmişteki sancılı dönemleri bilmedikleri için gençlerimize birkaç cümle söylemek istiyorum: Bunların amacı yeni şeyler yapmak değil, yapılanları yıkmaktır. Gençlerimiz daha güçlü bir Türkiye’nin vatandaşı olmayı, geleceğe daha umutla bakmak istiyorlarsa bunu iyi tartmaları lazım. İşleyen sistemi çökertmek isteyen bir yapı, ülkemizi geriye götürür. Bunun da kazananı olmaz. Aynı gemideyiz, Türkiye’nin yeni bir yüzyıl söylemi idealine uygun işler yapması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar ortaya koyduğu liderlik ve performans, bu açıdan hedeflere hızla koşabilmek adına oldukça önemli” değerlendirmesi yaptı.

TARİH BUNLARI YAZACAK

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Remzi Karaarslan, Türkiye’nin depremle sarsıldığını söyledi. Deprem afetinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek söze başlayan Başkan Karaarslan, “Öncelikle ülkemiz yüzyılın felaketiyle karşılaştı. Deprem bölgesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Ülkemiz büyük bir acı yaşadı. Biz Cumhur İttifakı olarak, insanımızın yaralarını sarmak, acılarını paylaşmak için deprem bölgesindeydik. Biz vatandaşımızın yaralarını sarmaya çalışırken, başka birileri bölgede siyaset yapmış olması da tarihin sayfalarındaki yerini almıştır” ifadelerini kullandı.

TEK GÜVENİLİR LİMAN CUMHUR İTTİFAKI

Millet İttifakı’nın 1 yılın ardından nihayet cumhurbaşkanı adayını belirlediğini ancak masada yaşanan kavgaların millet nezdinde güven vermediğini söyleyen Başkan Karaarslan, şu açıklamalarda bulundu, “Biz uzun zamandır “Aday Belli Karar Net” diyerek Sayın cumhurbaşkanımızın cumhurbaşkanı adayımız olduğunu beyan ediyorduk. Ancak 6+1 dediğimiz masa, adayını 1 yıl sonra daha yeni açıklayabildi. Ben kumar ve noter masasında olmayacağım diyen bir genel başkan masayı terk etti. Araya kimler girdiyse, neler yaşandıysa bu genel başkan masaya geri döndü. Böylece daha 2 gün önce denilen sözler unutuldu. Böyle bir karmaşa ve soru işaretlerinin olduğu bir masanın ülkeyi yönetebileceğini düşünmüyoruz. Milletimizin güveneceği tek liman olan Cumhur İttifakı, ülkemiz için yaptığı önemli hizmetleri sürdürecektir. Bizim derdimiz millet. Milletimizin refahı ve birlik beraberliği için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

6+1 DİYORDUK, HAKLI ÇIKTIK

“Millet İttifakı partili cumhurbaşkanlığına karşıydı. Ancak bugün Millet İttifakı partili bir cumhurbaşkanı adayı çıkardı” diyen Başkan Karaarslan, şöyle devam etti, “Diğer taraftan, İP Genel Başkanı “HDP bizim olduğumuz masada olamaz” diyor ancak aynı dakikalarda “CHP veya Kılıçdaroğlu, HDP ile görüşebilir” diyor. Şimdi bu ne demek? Masada olmasını istemediğin bir partiyle, Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiğiniz birinin görüşmesine müsaade etmeyi bu millet nasıl anlayacak? Yüce Türk milleti bunlara tepkisini verecektir. Madem öyle bu ülkenin geleceğini düşünüyorsunuz, HDP ile görüşmeye karşıyız diyebilseniz ya! Biz aylardır bu masaya 6+1 diyoruz. Bu yaşanan son gelişmeler, bizi haklı çıkardı, kendileri de 6+1 birlikteliğini açığa vurdular.”

MASAYI YÖNETEMEYEN ÜLKEYİ NASIL YÖNETSİN!

Millet İttifakı’nın ortaya koyduğu yönetim şekliyle bu ülkenin yönetilebilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Başkan Karaarslan, “7 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olur mu? Her kafadan bir ses çıkmayacak mı? Nasıl karar alacaklar? Millete nasıl güven verecekler? Bu sistemde ülkeyi nasıl yönetecekler? 1 yıldır toplanıp dağılıyorlar masayı yönetemediler daha bu ülkeyi nasıl yönetecekler?” diye konuştu.

EN DOĞRU TERCİHLERİ YAPACAĞIZ

MHP’nin adaylık sürecinde oldukça titiz davranacağını söyleyen Başkan Karaarslan, “MHP, “Önce Ülkem ve Milletim sonra partim ve ben” diyen bir anlayışla hareket ediyor. Ülkemiz son dönemde birçok badireler atlattı. Sayın Genel Başkanımız da bu yaşanan bu sıkıntıları aşmak için gövdesini taşın altına koydu. Koymaya da devam ediyor. Dolayısı ile, ben ülkeme, liderime bağlıyım diyen herkese kapımız açık. Böyle düşünen herkesin aday adaylık başvurusu bizlere şeref verecektir. Yapılacak değerlendirmeler neticesinde de, şehrimiz için en doğru tercihleri yapıp, adaylık süreçlerini tamamlayacağız” açıklaması yaptı.

MHP’YE BÜYÜK BİR TEVECCÜH VAR

Millet İttifakı’nda yaşanan karmaşa nedeniyle partilerine büyük bir teveccüh olduğuna dikkat çeken Başkan Karaarslan, “Son 1 haftadır partimize katılmak isteyen vatandaşlarımızı ağırlıyoruz. İP’ten de, Gelecek Partisi’nden de, Saadet Partisi’nden de Millet İttifakı’na verdikleri tepki nedeniyle partimize teveccüh gösterenler var. Bu da milletimizin ne kadar basiretli olduğunu bir kez daha gösterdi. Sayın liderimize ve partimize bugüne kadar hakaret etmemiş, davasına leke sürdürmemiş her ülkücüyü, her vatandaşımızı partimize davet ediyoruz” dedi.

‘CUMHUR İTTİFAKI OLARAK YİNE KAZANACAĞIZ’

Büyük Birlik Partisi (BBP) olarak ülkenin menfaatini, milletin istikbalini önceleyecek bir siyaset izlediklerini ifade eden BBP Konya İl Başkanı Osman Seçgin , “Cumhur İttifakı'nın bir parçasıyız. Bu konuda herhangi bir tereddütlümüz olmadı. Bundan sonra sonrada bir tereddüt yaşamıyoruz. İnşallah seçimlerde de yine Cumhur İttifakı olarak birlikte olacağız. İnşallah seçimlerinde her iki ayağını da kazanacağız. 85 milyon vatandaşımızın tamamının hayallerini ve hedeflerini temsil eden Türkiye Yüzyılı vizyonumuza Büyük Birlik Parti'li kardeşlerimin samimiyetle sahip çıkmasından ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın girizgahı olarak gördüğümüz 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde aramızdaki dayanışmanın artarak devam edeceğine inanıyorum. Büyük Birlik Partisi konjonktürel gerekçelerle ortaya çıkan, kendisine biçilen görevi yerine getiren, nihayetinde, fonksiyonunu tamamladığında misyonuna son verilip siyasetin mezarlığına defnedilen partilerden olmadı ve olmayacak. Allah’ın izni ve vatandaşlarımızın duası desteği ile Cumhur İttifakı olarak yine kazanacak; Vatanımızın, milletimizin, evlatlarımızın istiklal ve istikbal mücadelesini yine zaferle sonuçlandıracağız. Birlikte büyüyeceğiz, birlikte güçleneceğiz, birlikte başaracağız. Türkiye bir an önce seçimi gündeminde çıkarıp esas gündemi olan depreme dönemlidir. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan ve 11 ili etkileyen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyoruz” dedi.

ABDULLAH AKİF SOLAK