Şanlıurfa ilimize bağlı Suruç ilçesinde meydana gelen bombalı intihar saldırısı sonucu 32 suçsuz vatandaşımız hayatını kaybetti.

100 vatandaşımızda yaralandı  

Adıyaman ili kırsalında kontrol yapan Askerimize törer öğüttü tarafından silahlı saldırı düzenlendi, bir askerimiz şehit oldu iki askerimizde yaralandı.

İstanbul'da polis karakoluna uzun namlulu silahlarla ateş açıldı.

Şanlıurfa Suruç ilçesindeki bombalı saldırının DAEŞ tarafında yapıldığı söyleniyor. Hani bu güne kadar DAEŞ terör örgütü değildi!  İlla Türkiye'de bizim vatandaşlarımıza bombalı saldır yapılıp 32 vatandaşımız ölünce mi bunlar terör örgütü olacak.

Diyarbakır'da HDP mitinginde bombalı saldırı yapılıyor, Fenerbahçe spor kulübü otobüsüne silahlı saldırı yapılıyor amaç otobüsteki tüm sporcuların öldürülüp dünyada ses getirmek. Bu saldırılarda yakalanan bir kişi dahi yok.

Polisimiz, askerimiz istihbaratımız ne iş yapıyor.

Bu saldırı sadece ve sadece ne Cumhurbaşkanına, ne Başbakana ne diğer siyasi parti temsilcilerine ne bu ülkedeki siyasi partilere yapılan bir saldırı değildir. 

Bu saldırılar TÜRKİYE CUMHURİYETİNE YAPILAN BİR SALDIRIDIR.

Olan çocukları ölen ailelere oluyor, herkes baş sağlı diliyor. Sonrada bu ülkede bir daha silahlı saldırı olana veya bombalı saldırı olana kadar bu saldırılar unutulup gidiyor.

Sayın Başbakan Davutoğlu tüm siyasi partilerimiz teröre karsı birleşmeliyiz ve teröre karsı ortak bildiri yayınlayalım dekorasyona imza atalım diyor.

Beraber Deklarasyon yayınlasanız ne olur, Beraber el ele ekranlara çıkıp konuşup biz hep beraberiz teröre karsı beraber hareket ediyoruz deseniz ne olur? Ölenleri geri getirebilecek misiniz?

Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Doğuda ve Suriye de Kürdistan Devleti kuruluyor. Sınırlarımızın yanında ki Tüm Müslüman Ülkelerle aramız açık ve bu İslam Ülkelerinde her gün devlet diye bir yönetimin olmadığı,  her gün terör olaylarının yaşandığı ve her gün yüzlerce günahsız çocuk ve insanların öldüğü bir orta doğu var. Bu bataklığa Türkiye'yi çekmeye çalışan yönetmenler ve senaristler var.

Onun için siyasetçilerimizin akıllarını başlarına almaları gerek. İnatlarından, kaprislerinden vaz geçerek bu güne kadar yapmış oldukları yanlışları düzelterek ülkeyi iyi yönetmeleri gerek.

Kimse kusura bakmasın! Bizler vatandaş olarak onları seçip ülkeyi yönetin diye Ankara'ya gönderiyoruz, onların kısır çekişmeleri yüzünden bu ülke bu haldedir.

Devlet kararlı olmalı. Teröre karşı, teröriste karsı kim nasıl olursa olsun, hangi örgüt olursa olsun, hangi silahlı kişi veya kişiler veya örgüt veya örgüt mensupları olsun, İnsanlıktan nasibini almamış bu insanlar karşı tavrını iyi koymalısın ki terörü bitirebilmelisiniz.

Özür dilerim bin pişmanım yaptıklarımdan dolayı diyeni salarsan, şu terör örgütü değil öbürü terör örgütü dersen, motorun vidasını gevşetirsen şanzıman yağ kaçırır gitmek istediğin yere yapmış olduğun planları uygulayamazsın başın beladan kurtulmaz.

Siyaset adamlarına, parti başkanlarına ve bizim seçip de Ankara'ya gönderdiğimiz Milletvekillerine sormak istiyorum  

Bir tane komsu ve dost etrafımızda Ülke kaldı mı?

İçeride nifak tohumu ekilmeyen, birbirini seven, bir birine saygı gösteren vatandaşımız kaldı mı?

Devlet kurumlarına bir bakın! Sensin bensin, sen şu partidensin ben bu partidenim demeyen insan kaldı mı?  

Taraf olmayan bertaraf olur denmeyen yer kaldı mı?

Bir dinsiz partimiz eksikti oda oldu şükür. Öbür partilerin dini hangisi ise?

Aman Partilere de din getirin tam olsun.

Valla örnek çok ama bu ülkeyi TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YÖNETEN MECLİSTEKİ MİLLETVEKİLLERİ BU ÜLKEYİ BU HALE SİZ GETİRDİNİZ DÜZELTMEK DE SİZE DÜŞÜYOR.  Bize sadece oy vermek kalıyor sorumluluk sizin Allah size soracak.