Yaşadığınız şehirlerin kalitesini gösteren unsurların başında sadece temizlik ve ucuzluk ya da rahat nefes-alıp verme veya huzurlu bir şehir olması değil, ulaşım, yani toplu taşıma hizmetleri de, yaşanabilir şehirler de önemli bir unsurdur…
Bu şehirde herkesin bir aracı yok…
Bisiklet, motosiklet ya da araba gibi, lüksü olmayan insanların çoğunlukta olduğu, kimine göre “mega” kimine göre “büyük köy” gibi bir şehirde yaşıyoruz…
Bu şehirde ulaşım önemli…
Hatta ekmek kadar, su kadar kıymetli…
İnsanların sabah işlerine, okullarına gidebilmeleri, akşam da sıcak yuvalarına huzur içinde dönebilmeleri, yukarıda da belirttiğim gibi, ekmek gibi, su gibi değerlidir…
Şehirde yaşayanların, eve gidiş-gelişlerde bir sıkıntıyla karşılaşmamaları oldukça önemlidir…
Bu anlamda Konya’da yaşayanlar şanslılar…
Buna 150-200 bin öğrenci de dahil…
Metropol şehirlerde yaşayanlar aynı şansa maalesef sahip değiller!
Çünkü, İstanbul ve Ankara’da toplu taşıma hizmetlerinden yararlanan biri olarak, oradaki insanların yaşadıkları sıkıntıları ve mağduriyetleri biliyorum…
Şunu da inkar etmemek lazım, ülkemizin pek çok şehrinde kaliteli bir toplu taşıma hizmet ağının bulunduğunu söyleyebiliriz…
Bu şehirlerin başında da bizim güzel şehrimiz Konya geliyor…
Özellikle son dokunuşlarla, Konya’nın toplu taşıma hizmetlerinde kalite daha da arttı…
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile Ulaşım Daire Başkanı Hasan Görgülü’lerin bu anlamda çabalarını ıskalamamak lazım…
Ancak, şehir büyüdükçe, toplu taşıma araçlarına daha çok ihtiyaç duyuluyor, dolayısıyla da bu büyüme sıkıntılarını da beraberinde getiriyor.
xxx
Bu anlamda şikayetlerde yok değil…
Karatay’da ikamet eden bir insanım…
Genellikle de toplu taşıma araçlarını kullanan yüzbinlerce insandan biriyim…
Adliye-Alaaddin seferi yapan tramvayları tercih eden bir insanım…
İlk sefere konulduğu zamanlar 20-25 yolcu ile seferler yapan bu güzergâhtaki tramvayların, boş gidip-gelmesine açıkçası çok üzülürdüm…
Adliye Binası, Karatay Üniversitesi, Şehir Hastanesi ve Ticaret Merkezleri ile konutların da artması ile birlikte Adliye-Alaaddin tramvayları, İstanbul’daki Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı gibi oldu…
Boş koltuk bulan şanslı!
Yani tıklım tıklım…
Tıklım tıklım olmasının başka bir sebebi de 44’müş…
Yani 44-Kayacık ve 2. Organize seferlerinin güzergahının değişmesiymiş…
İşçi bir kardeşimiz anlattı…
Kısa tramvay yolculuğunda…
Çok detayına girmeyeceğim, 44’lerin, sabah 7-10, akşamları da 17-20 arası eski güzergahlarına konulmasının bu tramvaydaki izdihamı azaltacağını söyledi kardeşimiz…
Bence eski güzergahları değil de, 41-42’lerin güzergahı olabilir, çünkü, o güzergahlarda sanayilerde çalışan yüzlerce insan var…
Bu işçi kardeşlerimizin daha mağdur olduğunu düşünüyorum…
Geleceği parlak bir bürokratımız olan Ulaştırma Daire Başkanı sevgili Hasan Görgülü kardeşimize duyurulur…
Umarım bu konuda duyarlı olur…
