“Anne ve babalar, öğrenciler hepinize merhabalar! Bundan sonra her Pazar bu köşede; eğitim, aile, aile içi ilişkiler, sınav hazırlık sürecinde öğrencilere ve ailelere tavsiyeler gibi farklı konular da sizinle birlikte olacağım. Bu hafta, sınav kaygısı ve kaygıyla başa çıkma yollarına değineceğim.”

***

Kaygı, çoğu zaman nedeni belli olmayan korkudur. Olmayan, olduğu varsayılan bir değerin, kişiliğin kaybedilme korkusudur. Korku ile kaygı genellikle birbirinin yerine kullanılmakla birlikte aynı şey değildir. Korku, bir tehdit anında bedensel tepkilerin yanı sıra hissedilen duygusal tepkidir. Korku tehditle orantılı olarak azalıp çoğalırken; kaygı tehditle orantılı olmayıp tehditten bağımsız olarak da devam edebilir.

Bir öğrenciyi sınava hazırlık sürecinde fazladan çalışmaya zorlayan kaygıdır, ancak kaygı çok yoğun olduğunda kişi enerjisini verimli bir biçimde kullanamaz, dikkatini ve gücünü yapacağı işe vermekte güçlük çeker. Hissedilen kaygı düzeyinin artması yarardan çok zarar getirmeye başladığında ne yapacağını bilmek, hissedilen duyguyu kontrol etme konusunda kişiye yardımcı olur. 

Korku ya da kaygı öğrenilen, zamanla pekiştirilen duygulardır. Duygusal tepkilerimizin (korku, kaygı, sevinç gibi) oluşumları düşüncelerimize bağlı olduğuna göre, duygu halimizi değiştirmek, olaylara yüklediğimiz anlamları yeniden değerlendirmek bizim elimizdedir. Örneğin, karanlık ya da yükseklik korkusu olan insanlar vardır. Burada asıl korkulan şey karanlık değil, karanlığa yüklenen anlamdır. Sınavla ilgili kaygılar da sınava yüklenen anlamlardan kaynaklanmaktadır.

Sınav uyaranları koşullu uyaranlar olduğu için, anlamları kişinin daha önceki deneyimlerine bağlıdır. Kişi, ”başarılı olsam da olmasam da bu benim için tecrübe olacak, kendimi tanıyacağım ve her ne olursa olsun bir şeyler öğreneceğim” şeklinde düşünüyorsa, sınava olumlu bir olay olarak yaklaşabilir. “başarısız olursam kimse bana saygı duymayacak, ailemin gözünde değerim kalmayacak” şeklinde düşünen kişinin sınava yaklaşımı olumsuz olacaktır.

Sınav kaygısı başa çıkılmayacak bir durum değildir. Doğru çalışma alışkanlığı edinen ve sınavla ilgili yapması gerekenleri yaptığını düşünen kişinin kaygı düzeyi azalacaktır.

Kaygıyla Başa Çıkma Yolları

Kaygıyla başa çıkabilmenin farklı yolları olmakla birlikte en çok önerdiğimiz yollar;

Nefes Egzersizi: Yoğun şekilde duyulan kaygı sırasında vücudun canlılık seviyesi artar. Çeşitli nefes egzersizleri canlanma seviyesini düşürürken aynı zamanda kişiyi rahatlatır. Nefes egzersizinde dikkatin nefes alıp verme üzerine yoğunlaştırılması ve en az yirmi kez derin nefes alınıp-verilmesi bile stresi azaltır.

Fiziksel Egzersiz: Sınava hazırlık döneminde çalışma programının içerisinde fiziksel egzersizler yer almalıdır. Yoğun kaygı yüzünden dikkati toplamakta güçlük çekiliyorsa, ders aralarında bulunulan ortamdan uzaklaşıp sadece yürüyüş yapmak bile yarar sağlar.

Düşünce Egzersizi: “En iyi ben olmalıyım, başkaları ne der, çok çalışsam da başaramam, başarılı değilim, sınavı kazanamazsam hayatım biter” gibi düşünceler kaygının yoğunlaşmasını sağladığından, bu düşünceleri değiştirip farklı açılardan bakabilmeli ve alternatifler üretebilmelidir.

Sınavı bir kişilik sorunu haline getirmemek gerekir. Sınavda ölçülmek istenen kişiliğiniz değil, akademik yeteneğiniz ve yeterliliğinizdir. Sınavı kaybetseniz de siz yine insan olarak sizsiniz ve değerlisiniz. Kısacası sınavı bir ölüm-kalım meselesi yapmadan düşünmek, başarınıza olumlu katkı sağlayacaktır. Hem sınav maratonunda, hem okul hayatında hem de hayat okulunda 'başarı duygusu'nu yaşamaya herkesin hakkı vardır. Emeklerinizin karşılığını alabilmeniz dileğiyle! 

Önümüzdeki hafta konumuz,  karşılaşılan sorunlarla baş etme yolları!