ÇOCUKLARIN CENGİ TAHTADAN KILIÇLADIR

Balta ağacın kalınlığı ile dallarının çokluğundan korkar mı onları parça parça kesiverir, fakat yaprağa ilişmez, o keskinliğini sertlik gösterenlere uygular. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1536)

Kuşların ötüşünü (fark edilemeyecek şekilde) taklit etsen bile onların söz ve muradını bilemezsin. Bülbülün ötüşünü öğrensen bile güle söylediklerini bilemezsin. Bilsen de bu, dudak kıpırtısından sağırın anladığı kadardır. (Şerh-i Mesnevi c.5) 

 

Çocuklar uzun bir kamışa binip, bu bizim hızlı koşan atımız derler. Bindim sandıkları ve kendi taşıdıkları kamışla cahilce övünürler. Kendilerini ata binmiş sanırlar. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1588)

Ey gafil, dünya oyunundan çekilmedikçe çocuk yerindesin. Ruhunu arındırmadan nasıl akıllı ve temiz olabilirsin? Çocukların cengi tahtadan kılıçladır, maksatları boştur. Gün gelir ata mı sırığa mı bindiğinizi görür, ayaklarınızla yürüdüğünüzü anlarsınız. İşte fikir, duygu, kavrayış ve vehminizi çocukların kamıştan atı gibi bilin. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1587) 

Kâbe gözünün önündeyken kıyasla kıble yönünü aramağa kalkışma. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1575) 

Kötülerin kötülüğüne acıyınız, benlikle kendini beğenme uçurumlarında dolaşmayınız. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1579) 

 

Gönül ehli şair Hakîm Senâî: Şarap içtiğin yere başını koy ve orada sız, demiş. (Cahillere her halin açıklanmamasını işaret etmiştir.) (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1583)

Bir sarhoş meyhaneden çıkıp da yalpalayarak yolunu şaşırınca çocukların maskarası olur. Sarhoş yarı baygın kendinden habersizdir, çocuklarsa şarabın etkisini bilmeden onun arkasına takılıp eğlenirler. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1584) 

Hakk'ın sarhoşu olmayan halk, çocuk gibidir. Kötü arzu ve heveslerinden kurtulmayana olgun (ergen) denmez. Cenab-ı Hak Kur'an'da: “Dünya oyun ve eğlencedir,” sizler de çocuksunuz demiş ve doğru buyurmuştur.  (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1584)

Cenab-ı Hak onlara: Siz gönlü aydınlarsanız şeytanın saptırıp günaha batırarak kapkara yaptıklarına bakmayınız, buyurdu. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1551)

Allah'ın nurları karşısında ilk kıyası yapan şeytandır. (Hazret-i Âdem topraktan, kendisi ateşten yaratılmıştı.) Şeytan: Ateş topraktan daha iyidir. Ben ateşten Âdemse bulanık çamurdan yaratıldı, dedi. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1570) 

 

Ebu Cehil'in oğlu açıkça müslüman oldu, Nuh peygamberin oğlu sapıklıkta kaldı. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1573) 

Ariflerin ilmi onlara hamaldır, taşır götürür. Ten ve şekil düşkünlerinin ilmi ise kendilerine yüktür. (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1599) 

İlim kalbe yansırsa sahibine destek, ilim yalnız bedene yansırsa sahibine yük olur. 

Peygamber Efendimiz: Ya Rabbi, faydası olmayan ilimden sana sığınırım, buyurmuştur. Kur'an-ı Kerim Tevrat'ın hükümlerini bilip de uygulamamış olan hahamları tevrat cüzlerini taşıyan merkebe benzetir.(Cuma suresi, ayet:5) (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1594)