SAHTE BELGE KULANIMINA DİKKAT

Ticaret hayatı gittikçe karmaşıklaşmakta, her gün yeni bir düzenlemeyle karşılaşılmaktadır. Bunların takibi işin uzmanlarını bile güç durumda bırakabilmektedir. İş adamları ise bir yandan üretim satış pazarlama gibi işlerle uğraşırken bir yandan da yenilikleri takip etmek zorunda kalmaktadır. Diğer düzenlemeler bir şekilde halledilebilmekte ama sahte fatura ile muhatap olan işletmeler çok zor süreçlerden geçmektedir. Bu yüzden daha baştan bir takım tedbirler alınabiliyorsa alınmalı gerekirse kardan fedakarlık yapıp daha maliyetli ama daha kurumsal sağlam firmalarla çalışılmalıdır. Bu belgeleri bilerek kullananlara ise söylenecek tek söz bir Arap atasözüdür. “Bütün cahiller cesur olur”. Bilgi işlem altyapısının bu kadar geliştiği bütün bankaların, tapu dairelerinin, trafik tescillerin Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi işlem Dairesi tarafından görülebildiği, en az 7-8 nci alt mükellefe kadar karşıt incelemenin yapılabildiği bir ortamda bilerek sahte belge kullanmak gerçekten cahil cesareti gerektirir. O yüzden bu yazının muhatabı onlar değil, iyi niyetli ama bu durumdan nasıl korunabilirim sorusunu soran mükelleflerdir.

Sahte belge kullanmanın müeyyideleri çok ağırdır. Bilerek kullanma fiilinde vergi aslıyla birlikte vergi aslının üç katı vergi ziyaı cezasıyla muhatap olunmakta ayrıca gecikme faizi de aranmaktadır. Maddi cezaların yanında vergi müfettişi vergi suçu raporu yazarak savcılığa suç duyurusunda bulunmaktadır. Dolayısıyla bilerek sahte belge kullanmada 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına da çarptırılma ihtimali epeyce yüksektir.

Yaptırımları çok ağır olan sahte belge kullanımını sıfırlayacak bir yöntem yok ama başa geldiğinde kasıtlı olarak kullanmadığımızı ispatlayacak bir takım yöntemleri kullanmak riski en azından azaltacaktır. Bu tedbirlerden en önemlisi ödeme aracıdır. Sıkıntılı bir fatura ile ilgili işlemin gerçekliği konusunda en geçerli delil, bu faturaya karşılık yapılan banka havalesi ve nama yazılı çektir. Sorun olabilecek firmalara nakit ödemeden kaçınılmalı, ödeme o firmalar adına açılmış bir banka hesabına ya da nama yazılı çekle satıcının vergi kimlik numarası belirtilerek yapılmalıdır. Sorunlu firmalara müşteri çeki ciro edilmemelidir. Malın nakliyesi de önemli bir ispat aracıdır. Malın nakline ilişkin irsaliye ve taşıma faturası alış faturası ile ilişkilendirilip ispat aracı olarak kullanılabilir. Mala ilişkin kantar fişleri de saklanmalı sıkıntılı bir durumda ispat vesikası olarak kullanılmalıdır. Sahte belgede en sık karşılaşılan durumlardan biri de malı satan kişi ile faturayı düzenleyen kişinin farklı olmasıdır. Mal almadan önce fatura sorgulanmalı ve faturayı kesen ile mala satanın aynı firma olmasına dikkat edilmelidir. Piyasa rayicine göre çok ucuz malları alırken sorgulamamız artmalı altında bir çapanoğlu var şüphesiyle hareket etmeliyiz. Satıcının gerçek mükellef olup olmadığını anlamak için satıcıdan satışın yapıldığı aya ait KDV tahakkukunu istemekte önemli bir tedbirdir. Her ne kadar riski sıfırlamasa da ticareti hayatı zorlasa ve yavaşlatsa da bu tedbirleri almak işletmemizi yaptırımları çok ağır sahte belge belasından koruyacak en azından iyi niyetli olduğumuza karine teşkil edecektir.