REHBER ÖĞRETMENLER HEDEF BELİRLEMEDE ÖĞRENCİLERE NASIL YARDIMCI OLABİLİRLER?
YGS-LYS Sınav Sisteminde Hedef Belirlemenin Zorunluluğu
Hangi işe başlanırsa başlansın ilk önce atılacak adımın, ilgi ve yetenekler doğrultusunda bir hedef belirleme olduğu hayatımızın her anında sık duyduğumuz bir uyarı ya da yönlendirme biçimidir. Özellikle ortaöğretim kurumları için sık karşılaşılan rehberlik çalışmalarının başında eğitsel rehberlik gelmektedir. 11. ve 12. Sınıf öğrencilerine yapılan çalışmaların büyük bir çoğunluğu meslek seçimi ve haftalık sistemli ödevlendirme programı ile eğitsel başarıyı arttırmaktır. Ancak danışmaya gelen çoğu öğrencide en çok rastladığımız problem, herhangi bir hedef olmaksızın doğrudan çalışmaya başlama isteğidir. Bu da zamanında gerekli rehberlik çalışmalarının yapılmamasından ve girecekleri sınav sisteminin disiplin ve çalışmanın yanında buna ulaştıracak bir ülkü gerekliliğini bilmemelerindendir. YGS-LYS; hedef belirlemeden çalışmaya başlanılamayacağını, başlansa dahi istenilen başarıyı göstermede yetersizlik yaşanabileceğinin en önemli göstergelerinden biridir. Üniversite hayalinin, hazırlananlar tarafından gerçekleştirilebilmesi ve etkili ve verimli çalışılabilmesi için öncelikle YGS-LYS' nin öğrenciden ne istediğinin iyi bilinmesi, analiz edilmesi ve anlaşılması gerekmektedir.
YGS tüm adayların girmesi gereken 10 dersten toplam 160 sorunun sorulduğu; ikinci sınava girecek adayların seçilmesi (LYS), sınavsız geçiş hariç açık öğretim programlarına, meslek yüksek okulu önlisans programlarına, belirli lisans programlarına (Örneğin; YGS-1′den Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği- YGS-2'den Hemşirelik ya da Fizyoterapi ve Rehabilitasyon- YGS-4'ten İşitme Engelliler Öğretmenliği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği- YGS-5' ten Okul Öncesi Öğretmenliği gibi) öğrenci yerleştirmek ve ikinci aşamadaki LYS' ye % 40 oranında katkıda bulunmak amacıyla yapılan bir sınavdır. YGS' de başarılı olabilmek için 140 olan baraj puanının aşılması gerekir. Bu da çıkan 4 testin (Türkçe-Temel Matematik-Sosyal Bilimler-Fen Bilimleri) her birinden ortalama 4 net yapmakla mümkün olmaktadır. 140 puan barajını aşıp 180 barajını geçemeyen adaylar sadece açıköğretim programlarını ve sınavsız geçişten boş kalan önlisans ve özel yetenek sınavlarıyla öğrenci alan programları tercih etme hakkı kazanır. Fakat 140 barajını aşıp 180 altında puan alan aday LYS' ye giremeyecektir. LYS' ye girme hakkını elde edebilmek için YGS' den hesaplanan 6 puan türünün (YGS-1-2-3-4-5-6) herhangi birisinden en az 180 ve üzerinde puan almak gerekir. YGS' deki 4 testin her birinden ortalama 8 net yapan aday 180 olan puan barajını geçer.
LYS' ler, LYS1-2-3-4 ve 5 olmak üzere 5 sınavdan oluşmaktadır. Adaylar tüm LYS'lere girebilecekleri gibi (YGS 180 barajı aşılması ve her sınav için gereken ücreti yatırmak şartıyla), belirlediği hedef ve hesaplanmasını istediği puanı türü için de girmek istediği sınavları tercih edebilir. Girilen her sınavda yapılacak her netin ekstra puan olacağı göz ardı edilmeden; MF puanının hesaplanması için YGS-LYS1 ve LYS2'ye, TM puanının hesaplanması için YGS-LYS1 ve LYS3'e, TS puanının hesaplanması için de YGS-LYS3 ve LYS4′e girmeleri gerekmektedir. Daha sonrasında MF, TM ve TS puanları da kendi aralarında ayrılarak yerleşilmek istenen programın puan türünü oluşturur.
Özellikle dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri YGS' de çıkan tüm testlerden elden geldiğince çok sayıda net çıkarılmaya çalışılmasıdır. Çünkü bazı puan türlerinde, YGS' de yapılan her net LYS' de kendi alanıyla ilgiliyi yaptığı bir nete neredeyse denk puan getirmektedir.
ÖSYM'nin üniversiteye öğrenci alımında kullandığı puan türleri bölümden bölüme hatta bazen aynı bölüm için üniversiteden üniversiteye farklılık gösterebilmektedir. Örneğin Çocuk Gelişimi bölümü bazı üniversitelerde YGS puanıyla öğrenci alırken bazı üniversiteler TM puanıyla almaktadır. Bu durum, çalışma biçimini oldukça karmaşıklaştıran, başta da belirttiğim gibi çalışmaya başlamadan önce muhakkak bir hedef belirlemenin hatta aynı hedef için okumak istenilen üniversitenin de seçilmesi gerekliliğini bir zorunluluk haline getirmekte, böylece zaten var olan sınav stresinin katlanmasına neden olmakta, tercih yelpazesini de daraltmaktadır.
Bu anlamıyla hayat çizgisinin sınavlarla belirlendiği bir eğitim sisteminde, tüm rehber öğretmenlerin, eğitim-öğretim kademesine göre öğrencilerinin gireceği sınavların sistemini iyi analiz edip, oldukça hakim olması; bunun yanında meslek seçimi ve hedef belirleme konularında rehberlik çalışmalarının daha da yoğunlaştırılarak devam ettirilmesi gerekmektedir.
Liselerimizde çalışan rehber öğretmenlerimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Elbette ki bu çalışan rehber öğretmenlerimizin vicdanıyla da alakalı bir durumdur. Yıllardır birçok 12.sınıf öğrencisinden işittiğim şudur: rehber öğretmeninizi tanıyor musunuz? sorusuna, tanımıyorum ya da bir kere gitmiştim ya da ne zaman gitsem odasında değil türevinde birçok şey duydum. Elbette ki işini vicdanıyla ve sorumluluk bilinciyle yapan onlarca rehber öğretmenimizde vardır.
Rehberlik servislerine öğrenciler gelmiyor diye durumu akışına bırakmak yerine (gönüllülük esasının farkındayım) gerekirse her öğrenciye sınav hazırlık süresince (11. ve 12. sınıf) randevu verip, meslek tanıtım çalışmaları yapılabilir, Her öğrenciye farklı mesleklerle ilgili araştırma ödevleri verilip rehberlik panolarına asılarak arkadaşlarıyla paylaşması sağlanabilir, okullarda meslek tanıtım günleri düzenlenebilir, öğrencilerin dikkatini çeken meslek çalışanları okula davet edilebilir, kurumlar ziyaret edilebilir vb.
Okul rehberlik planları bu doğrultuda hazırlanıp, meslek seçimi, tanıtımı, stres, kaygı, hedef belirleme konuları, ortaöğretim kurumları için 11. ve 12. sınıflarla sınırlı tutulmayıp tüm sınıflara yayılmalı, ilköğretimde ikinci kademenin ortasından itibaren meslek seçimi hakkında gerekli rehberlik çalışmaları yapılmalı, 9. sınıfta yoğunlaştırılarak pekiştirilmelidir.
Eğitsel başarı için diğer şartların uygun olduğu kabul edilirse (çalışma ortamı, kaynak kitap gibi.), başarı, inanç, azim ve doğru hedefin öğrencileri sonuca ulaştıracağı bilinmelidir.