Konya'nın önemli bir sorunu var; toplu ulaşım.

Her gün bir sıkıntı muhakkak yaşanıyor.

Bu sıkıntıları defalarca dile getirmekten, şikayet etmekten usandık.

Fakat, Konya Büyükşehir Belediyesi sorunları çözene kadar, aksaklıkları giderene kadar dile getirmeye, şikayet etmeye devam edeceğiz...

Tramvaylardaki sorunlar bir tarafa en fazla aksaklık otobüsler de yaşanıyor.

Sorunların başında ise otobüs şoförleri geliyor.

Kendi suçlarını kabul etmeme, bilerek veya bilmeden yaptıkları sefer aksaklıklarını kabullenmemek, otobüsleri ralli pistinde sürer gibi kullanmadıklarını iddia etme adına vatandaşla tartışıyorlar, ukala tavırları ile burunlarından kıl aldırmıyorlar.

Böyle bir durumu dün sabah bizzat kendim yaşadım.

Saat 09.00 sefer saatli 41 Numaralı Karakayış otobüsü, 1117 numaralı otobüs durağına her gün 3-4 dakikada gelirken bu sefer 15 dakikada geldi.

Daha önce de geç kalıyorlardı ama 15 dakikalık gecikme insanların gidecekleri yerlere yetişme adına önemli bir zaman.

Otobüs durağa geldi.

Şoföre 15 dakika geciktiğini hatırlamam üzerine; "Ben 09.10 sefer saatli otobüsüm" dedi.

Fakat Karakayış'ın o saatli bir seferi yok.

Bunun üzerine duraktaki tarifeyi göstererek, "Bakın bakıyım orada 09.10 sefer saatli otobüs var mı?" diye sordum.

Sorumdan rahatsız oldu sanırım ki; "Bana verilen listede çıkış saat 09.10 yazıyor. Ben vaktimde geldim. Git nereye şikayet edersen et..." şeklinde diğer şoför arkadaşları gibi bilindik ifadeyi kullandı.

15 dakika geç kalmasının nedenini çıkış saatine bağlıyor.

Oysa ne duraklardaki listelerde ne de internetteki otobüs tarifesinde 41 Nolu otobüs için böyle bir sefer saati yok.

Bir gün önce vaktinde gelen otobüsün bir gecede sefer saati değişecek değil ya!

Bir anlamda bahane olarak vatandaşı salak yerine koyuyor!

İnsanların 20 dakika otobüs durağında ayazda beklemesine aldırış etmiyor ve ukala bir tavırla; "Git nereye şikayet edersen et..."

Böylelerine hem kel hem de fodul denir...

Ama kendisinin suçu yok, suçu olan şoföre bu kadar rahat davranma yetkisini veren amirlerinde, müdürlerinde.

Sorumlu olan Saman Pazarı Otobüs Hareket Şefi'nin işi sefer saatlerini kontrol etmek değil mi? Demek ki işinin bilincinde değil. Çünkü sefer aksamalarıyla ilgili şikayetler bitmiyor.

Peki, Sayın Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanı Mustafa Eşgi ne yapıyor?

Onun görevi marka şehirde insanların rahat ve vaktinde ulaşımını sağlamak değil mi?

Demek ki kendisi de bu noktada pasif kalıyor!

Peki, Sayın Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Haşmet Okur ne yapıyor? Büyükşehir'in hizmetlerinden halkın en iyi şekilde faydalanmasından sorumlu genel sekreterin görevi personelini halkın iyi hizmet alması noktasında hizaya çekmek veya çektirmek değil mi?

Demek ki yanlış personelle yanlış bir iletişim kuruluyor ki vatandaş; "Git nereye şikayet edersen et..." cevabını alabiliyor.

Hizmette ukalalığa izin verilmemelidir. "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir" sözünde olduğu gibi uyarılara rağmen hal ve tavırlarında değişiklik yapmayan kim varsa görevine son verilmelidir.

Unutulmamalı ki siz o koltuklarda Konyalıya en iyi hizmeti vermek için oturuyorsunuz. Personeliniz hizmetten uzaksa yeni bir ekip kuracaksınız, yok siz iyi hizmet veremiyorsanız o zaman daha fazla vebal almadan makamları boşaltacaksınız!..

Peki, Yeni Büyükşehir Yasası'yla Konya'nın süper başkanı olan Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek'in buradaki sorumluluğu.

Yüzde 64'ün oyunu alarak 3. defa başkan seçilen Tahir Akyürek'in vatandaşın bu şekilde çile çekmesine, itilip kakılmasına, oyuyla rezil olmasına müsaade etmeyeceğini umuyorum.

Kendisinin yardımcılarına ve daire başkanlarına halk için halka hizmet düsturu ile gerekli talimatı verdiğini umarak, ulaşım gibi şehirlerin önemini gösteren konulara biraz daha eğilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü personelinin yaptığı bir hata doğrudan kendini bağlayacaktır. Ayrıca şehri yönetmek gibi bir göreve sahip olması nedeniyle ortaya çıkacak her olumsuz durumda vebal altında kalacaktır.

Tıpkı, otobüs şoförünün insanları ayazda 20 dakika beklettiğinin vebalinde olduğu gibi...