Nefis terbiyesi, içimizde bulunan ve bize kötülüğü emreden nefsimizi disiplin altına almak ve etkisi azlatmak demektir. Bunu bilhassa bu zamanın insanları olarak yapabilmemiz kolay değildir. Büyük bir sabır, büyük bir cihat ruhu ile mümkündür bu. Ancak Allah’ın yardım ettiği kullarının başarabileceği bu iş için öncelikli olarak şunları yapmak zorundayız: Mümin olmanın son nefese kadar şeytana karşı bir iman koruma mücadelesi gerektirdiği şuurunda olacağız. İmanı garanti altında bilmek bir tuzaktır. Haramlardan kaçınmak hayat ilkemiz olacak. Bir kereliğine veya biraz da olsa harama yanaşmamak şarttır. Allah’ın bizimle bağının genel adı farzlardır. Farz ibadetlerde esneklik göstermeyeceğiz. Farzlardan birini yapmamış olmayı, nefes alamamak gibi görmemiz şarttır. Kur’an enerjidir. Okuyarak, emrettiklerini yaparak ona sarılacağız. Vakit hassasiyetimiz olacak. Mümin parasını harcarken gösterdiği hassasiyetin bir benzerini vakit harcarken de gösterecek. Mubahları abartmayacağız. Abartılmış mubahlar aslında helal olsalar da kalpte katılaşmaya ve ibadetlerden soğumaya neden olur. İyi bir çevre ve o çevreyi koruma inceliği göstereceğiz. Arkadaşlarımız arasında sırattan geri kalacak kimse bulunmamalıdır. Allah’a tevekkülümüz tam olacak. Makul bir uzlet gerekebilir. İnsanlarla ölçüsüz bir şekilde oturup kalkmak nefsin hoşuna gider, onu engellemek gerekir. Sosyalliğimizi yitirmeden ama insanların içinde de erimeden yaşamaya mecburuz.  Ve çokça dua etmek gerekiyor.