Hz. Mevlana’nın vefatının 751. Yılı dolayısıyla 17 Aralık’a kadar 10 gün süren Şeb-i Arus törenleri kapsamında Konya, yine binlerce ziyaretçiye kapılarını araladı. Özellikle sema gösterisini izlemek için şehre gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, gün içinde Mevlana Türbesi başta olmak üzere farklı kültürel mekanları gezme; Konya kültürünü tanıma imkanı buldu. Şeb-i Arus boyunca şehre gelen ziyaretçi trafiğini ve şehrin inanç turizminden ne kadar faydalanabildiği Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Konya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Özdal Karahan ve Konya Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Ali Osman Karamercan değerlendirdi.
‘DİĞER MARKALARI TANITMAYA YOĞUNLAŞMALIYIZ’
Konya’nın inanç turizminde Hz. Mevlana’nın şehrin en büyük markası olduğuna işaret eden TÜRSAB Konya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Özdal Karahan, şehir için önemli bir avantaj sağlayan bu markanın yeterince kullanılmadığına dikkat çekti. Hz. Mevlana Türbesi’ni ziyaret etmek amacıyla yalnızca Şeb-i Arus döneminde değil; yılın her mevsiminde turistlerin Konya’ya geldiğini aktaran Karahan, “Burada önemli olan gelen bu turistlere Mevlana haricinde diğer markalarımızı da tanıtmak ya da gelmeden önce onlara diğer markalarımızı tanıtıp daha fazla Konya’da konaklamalarını sağlamak olmalıdır. Biz buna yoğunlaşmalıyız.” diye konuştu.
‘BİR EYLEM PLANI ŞART!’
Şeb-i Arus için Konya’ya gelen turistlerin tercihinin yıllar içerisinde konaklamalı seyahatten günü birlik turlara doğru evirildiğine dikkat çeken Karahan, Konya’ya gelen misafirlerin çevre illerde konakladığını ya da konaklama yapmadan döndüklerini ifade etti. Şehrin kültürel, tarihi, manevi ve doğal güzelliklerini bilmeyen misafirlerin bu güzellikleri görmeden Konya’da ayrıldıklarını söyleyen Karahan, konaklamanın artırılması adına komple bir eylem planı yapılması gerektiğine ifade ederek, “Mevcut şehrin turizm ile ilgili altyapı sorunlarının da öncelikli olarak çözümlenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
ZİYARETÇİ VAR, KALABALIK YOK!
Şeb-i Arus törenlerindeki etkinliklerin her yıl dolu bir şekilde geçtiğini söyleyen Karahan, beklenilen ziyaretçi trafiğine ulaşıldığı halde şehirde oluşması beklenen kalabalık ve yoğunluğun oluşmadığına dikkat çekti. Bu durumda verilerdeki tutarsızlığın incelenmesi gerektiğini belirten Karahan, “Bu verilerin iyi incelenmesi gerekir ve önden çözüm başlıkları oluşturmalıyız. Burada gerçekten bir acil durum varsa bunu irdelemek ve nedenlerini değerlendirmeliyiz. Törenlerin yapısı üzerinde farklı teklifleri değerlendirip, konuşmamızın vakti geldi diyebiliriz.” dedi.
‘KURUMLAR HEYECANINI YİTİRDİ’
Bu yıl kurumların yapmış oldukları kültürel aktivitelerin az olmasından da dert yakınan Karahan, kurumların Şeb-i Arus için geçmiş dönemlerdeki heyecanını yitirdiğine dikkat çekerek şunları aktardı: “Bu şehirde tanıtımı sadece Büyükşehir Belediyesi dert etmiş gözüküyor. Şehrin tanıtımı konusunda sadece büyükşehir belediyesi çaba sarf ediyor. Bunun bütün şehre yayılması için çabalamalıyız.”
‘3-4 YILDIR ESKİ VERİMİ YOK!’
Şeb-i Arus törenlerini lokanta esnafı açısından değerlendiren Konya Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Ali Osman Karamercan, ekonominin vatandaşlara olan etkisinin bu törenler vasıtasıyla sahaya yansımasının bir örneğinin de Şeb-i Arus’da yaşandığını ifade etti. Karamercan, “Ekonomik daralma, ziyaretçilerin burada geçirdikleri 1-2 günde bizlerin kazanımını da etkiledi. Konyamız günden güne güzelleşse de maalesef 3-4 yıldır eski verimi alamıyoruz ancak bu durum, yerel yönetimle ilgili değil! Konyamızı yöneten başta Valimiz ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyelerimize ve yerel yönetimlerimize teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.
‘YİNE EKONOMİNİN SUÇU!’
Konya’ya özgü lezzetlerin tanıtımı noktasında bir eksikliğin olmadığı yönünde de konuşan Karamercan, Konya’da etliekmek harici diğer ürünlerin de yine ekonomi dolayısıyla tadımı noktasında özellikle ziyaretçi turlarının anlaşma yapmadığını belirtti. Karamercan konuyla ilgili, “Kişisel olarak buraya gelenler diğer lezzetlerimizi de tatma imkanı buluyor ancak işletmelerle anlaşmalı olarak gelen turlarda yalnızca etliekmek, söğüş, içecek gibi bir menüyle ücreti orta düzeyde tutacak bir anlaşmaya varıldığı için diğer ürünler tadılamayabiliyor. Bu durum da tanıtım eksikliğinden dolayı değil; yine ekonomiden dolayı gelişen bir durum!” diye konuştu.