Atatürk'ün vefatı sonu CHP'ce alınan. "Tek parti. Değişmez Cumhur reisi ve Genel başkanlık" kararının, kendi deyimlerinde de belirttikleri gibi CHP tüzüğünü (Recep Peker konuşması) anayasa hükmü gibi oluşturulan 1938 kararı sonrasında ki oluşumdu.

*** 

Arada bir tarihî yazılarımla ilgili olarak mailler gelmektedir. Bu mailler de aydınlatmalara teşekkür edip devamını isteyenler yanında; 

Bazıları kısa veya değinmeli geçtiğim kısımların açılmasını da istemekteler.

***

Bu ilgi yanında, Eğitimci ve Yazar Sayın M. K ve İst. Üniversitesi. Profesörlerinden A. G. Beyefendiler konuların devamını isterken, Sayın Prof.    

"  !gerçekten süper yazılarınızı ilgiyle takip ediyoruz. Bir dönemin karanlıkta kalan yüzünü aydınlatıyorsunuz. Bize bile yeni gelen pek çok nokta olduğuna göre yeni nesiller için gerçekten bilgi verici ve aydınlatıcı yazılar. 

Başarılı yazılarınızı sürdürebileceğiniz sağlıklı bir ömür dilerim!"demektedir. 

***

İlgi duyan bütün okurlara teşekkürlerimi sunmak isterim.

Öncelikle okuyucunun isteği olan, İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı seçimi ve de top olayının genişletilmiş anlatımını sunayım. 

***

Atatürk'ün vefatı sırasında Başbakan Celal Bayar'dır ama İsmet İnönü 1937 Yılında Başbakanlıktan ayrılmakla birlikte, CHP içindeki gücünü ve ağırlığını korumuş, orduyla olan temasını da hiç kesmemiştir (Bak*) 

Ankaralı yaşlıların yaygın bir söylentisine göre de. Milletvekillerinden çıkabilecek cumhurbaşkanlığı seçiminde ki istenmeyen birinin seçilebilmesi olabilecek ki 

Mareşal Fevzi Çakmak'ı da ilgilendirmiş! 

Merasim(!) için mi yoksa başka manada mı? Bilinmiyor. Meclis karşısında askeri toplar sıralıdır.

Seçimde aday olarak Celal Bayar eğilimi olup İsmet İnönü aday bile gösterilmeyince!

Mareşal meclis üyelerine “İsmet İnönü adayımızdır.” istemeyenler pencereden dışarıya bakabilir” dediği hayli söylenmiştir.

Vekiller pencereden bakınca.  Meclis karşısında topların dizildiğini görmüşlerdir

***. 

Daha sonra (CHP'lilerin ikide bir "Hiç aday gösterilmeden oybirliği ile seçildi.."  bilgisi yanlış olmakta) Celal Bayar tarafından TBMM kürsüsünde aday gösterilmiş, başkaca aday olmadığından da İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

***

Seçilince, ilk işi partiye daha egemen olmak ve hedefine ulaşmak amacı varmış ki. 

26 Aralık 1938'de toplanan CHP üçüncü Büyük Kurultayda İsmet İnönü "Değişmez Genel Başkan" ve "Milli Şef " ilan edilmesi kararıyla sonuçlanmıştır.

İsmet Paşa'nın Milli Şef seçilmesi ile parti, hükümet ve devlet üzerinde doğrudan etkili hale gelmesi! 

Atatürk'ün son Başbakanı olan Celal Bayar'ı memnun etmemesi bir yana.

 Bayar yanlısı bakanlardan Şükrü Kaya ve Tevfik Aras'ı ayrılmaya zorlama olayı (bak**)   tuz biber ekmiş ki!

 Celal Bayar 25 Ocak 1939 evveli Başbakanlıktan İstifa etmiş yerine Refik Saydam gelmiştir. (İlkokul kitaplarında bizlere öğretilen(!) Başbakan.) 

***

 O yıllarda II. Cihan harbinin başlaması ile güya müttefiki olduğumuz ve nedense halkın bile dost bilip desteklediği Hitler Almanya'sı günleri, 20 yaş ve ilerisi bütün gençlerimiz askere çağrılmıştır. 

Dört yılı aşan ve harp bitinceye kadar gençlerin asker olarak kalması, ihtiyaç maddelerinin camilere varıncaya kadar depolarda stoklanması karaborsayı kuvvetlendirmiş. Ekmek, Şeker ve bazı yiyecekler yanında kaput bezi, kumaş ve basma vb. karne veya "Nüfus kâğıdı” na damga vurulması ile verilmiştir.  

Hava parası verilmeden ev kiralamak zorlaşmıştır. 

***

Bunların yanında 1942 de çıkartılan varlık ve daha evvel alınan ve devam eden altı lira (Reşat Altınının bir lira civarında olduğu günler!) Yol vergisini de veremeyenler! 

Ya yolda, ya da başka işlerde bedensel bedava çalışmaya veya hapse gitmeye tabi oluyorlardı.

***

1944 de çıkarılan ve daha sonraki kararlarla Menderes ile arkadaşlarının ihraçlarına da sebebiyet veren Toprak mahsulleri vergisi kanunu, toplumun İnönü dönemi hükümetlerinden soğumalarından öte önemli sonuçlar doğurmamıştı. 

O yılların Polis, Jandarma ve devlet memurlarının halkla karşılaşmasındaki tutumlarını halen dillere destan olduğundan konu dışı bırakalım da! 

Bunları yazış sebebimin O yıllardaki halkın, Hükümete ve dolayısıyla hâkimiyeti elinde tutan CHP ye karşı antipatisinin kaynaklanması yanında! 

İlk çok partili seçimde içlere yerleşen feveranların dışa aksettiriliş sebebi olacağını ilerde göreceğimiz içindir. 

*** 

Stalin dönemi Sovyetler Birliğinin 1925 antlaşmasını uzatmayacağı gibi! 

Kars Ardahan ve Artvin'i isteyen, Boğazların ortaklaşa savunulmasını öneren bir nota vermesinin Türkiye'yi zor duruma getirmesi ile NATO ya girme çabası, Marshall yardımı isteği! 

 Zaten Batı'ya dönmüş olan Türkiye'nin başta ABD olmak üzere, Batı dünyasıyla ilişkilerini geliştirmesini hızlandıran temel etken olmuştur. 

Birleşmiş milletlere girmek ve Marşal yardımı ile NATO ya üye olmak işleminde!

Sizde tek parti var demokrasi yok çoğunluk partiler olursa öyle girebilir ve faydalanabilirsiniz karşılığını alınca

Böylece, çok partili demokrasiye geçme yolunu mecburen açmıştır.

           ***

İnönü'nün Bayar'a teklifi ile başlayan düşünce, Bayar'ın ihraç edilen Menderes, Koraltan, Köprülü grubunu yanına alarak TBMM ne dörtlü takrir vermeleri ile neticeye varmış. "Tek particilik" kararı ortadan kalkmıştır.

Çoğumuz ilk önce muhalif parti olarak DP'nin kurulduğunu sanırız. 

Hal bu ki DP kuruluşundan bir yıl önce, 18 Temmuz 1945 de Nuri Demirağ tarafından "Milli Kalkınma partisi" kurulmuştur. 

İstanbul yaşamımda, her gün boğaz vapurlarında Beşiktaş önünden geçerken okuduğum Nuri Demirağ yazılı fabrikasında!  

Koç ve diğerleri daha ufak bir tüccar iken, vatanına yararlı bir sanayici olan! 

Yaptığı tayyareleri km.lerce uçuran, demiryolları ile trenlere yol veren, hayırlı hasenatlar içinde bulunan! 

Ve ilk muhalefet partisini kuran değerli insan Rahmetli Demirağ.

Pek yazılıp anılmasa da. İlk Muhalefet Partisi olarak 'Milli Kalkınma Partisi'ni kuran kişidir. 

***  

Hoşça kalınız

***

 (*)İlkay Sunar: Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt, VIII.

(**)  "       "               "              "              "             "                 "