Cemaati ve mahalle eşrafıyla olan diyaloglarıyla takdir gören, vakfî hizmetleriyle de ön plana çıkan Selçuklu Merkez Camii İmam Hatibi Hidayet Eskici, bu diyaloglarının gelişmesinde ‘imam bir babanın, İslam çevresinde yetişen bir evladı’ olmasının önemli rolü olduğunu vurguladı. Geleceğin anne- babalarının da minare gölgesinde büyümesi adına yalnızca yaz Kur’an kurslarıyla değil; her dönemde yaptığı farklı faaliyetlerle dikkatleri üzerine çeken Eskici, bu tutumu ile ilgili, “Camide sadece namaz kılıp kıldırarak değil, mahalledeki çocukların amcası; büyüklerin ise abi- kardeşi olmayı benim dinim ve Peygamberim öğütler. Ben de bu vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum.” dedi. Eskici, topluma yönelik yaptığı diğer faaliyetleri ise şöyle anlattı:

Sizleri tanımayanlar için bize kendinizden bahseder misiniz?

Hidayet Eskici, Akşehirliyim. Selçuklu İlçe Müftülüğü Selçuklu Merkez Camii İmam Hatibi olarak kutsal görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.

‘DİNİM VE PEYGAMBERİM ABİ- KARDEŞ OLMAYI DA EMREDİYOR’

Cemaatinizle aranızda çok güzel bir diyalog var, bunun farklı bir nedeni var mı?

Babam imamdır, dolayısıyla imam hatip bir babanın evladı olarak doğuştan, çocukluğumdan bu yana bu mesleğin içerisindeyim. Bu mesleği aşinalığım da oradan geliyor; meslekte hiç zorluk yaşamadım, bununla birlikte cami, cemaat ve dini hizmetlerde bulunmak benim hep sevdam olagelmiştir.

Çocukluğumda bizim evin yüksek bir penceresi vardı, oraya çıkar ve çocuk yaşta ezan okuduğumu anımsarım. Bu anlamda şu anki cemaatimizle, mahalle esnafımızla olan muhabbetimiz buralardan gelir. Benim dinim ve Peygamberim de bunu öğütler: Sadece camide namaz kılıp kıldırarak değil, cemaatin kardeşi- abisi olmayı da emreder. Ben de bu vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum.

CEMAAT, CAMİ İMAMINI ‘GÜVENİLİR LİMAN’ OLARAK GÖRÜYOR!

Gördüğümüz kadarıyla cemaatle olan ilişkileriniz size güveni de beraberinde getiriyor ve yardım kampanyalarında da çokça yer alıyorsunuz. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı Konya Şubesi ve İl Müftülüğü başkanlığında önemli bir vakıf hizmeti sunuyoruz. Mahallemizdeki durumu, imkânı iyi olan iş insanları bize ve vakfımıza zekatlarını getirmek suretiyle yine mahallemizdeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını istiyor.

Bizler de bize gelen emanetleri gerekli noktalara ulaştırmakta görev yapıyoruz. Cemaatimiz bu konuda din adamına güveniyor, mahallesinin imamını ve camisinin seviyor. Bizim de toplumla olan bağımızı görünce -tabiri caizse- bizi güvenilir liman görüyor ve bir konuda yardım etmek istiyorsa din adamını seçiyor. Biz de bu noktada ihtiyaç sahiplerine, öğrencilere, yetimlere ulaşma noktasında önemli çalışmalara imza atıyoruz elhamdülillah!

MİNARENİN GÖLGESİNDE BÜYÜSÜNLER DİYE…

Çocukları yalnızca yaz aylarında ya da ramazan ayında camilerde görüyoruz ancak bu camiye ne zaman gelsek çocukları her zaman camide görmemiz mümkün oluyor. Çocuklarla olan bu farklı bağınız ve çocukların camide daha fazla yer alması için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Camideki mahallenin imamı yalnızca namaz kıldırıp evine gitmemelidir, her zaman bu fikirde oldum. Bu mahalledeki çocukların da abisi, amcası olarak kendimizi görüyoruz ve mahallemizdeki çocukların hep yanında olup onlarla birlikte gerekirse oyun oynayıp, gezip gerekirse ikramlarda bulunup camimizde yapacağımız bütün aktivitelere onları çekme gibi gayretlerimiz oluyor.

Sen iyi niyet ve merhametle yaklaşırsan çocuğa, gence; çocuklar da seni seviyor. Mahallede, caddede, sokakta giderken çocukların beni görüp ‘Hidayet amca’ diye el sallamaları çok hoşuma gidiyor. Çocukları bu yüzden camiye çekmek gibi önemli bir gayretim var. O çocukların yeter ki cami merkezli bir hayatları olsun; oyun oynarlarken bile caminin bahçesinde tercih etsinler ve minarenin gölgesinde büyüsünler diye hem dini hem de toplumsal konulardaki çalışmaları çoğaltmaya çalışıyoruz.

Yaz döneminde camimizde eğitim gören 613 öğrencimiz vardı, bu öğrencilerle bağımızı hiçbir zaman koparmıyoruz ve kış döneminde de farklı etkinlik ve programlarla kontağımızı sürdürüyoruz. Bu da çocukların camiye olan gönül kapılarını açıyor inşallah.

TOPLUMUN KANAYAN YARASINA ‘EĞİTİM’ İLE MERHEM!

Toplumu ilgilendiren konularda da içinde bulunduğunuz projelerin hayata geçtiğini görüyoruz. Caminiz yakın zamanda ‘Evlilik Okulu’ gibi güzel bir programa ev sahipliği yaptı; bu projeden de bahseder misiniz; devamı gelecek mi?

Camimizin yaptığı önemli projelerden bir tanesi de Evlilik Okulu! Gerek Konya’mızda ilgi görmüş gerekse ülke safına yayılmasını istediğimiz bir proje olan Evlilik Okulu, Başkanlığımız ve Müftülük, Selçuklu İlçe Müftülüğüne bağlı Aile ve Dini Rehberlik Bürosu ve camimiz koordinesinde ve Konya’daki tüm gençlere duyurmak suretiyle önemli bir katılımla sağlanmıştır. Evlilik Okulu seminerlerinin bu yıl ikinci düzenlenmiş ve ilk yılında 755 kardeşimiz katılmıştı.

Konyaspor’daki ilk maçımda ilk golü ben attım Konyaspor’daki ilk maçımda ilk golü ben attım

Eğitim içeriğinde ise ‘evlilik nedir, evliliğin önemi ve gereksinimleri, ailede eşlerin birbirlerine olan hak ve hukuklarının neler olduğu, dinimizin ve peygamberimizin öğütlerinin yer aldığı evliliğin hususiyetleri’ gibi konular yer aldı. Bu konular, alanında uzman 14 akademisyen ve hocalarımız tarafından 14 ayrı ders şeklinde anlatıldı. Çok güzel bir eğitim süreci yaşadık, bekar ve nişanlı kardeşlerimize bu eğitimleri verdik. İnşallah Ramazan’dan sonra da evli kardeşlerimize yönelik bu programı devam ettireceğiz.,

‘Her programın bir teşvik edici yönü olmalı’ diyerek derse katılım sağlayan kardeşlerimizden kura ile 1 hanım ve 1 erkek kardeşimizi de umreye götürdük. Umre bu işin hediye yönüdür ancak evliliğin önemi ve toplumun kanayan yarası olan yuvalarını yıkılması noktasındaki hassasiyetimiz dolayısıyla bu programı yaptık. Bu seminerlerin devamı noktasında da inşallah gayretimiz olacaktır.

Teşekkür ederiz.

Muhabir: HACER CEYLAN ZAMAN