Bir milleti, millet yapan en önemli unsur kültürdür. Kültür yüzyıllar boyunca oluşan bir olgudur. Bir milletin dili, dini, giyinmesi, beslenmesi, örf ve adetleri kültürün en önemli unsurlarıdır. Ülkemize baktığımızda ise kültürün yozlaşmaya başladığını rahatlıkla söyleyebilir ve görebiliriz. Konuşma dilimizin uğradığı yabancılaşma, yeme-içme alışkanlıklarımız özellikle gençler tarafından çok fazla kullanılıyor. Tabii burada en önemli etken yabancı kültürlerin kendi kültürümüzü işgal etmesi.
***
Amerikan kültür ve öğeleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini hissettiriyor. Hazır beslenme alışkanlıklarından, müziğimize varana dek kültürümüz yabancılaşmaya yenik düşüyor. Birisi bir dükkân, mağaza veya bir iş yeri açacağında isim olarak yabancı bir isim tercih ediyor. Neden güzelim Türkçemiz dururken yabancı isim tercih edilir onu da anlamış değilim. İş yerindeki unvanlar da bizde İngilizce olarak belirtiliyor. Örneğin, bölüm demek yerine departman demek daha mı havalı oluyor bilmiyorum ama bunun daha birçok örneği maalesef dilimizde mevcut. Saymaya kalkarsak çok uzun bir liste çıkabilir önümüze.
***
Şehirlerde özellikle mimari anlamda kültürü ne yazık ki yansıtmıyor. Mimari kültür eserlerimiz dışında günümüzde yapılan binalarda bunu görmek mümkün. Daha geçenlerde görüşme yaptığım bir mimar arkadaşım tam da bu konuya parmak bastı. Konya herkesin bildiği üzere Selçuklu 'ya ev sahipliği ve başkentlik yapmış bir şehir. Ancak Selçuklular zamanında yapılmış ve günümüze gelmiş mimari eserlerin dışında Konya'da şuan Selçuklu mimarisini yansıtan bir yapı yok. Oysaki son derece önemli bir medeniyet ve kültürün şehirde yansıtılması gerekir diye düşünüyorum. Şehirlerimizin birçoğunda bu durum mevcut. Dünyaca ünlü mimarlar ve mimari eserler çıkartmış bir medeniyetin bu konulara daha önem vermesi gerekir.
***
Gel gelelim örf ve adetlerimize, türkülerimize! Genç nesil, özellikle yeni nesil örf ve adetlere yabancı bir şekilde yetişiyor. Köy yaşantısı, yeme-içme alışkanlıkları, türküleri nedir bilmiyorlar. Bir nevi kendi özlerini bilmiyor ona sırt çeviriyorlar. Türkü dinleyenleri ve Türkü geleneğini küçümseyen genç arkadaşlara da rastladım ne yazık ki. Elbette ki bunda şehirlerde yaşamalarının önemli bir etkisi var. Burada en önemli görev ailelere ve okullara düşüyor. Kültürümüzün yansıtılması, öğretilmesi sevdirilmesi okullar ve aileler aracılığıyla nesillere aktarılmalı. Çocuğun eline bir tablet birde hamburger vererek bu işler olmuyor. Yabancı kültüre teslim olmadan önce kendi kültürümüzü benimsemeli, özümsemeli ve yaşatmalıyız. Çünkü bizi biz yapan en önemli değer ve varlık kültürdür. Ona sırt çeviren kendine sırt çevirmiş olur.
İnsan için kültür, vücut için ekmek kadar lâzımdır.
M. T. Cicero