Konya'da yaşayan 15 yaşındaki Rümeysa Söyler, sanata olan tutkusuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Söyler sağlık sorunlarına rağmen resim çizmekten asla kopmayan, herhangi bir resim eğitimi almadan, yalnızca kendi yeteneği ve gözlemleriyle sanatsal çalışmalarına devam eden Rümeysa, resimle tanıştığı günden itibaren çizimlerini geliştirmeye başladı.
Görsel sanatlara olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Rümeysa, zamanla çizim yapma yeteneğini fark etti ve internet üzerinden izlediği videolarla kendi tekniklerini keşfetti. Şu anda, doğa manzaralarından portrelere kadar birçok farklı alanda eserler ortaya koyan Rümeysa, çizimlerinde genellikle karakalem ve sulu boya gibi geleneksel yöntemleri tercih ediyor.
2009 yılında Konya’da dünyaya gelen Rümeysa Söyler eğitim hayatına sağlık sorunlarından dolayı devam edemedi. 4 kardeşi olan Rümeysa sağlık sorunlarıyla ailesinin desteği ve sanata olan ilgisiyle başa çıkıyor. Resim çizerek sağlık sorunlarının üstesinden gelmeye çalışan küçük sanatçı kendinden büyük işlere imza atıyor.
Ailesi ve çevresindekiler, Rümeysa'nın sanatına büyük bir destek veriyor. Ailesi, kızlarının yeteneğini fark ettiğinden beri ona gerekli motivasyonu sağlıyor. Sanatını daha geniş kitlelere ulaştırması için çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşmalarına yardımcı oluyorlar.
Resim çizmeye küçük yaşta başlayan Söyler, “Aşçı olmayı çok istiyordum sürekli aşçılıkla ilgili pasta resimleri çiziyordum daha sonra resimlerimde gölgelendirme yaptığımı ve güzel çizdiğimin farkına vardım. Ortaokulda yakın arkadaşımla bulduğumuz her fırsatta resim çizerdik ve bu konuda iyi olduğumuzu fark ettik. Zaten arkadaşım yeteneğinin farkındaydı. Daha sonra resim çizme konusunda beni de teşvik etti. Resme ilk adımım böyle attım. İlerleyen zamanlarda kendimi geliştirmeye çalıştım ancak bu zaman zarfında beni destekleyen olmadı” dedi.
“RESİM ÇİZMEKTEN HİÇ VAZGEÇMEDİM”
Kendi yeteneğinin küçük yaşta farkına varan Söyler, bu konuda ilk başlarda kimseden destek göremediğini ve eğitim alacak öğretmeninin olmadığını belirterek, “Resim öğretmenim yoktu her şeyi kendim heves ederek öğrendim, kendimi motive ederek yeteneğimi geliştirmeye kara verdim ve 8. sınıfta annemle konuşarak resim yapabildiğimi söyledim. 8. sınıfın sonunda yetenek sınavına girmeyi düşündüm. Ancak yetenek sınavına giren arkadaşım ben kazanamadım sen hiç kazanamazsın diyerek hevesimi kırdığı için ben o gün resim çizmeye küstüm. Bir yıl hiç resim çizmedim ancak daha fazla dayanamayarak tekrar çizmeye başladım ve çizdikçe daha güzel işlerin ortaya çıktığını fark ettim. Ancak sağlık sorunumdan kaynaklı sınava giremedim” diye konuştu.
“RESİM ÇİZMEM İÇİN KARAKTERLER ADETA BANA FISILDIYOR”
“Çizmek beni duygusal olarak çok farklı yerlere götürüyor, çizerken karakterler kulağıma fısıldıyor” diyen Söyler, “Resim çizdiğimde kimse sesimi duymuyormuş gibi oluyorum, sürekli boşa düşüp sadece çizeceğim karakterin mimikleriyle yaşıyormuş gibi ve daha önce çizeceğim karakteri görmüşüm gibi oluyorum. Mesela yüz hatlarını çizerken bakışlarıyla duygusal bağ kuruyor gibiyim. Çizeceğim karakter adeta bana nasıl çizmem gerektiğini fısıldıyor” ifadelerini kullandı.
Sanat içinde farklı dalların bulunduğunu, resim sanatının ise farklı tekniklerle özgün esreler çıkarmanın büyük bir başarı olduğunu belirten Söyler, resim üzerine hiçbir eğitim almadan sadece heves ederek ve araştırarak farklı eserlere imza atıyor. Küçük ressam Söyler, “İmgesel ya da doğadan daha çok figür çizmeyi daha çok seviyorum” dedi.
“SEVDİĞİM İŞTEN KAZANMAK İSTİYORUM”
Resim çizmenin her ne kadar hobi olsa da bu yeteneğini ticarete çevirmek istediğini belirten Söyler, “Hayatımı resimle devam ettirmek istiyorum. Bu işin hem duygusal hem de ticari açıdan bir bağlantısı olsun istiyorum resim çizmeyi seviyorum. Bu alanda profesyonel boyuta erişmek istiyorum. Şu ana kadar birçok portre çizimine imza attım bu alanda gelişmek ve para kazanmak istiyorum. Bu sektörün içerisinde bulunan kişilerden sponsorluk beklentim var” ifadelerini kullandı.