1
Konya Anadolu Lisesi ve YSESpor formalarını giydiği dönemde Konyalı hentbol severlerin gönlünde taht kuran Mehmet Korer Koral milli takım formasını totalde 494 defa giyme şerefine erişerek kırılması güç bir rekorun sahibi oldu. Konya spor tarihinin en çok milli forma giyen sporcusu olan Korer Koral ile Anadolu Lisesinde başlayıp Türkiye’nin iddialı kulüpleri ve milli takımlarda devam eden serüvenin konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz, nerede ve hangi tarihte dünyaya geldiniz, hangi okullarda eğitim aldınız?
Konya’da 11.06.1967 tarihinde dünyaya geldim. 1973-1978 döneminde Hazım Uluşahin İlkokulunda okudum. Akabinde, eski adı Maarif Koleji olan Konya Anadolu Lisesi sınavını kazanarak ortaokul ve Lise tahsilimi 1978-1985 arasında burada yaptım.
1985-88 arasında Ankara Hukuk Fakültesinde, 1988-1991 arasında Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dil Biliminde ve 1992-1996 arasında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi Bölümünde lisans eğitimleri aldım.
Hukukçu, dil bilimci ve öğretmen yönlerinizden ziyade biz sizi hentbolcu kimliğinizle tanıdık. Hentbola ne zaman başladınız, hangi antrenörlerle çalıştınız?
Hentbola 1978 yılında Konya Anadolu Lisesinde başladım. Ahmet Toptaş hem öğretmenimiz hem de antrenörümüzdü. Yanı sıra Sezgin Kaymaz, Rüştü Şahin, Üstün Dinçaslan, Yaşar Sevim, Secattin Aydoğ oynadığım kulüplerde; Murat Kılıç, Günal Ensari, Rüştü Şahin, Alexandır Rezanov, Sezgin Kaymaz, Seceattin Aydoğ, Ahmet Sarıyer, Turan Kabay, Cengiz Akın, Aydemir Arslankaya ile de milli takımlarda antrenörlüğümü yaptı.
Siz kulüplerden evvel okul takımlarında başarıya alışmıştınız. Anadolu Lisesinde elde ettiğiniz dereceleri hatırlıyor musunuz?
Unutur muyum? 1982 yılında Ortaokullar Türkiye Şampiyonluğunu elde etmiştik. Ertesi yıl, 1983’de Liseler Türkiye dördüncüsü olduk. 1984’de bir basamak gerileyip Liseler Türkiye beşincisi olabildik. Sonra 1985’de Liseler Türkiye ikincisi olmayı başardık.
O yıllarda hentbol sporuna Konya’da ilgi ne seviyedeydi?
Konya hentbol sporunun ülkemizde tanıtımı ve gelişimi açısından lokomotif şehirlerden biridir. Rahmetli Mazhar Vardar ve Ahmet Toptaş hocalarımız, 1978’de Konya Atatürk Stadyumunda oynanacak olan Konyaspor-İdmanyurdu futbol maçından önce, sahayı hentbol ölçülerinde düzenleyerek yirmi bini aşkın seyirciye gösteri maçı izletmişti. Kanaatimce ülkemizde en kalabalık seyirciye oynanan hentbol maçı da odur. Sonra Anadolu Lisesi ve YSESpor maçlarında Atatürk Spor Salonunu heyecanlı taraftarlarca doldurulurdu.
Sizin sahadaki pozisyonunuz/göreviniz neydi?
Hentbola 1978’de başladığım zaman 1982’e kadar pivot oynadım. 1982’den itibaren de 1988’e kadar sol oyun kurucu görevi yaptım. Sonra 2005’e kadar orta oyun kurucu pozisyonunda oldum.
Konya YSESpor’da oynadığınız dönemde çok büyük başarılar elde ettiniz. O yılları biraz hatırlayıp Lig ve Kupa başarılarını nasıl yakaladığınızı anlatır mısınız?
1987-1988 Sezonunda Konya YSESpor kulübünün 1. Lige Alınması ve öncesinde oynadığım kulübün kapanması sonucunda; genç oyunculardan kurulan takımın sezon başı hedefi, bize söylendiği kadarıyla ligde kalabilmekti. Hiç unutamadığım; lige başladığımız Zonguldak Üzülmezspor maçı öncesi soyunma odasındaki motivasyonumuz, bu maçı kazanırsak ligde kalma olasılığımızı çok artıracağımız yönündeydi. Maçı çok farklı skorla kazandık ve çok sevindik. Bundan sonra çok enteresan deplâsman ve iç saha maçları oynamaya başladık. Her kazandığımız maç ile Play Off’a kalabilme şansımız artmaya başladı. Ağlayarak oynayıp kazandığımız İzmir Karşıyaka maçı, Trabzon’da her iki takımı da yenerek, olaylara rağmen başarıyla dönüş, Konya da son anda kazandığımız Kılıçoğlu Toprakspor maçından sonra seyircinin sahaya inmesi ve sahamızın kapatılması gibi maçlar... O zaman güçlü takımlar arasından sıyrılarak üçüncü olup Play Off’a katılmıştık.
Play Off’ta ligin diğer grubundan gelen takımlarla da hiç kimsenin beklemediği maçlar oynayarak lig ikincisi olarak sezonu şampiyon Halk Bankası kulübünün hemen ardında bitirdik. O zaman lig birincisi ve ikincisi arasında oynanan Gençlik Spor Genel Müdürlüğü Kupası maçını, Konya’dan da gelen bin 500 seyirci ve Atatürk Spor Salonunun tamamen dolu olduğu bir ortamda ve TRT televizyonunun canlı yayınında dört sayı farkla kazanarak efsane sezonu kupayla bitirmiştik.
O sezon benim için unutulmaz bir sezondur. Çünkü Konyalıların taraftar olarak verdiği destek ve bizlere kendimizi değerli hissettirmeleri kolay kolay bir sporcunun unutabileceği bir durum değildi. Devamı Cuma Günü