Yolların ve pistlerin

fırtına ismi Nusret Ergül - 2

1962 yılında ise Türk Milli Takımı ile İtalya'da yapılan Dünya Şampiyonası'na gittik. Milli Takım da Konya'dan ben, Nezir Sonakın, Ertan Tezer, Rifat Çalışkan, Kocaeli'den Muzaffer Öztürk vardı. Milano'da yapılan 190 kilometrelik dünya şampiyonasında 134 sporcu arasında 51. olmuştum. Ama rakiplerimiz 8.5 kiloluk biz ise 11.5 kiloluk bisikletlerle yarışıyorduk. Bu ağırlık onlara çok büyük bir avantaj sağlıyordu. Nezir Sonakın, Rıfat Çalışkan, Ertan Tezer, Kasım Şen ve ben 1963 yılında bu kez Belçika'da yapılan Dünya yol yarışlarına katılmıştık. Bu dünya şampiyonasında ben düşüp zaman kaybetmeme rağmen en iyi sonucu alarak 27. olmuştum. Türk takımında yine yarışı tek bitiren ben idim. O tarihlerde dünyanın en iyi bisikletçisi Eddy Merx birinci olmuştu. Ardından 1964 yılında Nezir Sonakın, Rifat Çalışkan, Hasan Kilınç. Çetin Yüce ve ben Fransa da yapılan Dünya Şampiyonası'na katıldık. Milli Takım arkadaşlarım Rifat Çalışkan, Çetin Yüce ve Gürol Atasoy'du. Burada da 180 sporcunun katıldığı 194 kilometrelik yarışta tempoya ve parkura dayanamayarak yarışı hepimiz terk etmiştik. İspanya da yapılan dünya şampiyonasında ise İtalyan antrenörümüz Gino Bartulicci beni götürmeyince ben 4 dünya şampiyonası katılmış oluyordum

Ayyıldız formanın abonesi Nusret Ergül...

ALMAN YETKİLİLER BENİ ALMANYA'YA TRANSFER EDİP

WOLSVAGEN FABRİKASINDA İŞ TEKLİFİNDE BULUNDULAR

1964 yılında Almanya'da yapılan Avrupa Şampiyonası'na Rıfat Çalışkan ile ben katıldım. Bu şampiyonada 18 oldum Alman Bisiklet Federasyonu yetkilileri beni Almanya'da kalıp Wolsvagen 1963 yılında İtalya'da Akdeniz Oyunları'na katıldık. 13 takım arasında 5.olduk. Ferdi klasmanda 122 sporcu arasında ise ben 21. oldum. Otomobil fabrikasının bisiklet takımında koşmamı istediler. Ancak ben bu teklifi kabul etmemiştim. 1965 yılında Tunus'taki Akdeniz Oyunları'na katıldım. Bu yarışlara Mustafa Cengiz, Gürol Atasoy ve Çetin Yüce ile katıldık. Çetin yarış esnasında virajı alamayarak düşünce 3. 14'lüğü 4 saniye farkla kaybettik. Ben ferdi sıralamada 15. oldum

PİST YARIŞLARINDA HİÇ GEÇİLMEDİM

Bulgaristan, Yugoslavya, Türkiye Marmara Bisiklet Turları'nda defalarca koştum. Etaplar kazandım. Veledrom yarışlarında defalarca Türkiye şampiyonluğunu kazandım. Veledrom yarıştığım yıllarda hiç geçilmedim. 1962 yılında İzmir, Aydın, Denizli gidiş dönüş yarışında birinci oldum. KİRKOR CAMBAZYAN BENİ ARJANTİN'E ÇAĞIRDI 1966 yılında Türkiye bisiklet turuna Arjantin'den takım getiren eski milli bisikletçilerden Kirkor Cambazyan beni kendisinin yerleştiği Arjantin'e götürmek istedi. Ancak o yılarda Konya'ya ve Türkiye'de yapacağım çok şey olduğunu söyleyip onun bu cazip teklifini kabul etmedim. Bisiklet sporunda ilk antrenörüm Nezir Sonakın son antrenörüm ise Mustafa Miest tir. Pist yarışlarına ise Saim Kıyıcı abi beni hazırlardı.

Balıkesir’e Milli forma ile birinci giren Nusret Ergül’e Balıkesirlilerin ilgisi görülmeye değerdi...

TÜRKİYE'NİN KADROLU İLK BİSİKLET ANTRENÖRÜ OLDUM

1964-1966 yılarında Ankara Muhafizgücü'nde askerlik yaptım. Konya'ya dönüşümde bir süre daha faal sporculuk yaptıktan sonra 1969 yılında sporculuğu bırakıp antrenörlüğe başladım. 1970 yılında Cemil Ergen, Beden Terbiyesi Konya Bölge Müdürü iken kadrolu bisiklet antrenörü olarak Beden Terbiyesi il Müdürlüğü'ne geçtim. Ben aynı zamanda Türkiye'nin ilk kadrolu bisiklet antrenörü oldum.  1972 yılında Balıkesir'de Nenco Hristov'un kurs hocalığı yaptığı seminere katılıp antrenörlük diplomamı aldım. İlk milli takım antrenörtüğüm ise 1974 yılında Türkiye turunda oldu. Bundan sonra da Libya, İran, Yugoslavya, Bulgaristan, Polonya, Sofya bisiklet turlarında milli takım antrenörü olarak görev yaptım. 1970 yılında Beden Terbiyesi İI Müdürlüğü bölge antrenörü iken DMO'dan Java marka bir motorun alınmasını teklif ettim. Bu motoru antrenmanlarda kullanacaktık. Bunun için Bölge Müdürümüz beni İstanbul'a gönderdi ve o günün parası ile 4 liraya bu motoru aldık. Bunu antrenmanlarda ve yarışlarda bizzat yıllarca kullandık. Bunu benden sonra en son olarak Köy Hizmetleri antrenörü Ayhan Aytekin kullanmaktaydı. TEK Meramspor'u dört yıl çalıştırdım. Şekerspor ve Köy Hizmetleri takımlarında da belli sürelerde antrenörlük yaptım.

Veledromda da fırtına olan Nusret Ergül üçüncü sırada. İlk sırada Mevlüt Bora masada. Federasyon Başkanı Hamdi Ayvalı. Gazeteci Ferit. Konya 1960'li yıllar...

BELÇİKA'DAKİ DÜNYA ŞAMPİYONASINDA DÜŞÜNCE

İTALYANLAR'DAN EMANET ÖN JANT ALIP YARIŞI TAMAMLADIM

1963 yılı idi . Belçika’daki Dünya Bisiklet yol yarışını koşacaktık . Bu yarışlara toplam 186 sporcu katılmıştı. Yarış sırasında bir Rus bisikletçinin peşine katılmış gidiyorum. Biz böyle son sürat giderken önümüzde giden bir grup bisikletçi birden düştü . Yol bir anda kapanmıştı ben de kendimi kurtaramadım onlara takıldım ve düştüm. Kalktım bir baktım ki benim bisikletimin ön janti yok. İtalyanların ekibinden bir emanet jant alıp yola devam ettim, ön grubu görmeye başlamıştım. Ancak tek olduğum için onları bir türlü yakalayamıyordum. Yarış sonunda takip ettiğim Rus Kapitanov 25.ben de 27.olmuştum. O yarışta yine 3 defa bisikletin tekerleği patlamıştı. Fakat tüm şansızlıklara rağmen o yarışta elde ettiğim 5 saat 16 dakika 15 saniye ile hiçbir Türk bisikletçinin elde edemediği dereceyi yapmıştım. O tarihteki gazeteler Türkler 21 ülkeyi geçti. Nusret Ergül dünya klasmanında 27oldu diye manşetler atmışlardı.

Ertan Tezer Şekerspor Yöneticisi Hamit Balcı ve Nusret Ergül...

GAZETE MANŞETLERİNDE 'MİLLİ TAKIM KAPTANI

NUSRET ERGÜL DENİZ SEFASINDA' DİYE YAZIYORDU

1966 Türkiye turunda Balıkesir'deyiz O günkü tüm gazeteler 'Nusret Ergül yüzümüzü güldüremedi diye yazıyorlardı. Bir gün önce de ellerim çok fena bir şekilde alerji olmuştu. Bunu takım doktoruna söyledim, doktor da bana "denize bir gir çık geçer dedi. Ben de doktora "bize deniz yasak adalelerimizi bozar, deniz bize yaramaz' dedim ise de bana "sen bir gir çık hemen" dedi. Ben de bunun üzerine denize gittim, şöyle bir deniz suyuna oturdum kalktım, bu arada gazeteciler fotoğraflarımı çektiler. Ben ne olduğunu anlamamıştım. Onlar benim böyle fotoğraflarımı çekerken ben de bir şey dememiştim. Ertesi gün yarış başlayacağı zaman birden gazeteleri bana gösterdiler. Hepsinde manşette idim . Gazetelerde hep bir ağızdan 'Milli takım kaptanı Nusret Ergül deniz sefasında' diye manşetler vardı. O haberleri okuyunca kendi kendimle "hayatımın yarışını koşacağım" dedim. Balıkesir Bandırma etabını koşacaktık. O güne kadar hiçbir Türk bisikletçi bu turu alamamıştı. Yarış sırasında Bulgar Dimiter Kotev, ben ve Gürol Atasoy bütün grubu bırakıp öne çıktık. Kotev bana 'Daha çabuk çevir Nusret diyordu. Finişe az bir zaman kala atak yapıp öne geçtim. Yol parke idi. Ve çok sarsıyordu. Son viraja ben içerden girdim. Kitov ise benden oldukça ağırdı. O viraja dışardan girdi. O çok sıkı pedal çeviriyordu ama viraja içerden girip avantaj sağlamıştım. Bir anda öne geçtim ve birinci oldum, orası ana baba gününe dönmüştü. Beni omuzlarda taşıyorlardı. O gazetecilere manşetlere kahredip yarışı kazanmıştım

Uzun yıllar 1.Lig maçlarında saha komiseri olarak görev yapan Nusret Ergül Galatasaraylı Erhan ve Büyük Metin ile...

KONYA'DAKİ TÜRKİYE ŞAMPİYONASINDA YARIŞI KAYBEDİNCE HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAMIŞTIM

1969 yılında Türkiye Şampiyonası Konya'da yapılıyordu. Yarış sırasında Seyit Kırmızı ile Hasan Selçuk önden kaçtılar. Ben ise Bulgaristan'dan iltica eden Ali Hüryılmaz'ı kontrol ediyordum. Dönüşte Hava Lojmanları'nın önündeki bu gruba yetiştik. Ben finişte Ali'ye bakarken Kocaeli'nden Hasan Sert aniden atağa geçti ve birinci oldu. Hüryılmaz ikinci, ben ise üçüncü olmuştum. Kendi memleketimde yarışı kaybetmek o anda bana çok ağır geldi, çimlerin üzenine yığılmış hüngür hüngür ağlamışım, adeta kendimi kaybetmışım

Şeref Kürsünün en üstünde Nusret Ergül, İkinci Rıfat Çalışkan, Üçüncü Mustafa Mest ödül takdim eden Talat Tunçalp....

BİSİKLET FEDERASYONLARINDA HEP GÖREV ALDIM

Cemil Ergen ile diğer federasyon başkanları ile daha dün denilebilecek kadar yakın zamanda hep federasyonda görev yaptım. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde 1993 yılında 32 sene altı ay çalıştım. Ve emekli oldum.

Şekerspor’un 4 ası. Rıfat Çalışkan, Ertan Tezer, Nusret Ergül ve Nezir Sonakın. Şampiyonluk kupasını yöneticileri ile birlikte aldıktan sonra...

4 ÇOCUK, ALTI TORUN SAHİBİYİM

Askerlik dönüşü Sevim Ergül Hanım ile evlendim. Bu evlilikten Metin, Filiz, Savaş, Emre Ergül dünyaya geldi. Bu çocuklarımın evliliklerinden ise Selçuk, Hayriye, Sevim, Ahmet, Damla ve Buse isimlerinde altı torun sahibiyim. Artık spordan büyük ölçüde koptum. Yıllarca Konyaspor maçlarında 1.ligde bile sahada görev yaptım. Ama sporda yaşadığım vefasızlıklardan dolayı artık maçlara bile gitmiyorum .Şimdi kendimi Büyükşehir Belediyesi ve Emniyet Müdürlüğü'nün ortaklaşa yaptıkları şehir içi trafik düzenlemelerinde bisiklet ve yaya konusuna adadım. Bizim tecrübelerimizden yararlanmak isteyenlerle bütün bildiklerimi paylaşıyorum, böyle hizmet etmekten mutlu oluyorum

Nusret Ergül ödülünü Konya bisikletine çok emeği geçen, zamanın Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Sami Yavrucak’ın elinden alırken...

Nusret Ergül vatan borcunu öderken de pedal çevirerek kupaları toplamıştı...

Dördü de Konyalı olan Milli Takımın asları: Mustafa Cengiz, Rıfat Çalışkan, Nusret Ergül ve Hasan Kılıç...