Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Sümeyye Serin, küçüklüğünden beri hemen hemen her sektörde bulunduğunu dile getirerek en büyük amacının annesini daha çok mutlu etmek olduğunun altını çizdi. Sümeyye Serin, ıslak mendil fabrikasından seramik işine kadar her alanda bulunduğundan bahsetti. Serin, bütün bunları yapabilmesinin asıl sebebinin kendi sınırlarını aşmayı seven bir insan olmasından kaynaklandığını belirtti.

Otobüs sürücüsünden bayram harçlığı sürprizi Otobüs sürücüsünden bayram harçlığı sürprizi

FABRİKADAKİ KOCA MAKİNALARIN ARASINDA BÜYÜDÜ

Sümeyye Serin, hayatının dönüm noktasının ortaokuldayken başladığına dikkat çekerek küçüklüğünden beri ekmeğini taştan çıkardığını dile getirdi. Serin, “13 yaşımdayken babamı kaybettim. 13’üme kadar babamın yanında sanayiye gidip geliyordum. Sonrasında liseye giderken özel okulda okuduğumuz için arkadaşım eğitim ücretini karşılayamıyordu. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Çünkü ben hiçbir zaman ailemden destek alan bir insan olmadım. Dolayısıyla arkadaşımla düğün salonlarında çalışmaya başladık. Böylelikle çalışma hayatına atılmış oldum. Bu süreçten sonra engelli çocuklar için tekerlekli sandalye yardımında bulunan bir vakıfta yer aldım ve engelli çocuklar için bütün gücümle çalıştım. Bunun yanında bazı işletmelerde günü birlik olan; bayram şekeri, çiğ köfte, kış çayı satma gibi alanlarda da bulundum. Küçüklüğümden beri her işi yaptığım için pazarlama yeteneğim gelişti. Açıkçası hep özgüven sahibi bir insan oldum. Bundan dolayı hiçbir zaman iş arama gereği duymadım. Çünkü çalışmam için seçilmiş kişi ve aranan eleman konumuna geldim. Sonrasında pandemi zamanında ablam yanıma geldi ve Konya’da yeni açılmış ıslak mendil üreten ve bunu ihraç eden bir fabrika olduğunu söyledi. Oraya işe girdik. Açıkçası o zamanlar henüz küçük olduğum için fabrika sahipleri beni alma konusunda ilk başta tereddütlü davrandı. Ama benim özgüvenimi görünce işe girmeyi başardım. Fabrikada koca koca makinalar vardı. Ben bu işe ilk girdiğim zamanlar hırs yaptım ve bu işin en iyisi olmak için çalıştım. Bütün makinaları kullanmayı kısa zamanda başardım. Fabrika serüvenimde en yakın arkadaşlarımdan olan Feriha, bana çok destek oldu. Benimle birlikte o da çalıştı. Biz gece gündüz çalışırdık ve çok emek verdik. Bunun haricinde Konya’nın en iyi mobilya işletmelerinden birinde bulundum. Gazetecilik bölümü öğrencisi olduğum için medya sektöründe de yer aldım. Konya’daki bir ajansta çalıştım. Hatta İstanbul’a staj için gidip orada Show TV, TV8, Beyaz TV gibi kanallarda işimi öğrenmek için çaba sarf ettim. Şu anda da seramik ile inşaat işiyle haşır neşirim. Bütün bunları yaparken eğitimimi de aksatmadım. Öyle ki çift ana dal öğrencisiyim ve gazetecilik dışında uluslararası ilişkiler okuyorum” ifadelerine yer verdi.

ANNEM BENİM HEP YANIMDA OLDU

Annesinin, kardeşlerine ve kendisine bakmak için verdiği emeğin paha biçilmez olduğunu belirten Serin, “Annem, babamı kaybettikten sonra 3 çocuğunu her türlü zorluğa rağmen büyüttü, okuttu ve bugünlere getirdi. Şu an bütün çabalarım annemin gelecekte daha çok mutlu ve rahat olabilmesi için. Benim annem hep çok güçlü bir kadın oldu ve bizi harika eğitti. Ben onun emeğini ne yapsam ödeyemem” diye konuştu.

BÜYÜK YATIRIMLAR YAPMAK İSTİYORUM

Gelecekteki hedeflerinden bahseden Serin, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Ben gazetecilik bölümü öğrencisi olsam da açıkçası ilerde bu mesleği yapmak istemiyorum. Çünkü günümüzde maalesef kutsal bir meslek olan gazeteciliğe yeterince değer verilmiyor. Bu hem maddi hem de manevi anlamda böyle. Ben gelecekte daha çok yatırımcı olmak, Konya’da daha önce hiç yapılmamış konseptler barındıran dükkanlar açmak ve inşaat sektöründe adımı duyurmak istiyorum. Hedeflerime ulaşmak için çok çabaladım ve yolum daha uzun. Başaracağıma inanıyorum.”

Kaynak: TUBA KAYA