Yeraltı ısıları ve sıvılaşma kentlerin altyapılarını tehdit ediyor. Sivil yapı ve altyapı sorunları ile karşılaşılmaması için yapıların Mühendislik çözümüyle projelendirilmesi gerekiyor. Yeraltındaki metro ağlar, borular, lağımlar, yüksek voltajlı kablolar devamlı bir şekilde yüzey altını ısıtıyor. Yeraltı su seviyesinin zemine çok yakın olduğu bölgelerde ise sıvılaşma meydana gelerek yapıların ömrü kısalıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan ise, “Konya genelinde yeraltı su seviyesi çok derinlerde olduğu için sıvılaşma riski yok. Karatay ilçesinin belli başlı bölgelerinde yeraltı su seviyesinin derinliği biraz daha azdır. Ama Karatay’da yeraltı suları her geçen gün çekiliyor. Bu bağlamda Konya risk altında değil” dedi.

4-1Şükrü arslan

SIVILAŞMA YAPININ ÖMRÜNÜ KISALTIR

Başkan Arslan, yeraltı su seviyesinin yüzeye yakın olması durumunda altyapılarda, binaların alt kodlarında, bodrum katlarında su girişine ve bu yerlerdeki deformasyona sebep olabileceğini belirterek, “Özellikle gevşek ve kumlu zeminlerde deprem esnasında sıvılaşma görülebilir. Hatay’da bu şekilde yıkılmış binalar gördük. Yeraltı su seviyesinin yüksek olması kumlu zeminlerde deprem esnasında sıvılaşma meydana getirerek yapı ne kadar sağlam olursa olsun yapının devrilmesine neden oluyor. Yeraltı su seviyesinin yüzeye yakın olması bu şekilde alt yapıya zarar vermektedir. Taneler arasındaki ısınmadan kaynaklı kuruma, su kaybı ve sıklaşma ise zeminde ve yeraltında oturmaların meydana gelmesine sebebiyet verir. Bu ısı çok yüksek olmayacağı için çok büyük bir alana tesir etmeyeceğini düşünüyorum. Ama yeraltı su seviyesinin zemine yakın olması durumunda o sıvı yapının zeminine zarar vererek binanın ömrünü kısaltıyor” şeklinde konuştu.

4-3-44

MÜHENDİSLİK ÇÖZÜMLERİ ÖNEM ARZ EDİYOR

Yeraltı su seviyesi ve ısınmalarına karşı yapının korunarak kentleşmeye devam edilebileceğini kaydeden Başkan Arslan, “Yeraltı ısınmasına karşı hatlarda yalıtım kullanılarak bu ısının zemine zarar vermesi engellenebilir. Mühendislik şartları yerine getirilerek tedbirler alınırsa bunun hem zemine hem de yapılara herhangi bir zararı olmaz. Esas sorunu tam olarak tespit edip ona göre çözümünü bulmalıyız. Mühendislik çözümü ile projelendirme yapılması gerekiyor. Yerleşimde yeraltı su seviyesinin yüksek olması sıvılaşma riskini doğurur. Bu noktada sıvılaşma riski, bina yüksekliği ve tabanı, ilerde bir devrilmeye karşı planlama, projelendirilme hesapları yapılmalı. Isıdan kaynaklı oturmaların önüne geçmek için de yalıtımlı hatlar yapılması mühendislik bazında çözülebilecek problemlerdir. Bunlar çözüme kavuşursa ısının ve sıvının kentleşmeye veya kent altyapısına herhangi bir zararı olmaz. Ama önemli olan bu mühendislik çözümlerinin herhangi bir yapının proje aşamasında uygulanmasıdır” ifadelerine yer verdi.

Deprem için hazırlamışlardı, doğa, hayatlarını değiştirdi! Deprem için hazırlamışlardı, doğa, hayatlarını değiştirdi!

4-4-45

KONYA’DA RİSK YOK

Konya genelinde yeraltı su seviyesi çok derinlerde olduğu için sıvılaşma riskinin olmadığını dile getiren Başkan Arslan, “Karatay ilçesinin belli başlı bölgelerinde yeraltı su seviyesinin derinliği biraz daha azdır. Ama Karatay’da yeraltı suları her geçen gün çekiliyor. Kısacası bu bağlamda Konya risk altında değil. Adana, Antalya, Osmaniye, Hatay, İstanbul, İzmir, Aksaray ve Karadeniz gibi yerlerde yeraltı su seviyeleri zemine çok yakın. Buralarda sıvılaşma riski yüksek. Ama bu sorunun çözümleri var. Mühendislik yöntemleriyle sorunlar giderilir” dedi.

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay