Konya'yı başarıya ulaştıracak güç; Ortak akıldır!
Yapılması gerekenler noktasında bir ve beraber olduğumuz takdirde, istişare yaptığımız zaman şehri marka olma yolunda daha ileriye taşıyabiliriz.
Fakat görüyorum ki bu pek mümkün olmuyor!
Her kurum bir başka kurumu geçmenin derdinde.
"Benim yaptığım en iyisi, onunki kötü, o çalışmayı ben yapmalıyım..."
Fesatlık ve çekememezlik içinde miyiz bilmiyorum ama görünen o.
Oysa yapılanların tamamı Konya için. O zaman niye birbirimizle yarış ediyoruz?
Dünya 5'ten büyükse, Konya'da 80 ilden büyüktür anlayışıyla hareket etmemiz gerekmez mi?
Kendi içimizde yarış yapmak yerine Konya'yı yarıştırmalıyız. Bunun için de istişare içinde ortak akılda buluşmalıyız. İkililik çıkarmadan yapılması gereken bir şey varsa onun mücadelesini vermeliyiz.
Ortak dili, ortak anlayışı, ortak vizyonu konuşmalıyız.
Aksi takdirde bu şehre ihanet ederiz. Bu ihanetin zararını da hepimiz çekeriz...
***
Geçtiğimiz günlerde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Akademik Kurul Toplantısı'na katılan Sayın Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, eczacılık ve eğitim fakültesi noktasında çalışıyoruz mesajı verdi...
Ramazan'dan önce Sayın Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker de yıllık değerlendirme toplantısında Konya'ya müjde verdi; "Eczacılık Fakültesi noktasında tüm hazırlıkları tamamladık, YÖK'e sunduk, Türkiye'de eczacılık fakültesi kurulacaksa ilk olarak NEÜ'ye verilecek..."
O zaman kendisini takdir ve tebrik etmiştim. Çünkü Eczacılık alanında Türkiye'de söz sahibi olan Ankara'nın rekabet edebilecek bir fakülteye ihtiyacı var. Hele hele eczacılığın sağlık danışmanlığı gibi önemli bir dönüşümü yaşadığı günümüzde sağlık alanında merkez olan Konya'nın bu fakülteye ivedilikle ihtiyacı vardır...
Fakat görülüyor ki Selçuk da bu fakülteyi istiyor. Şimdi ikililik çıkarmaya ne gerek var?
Sayın Rektör Şahin ve Rektör Şeker, biraraya gelmeli Konya için gerekli olan bu fakültenin hangi üniversitede yapılmasının daha avantajlı olması gerektiğiyle ilgili fikir birliğine varmalıdır...
Bana göre fakülte NEÜ'ye yapılmalıdır. Çünkü yeni kurulan bir üniversite, fakültelerle ilgili inşaat çalışmaları sürüyor, YÖK ve hükümet nezdinde de tüm girişimler yapılmış. Dolayısıyla NEÜ'nün hakkıdır diye düşünüyorum...
Fakat dediğim gibi ikililik çıkarmadan tek bir üniversite yapılması için her iki rektör de ortak akılda YÖK'e ve Hükümete baskı yapmalıdır. Çekişme içinde bu işi götürülürse her iki üniversiteye de yarar sağlamayacağı ortadadır.
***
Sayın SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, bir de eğitim fakültesi çalışmalarından bahsetti. Sayın hocam takdir sizin ama halihazırda iki tane eğitim fakültesi Konya'da varken üçüncüyü açmanın gereği var mıdır?
Ayrıca Türkiye uzay yolculuğuna başlamışken işsiz yetiştiren ve diploma dağıtan kurumlara ne ihtiyaç var?
Gelin siz de Türkiye'de ilk olacak Ar-Ge veya Teknoloji Fakültesi'ni kurmak için çalışın. İnanın buradan mezun olacak öğrenciler Türkiye'ye daha iyi hizmet edecektir...
***
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Köyceğiz Kampüsü'ne gidenler bilir. Çok kötü bir yolu var. Dik bir yokuştan oluşan yol hem üniversitenin hem de Konya'nın imajına zarar veriyor. Üstelik şantiye görünümdeki kampüste iş makineleri ve beton mikserleri de bu yolu kullanıyor. Kamyonlardan ve mikserlerden dökülen hafriyat ve beton atıkları yolu sürekli bozuyor. Dik yokuşta belediye otobüsleri çıkmakta zorlanıyor. En önemlisi de öğrenciler için tehlike oluşturuyor...
Sayın Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek'in bu yolun çilesinin farkında olduğunu ve proje kapsamına aldığını biliyorum.
Sayın Başkan Akyürek'ten, tüm ilçelerin ve mahallelerin yollarını prestijli hale getirirken buraya da en kısa zamanda el atmasını bekliyoruz.
Tabii burada Büyükşehir de sadece iş sahibi olmamalı. "Konya üniversiteler şehri" oldu cümlesiyle övünürken Meram, Karatay ve Selçuklu Belediyesi de fen işleri ile bu yola katkı sunması gerekir!...
Umarım biran önce yol çalışmasına başlanır ve Konya'nın ikinci devlet üniversitesi olan NEÜ'nün yolu prestijli hale getirilir.
***
Önemli bir konuda yurt meselesi.
Maalesef 15 Temmuz'da önemli bir hainlikle karşılaştık. Fetullahçı Terör Örgütü mensupları güzel ülkemizi haçlı ordusuna teslim etmek için darbe yapmaya kalktı fakat Allah'a şükür güçleri yetmedi... Takiye içinde yıllarca kendilerini saklayan hainler gençlerimizi de kandırmak için her kılığa girdi. İhtiyaç sahibi öğrencileri, kandırdıkları öğrencileri hizmet adı altında FETÖ evlerinde kaldırdılar. Çaldıkları sorularla onları devletin önemli kurumlarına yerleştirdiler, 15 Temmuz'da yetiştirdikleri bu şahsiyetlerle ülkeyi karanlığa götürmek istediler...
Devlet olarak artık buna izin verilmemelidir. Devlet, öğrencilerini terör odaklarından koruyacak şekilde yurt tedbirlerini almalıdır. Öğrencinin yer bulamadığı için ne olduğu belirsiz yurtlarda kalması önlenmelidir...
Zorunlu olarak, parasızlık nedeniyle FETÖ'nun evlerinde kalan öğrencilerin mağduriyeti karşısında devlet harekete geçmelidir. Devlet vicdanı ile değil aklı ile hareket eder, ortak akıl da öğrenci sayısına göre yurt kapasitelerinin arttırılmasıdır. Aksi takdirde bedava kal denilen yurt ve evlerde yeni terör odaklarının oluşmama ihtimali var mı?
***
FETÖ kurumu Mevlana Üniversitesi'nin eski binalarının ne olacağı da henüz netlik kazanmış değil. Selçuk Üniversitesi geçtiğimiz gün akademik açılışını yaptı ama o alanın nasıl değerlendireceğiyle ilgili belirsizlik sürüyor.
Selçuk Üniversitesi'nden orayla ilgili ayrıntılı açıklama yapılmasında yarar vardır çünkü diğer FETÖ kurumları belli amaçlarla kullanılmaya başlarken, üniversite alanının ne olacağı merak konusu olmuştur.
Büyüyen Selçuk Üniversitesi, o alanı bir şekilde kullanacaktır fakat işlevsel olarak kullanılmasında yarar vardır.
Umarım gerekli fizibilite çalışmaları neticesinde işlevsel bir şekilde kullanılır ve bu yönde açıklama en kısa sürede kamuoyuna yapılır.
