2
Bizim de muhabir olduğumuz Konya Postasında yazarlık yaptınız, hatta bir dönem Genel Yayın Yönetmenliğini de üstlendiniz. Yazarlığa nerede başladınız ve hangi gazetelerde yazdınız?
1970’li yıllarda Hamle gazetesinde yazmaya başladım. Mustafa ve Süleyman Alagöz bizim arkadaşlarımızdı ve Konya Postası’nı devraldıktan sonra bize de yazı onuşunda müracaat ettiler. Ben de yazarak bilgi ve birikimini paylaşmayı seven biri olarak bu teklifi kabul edip Konya Postası’nda yazmaya başladım. Fakat köşe yetmiyordu. Bunu üzerine “Akademik Sayfa adıyla periyodik bir fasikül hazırlamaya karara verdik. Bu çalışmayı epey sürdürdük ama sonra gazetede şartlar değişince ayrıldık. Bu sırada Merhaba’nın Genel Yayın Yönetmeni olan değerli insan Mustafa Arslan’dan teklif aldım. Akademik Sayfa güzel bir isimdi ama başka gazetede yapmıştık. Buradaki çalışmamıza da Akademik Sayfalar adını verdik. Uzun süre benim idaremde devam etti. Sonra Avukat Serdar Ceylan, Ali Işık, Hasan Yaşar gibi kardeşlerimiz bu çalışmayı üstlendiler.
Sizin bir de siyasi yönünüz var. Milliyetçi çizgide önemli görevler aldınız. Bunlardan bahseder misiniz?
Kısa adı CMKP olan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin Genel Başkanı meşhur siyasetçi Osman Bölükbaşı idi. Ben partinin Konya İl Başkanlığını yaptım. 27 Mayıs İhtilalinden sonra sürgüne gönderilen Alparslan Türkeş de askeri vazifeden ayrılıp CMKP’de siyasete başlamıştı. 1969 Genel Kurulu çok hareketli geçti. Partinin yeni bir hüviyet kazanasına çalışılıyordu. İsim ve amblem konusunda anlaşmazlıklar vardı. Ve Alparslan Türkeş de Genel Başkanlığa aday olmuştu. Konya teşkilatı olarak biz isim olarak Milliyetçi Hareket Partisi ve amblem olarak da Üç Hilal’i teklif ederek tarafları sükut ettirdik.
MHP Konya İl Başkanlığına Tevfik Fikret Kızılkaya getirilmişti. Fakat 1969 Genel Seçimlerinde Milletvekili adayı olunca ben İl Başkanlığı görevini devraldım. O dönem Konya’da Milletvekili çıkarabilecek potansiyelimiz vardı. Halkın çok sevdiği Osman Yüksel Serdengeçti de Konya’dan aday olmak istemişti. Fakat Türkeş Bey daha evvel Kızılkaya’ya söz vermiş, bu adaylık mümkün olmadı. Bunun üzerine bazı arkadaşlarımız kırgınlık gösterdi. Necmettin Erbakan’da bağımsız olarak Konya’dan aday olunca Serdengeçti’nin aday gösterilmeyişine kızan bizim arkadaşların çoğu hocaya oy verdi ve yıllarca da onun çizgisinde kaldı. Neticede biz o seçimde Konya’dan milletvekili çıkaramamış olduk. MHP İl Başkanlığını 1974’e kadar devem ettirip ayrıldım.
O yılların Konya’sında misafir ağırlama imkânları nasıldı?
Şimdiki gibi geniş imkânlar, oteller yoktu. Genel Başkanımız Alparslan Türkeş Konya’ya mitinge geldiği zaman ben heyeti evimde misafir ettim. O mitinge şairler sultanı diye anılan Necip Fazıl Kısakürek de gelmişti. Türkeş ve beraberindeki heyetle PTT’nin arkasındaki evimize gittik. Necip Fazıl gecikmişti, arkamızdan geldi. Taha Akyol dışarı çıkarak üstadı odaya davet etti. Beraber hasbihal ettik, ikramda bulunduk. İstirahat ettiler ve uğurladık.
Size iki önemli unvan verildi. Kurucusu olduğunuz Aydınlar Ocağı Konya Şubesi tafından Şeyhül Muahrririn unvanına lâyık bulundunuz. Selçuk Üniversitesi tarafından da Fahri Doktora payesi verildi. Bu unvanlara lâyık olacak bir ömür sürdünüz, hizmetlerde bulundunuz.
Bu beratların verilmesiyle ilgili benim şahsi bir beklentim, talebim olmadı. Aydınlar Ocağında uzun yıllar beraber çalıştığımız ve başkanlık görevini devrettiğim Dr. Mustafa Güçlü bir vefa göstermiş ve Yönetim Kurulu böyle bir karar almış. Sağ olsunlar, bizim için birkaç defa vefa programı da tertip ettiler. Daha evvel Konya’da Şeyhül Muharririn olan sadece Mustafa Ataman ağabey vardı. Aydınlar Ocağı’nın uygun görmesiyle biz de bu unvanı almış olduk.
Profesör Mustafa Şahin’in Selçuk Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde de benim için, uzun yıllar fakültede ders vermiş olmamı da dikkate alarak, Fahri Doktora Payesi vermeyi kararlaştırmışlar. 20119 senesinde Kampüsteki Salonda Program yapıldı, cübbemizi giydirdiler.
Geçen sene de Ahmet Köseoğlu’nun Başkan olduğu Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, 30. Kuruluş Yıl Dönümüne İzafeten bize Şeref Kurulu Beratı takdim etti.
Konya kültürüne çok değerli kitaplar armağan ettiniz. Nihayetinde de Konya Büyükşehir Belediyesi’nin himayesinde dokuz ciltlik Konya Ansiklopedisini hazırlayarak büyük bir eksikliği tamamlamış oldunuz. Neler yazdınız, anlatır mısınız?
Ben yazılı kültüre çok önem veririm. Söz uçar yazı kalır. Ama yazarken de araştırıp doğrusunu kayda geçmek icap eder. Konya bir medeniyet başkentidir. Selçuklu Devleti buradan yönetildi. Dolayısıyla kültür burada inşa edildi. Tarihi kadar, bağrında barındırdığı nebi, veli ve âlimleri ile de meşhur olan Konya'mız her devirde büyük âlimler yetiştirmiş. Ben de” Konya Âlimleri ve Velileri” adıyla bir kitap yazdım. Sonra iki cilt halinde “Konya Kültürüne Hizmet Edenler” adlı kitabım basıldı. “13. Yüzyılda Konya ve Sadreddin Konevi” yi yazdım. Sonra “Hacıveyiszade Mustafa Efendi ve Ailesi” ni yazdım. Hacıveyiszade Efendi yakın tarihimizin en önemli âlimidir. Üzerinde biraz daha çalışıp “Menkıbe ve Hatıralarla Hacıveyiszade Mustafa Efendi”yi yazdım. Yeni Konya âlimlerinden “Şeyhülkurra Postalcızade Abdurrahim Efendi” dlıoı bir kitap çıkardım.
“Hafız Murtaza Efendi (Saçlı Hoca - Saçlı Mirza)”, “Ereğlili Müsevvit Mustafa Fehmi Efendi- Nuzumlalı Ahmet Hamdi Efendi - Sarı Ali Efendi Çocukları ve Torunları” adlı iki çalışmam var. “Ankaravi Mehmet Dede” ile “Bir Gazi Veli Ladikli Hacı Ahmet Ağa” adlı kitaplarım çıktı.
“Şiirimizde Meşhur Beyit ve Mısralar” adlı bir çalışma yaptım. Mezunu olduğum İmam Hatip üzerine bir çalışma yapıp “Konya İmam Hatip Okulu İlk Mezunları” kitabını çıkardım. Konya’mızın ilk şeyhül muharririni Mustafa Ataman ağabeyimize vefa olarak “75. Basın Yılında Mustafa Ataman” adlı kitabı yazdım.
Konya tarihine dair de “Belgelerle Adım Adım Konya” diye bir kitabım var. Konya’nın tarihi mahalleleri üzerine kapsamlı bir çalışma yapıp “Konya Mahalleleri Tarihi” adıyla seri olarak çıkardık. Konya Büyükşehir Belediyesi baskısını yaptı. Bir medeniyet başkenti olan Türklerin Konya’sını bir nebze olsun anlatabilmek üzere “Konya ve Rehberi” adlı bir kitap yazdım.
Bunlardan başka “Toplumları Çökerten Sosyal Afetler: Kumar” diye bir kitabım var. Ayrıca “Konya Hukuk ve Baro Tarihçesi” ni yazdım.
Konya Ansiklopedisi benim yönetimimde geniş bir heyet tarafından hazırlandı. Dokuz ciltlik geniş bir çalışma oldu. Yazarlara ilgi alanlarına uygun konuları vererek yazmalarını talep ettik. Şehirleri yazmaya devam edilmesi gerekir. Çünkü devam eden hayatta yeni bilgiler oluşur, daha evvel bilinmeyenler ortaya çıkar. Bu çalışmayı da bizden sonrakilerin sürdürmesi icap eder.
Sizinle sohbet etmek, otuz yıl önce gazetenin haber servisinde olduğu kadar keyifliydi. Çok teşekkür ederim.