Pandemi nedeniyle kısıtlamalarla geçen son 3 bayramın ardından bu yıl ki Kurban Bayramı’nı da ayrı bir coşku ile idrak ettik. Elhamdülillah kurbanlarımızı kestik. Kesilen kurbanlarımızdan kurban paylarını da ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Şükürler olsun ülkemizde milli ve dini bayramlar oldukça güzel geçiyor. Yılın 12 ayı hayırda yarışan Türk STK’ları, Kurban Bayramı’nda faaliyetlerine hız verdi. Asya, Avrupa ve Afrika’daki mazlum ve mağdurlara el uzatan yardım kuruluşlarımız, hem Osmanlı coğrafyasında yaşayan Müslümanları mutlu etti, hem de milyonların duasını aldı. Yurt dışında Afrika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında et yemek için Kurban Bayramı’nı bekleyen Müslümanlar STK’larımızın ve hayırseverlerimizin uzattıkları el ile büyük mutluluk yaşadılar. Kurban organizasyonları için STK’lar tarafından bölgede görevlendiren isimlerden dinlediğimize göre kurban kesimlerinin ardından dağıtımlar sırasında çokça mutluluk gözyaşlarına şahit olduklarını duyuyoruz. Bu bölgelere kurbanlarını bağışlayan herkesten Allah razı olsun. Yine bu bölgelerde, bu organizasyonlarda görev alan STK temsilcilerine şükranlarımı sunuyorum.

Ülkemizde ve yurt dışında kurban organizasyonlarını gerçekleştiren İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), Deniz Feneri Derneği, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Sadakataşı Derneği, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Mirasımız Derneği, Beşir Derneği, Yeryüzü Doktorları Derneği, Kardeş Eli İnsani Yardım Derneği, Umut Kervanı İnsani Yardım, İyilik Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin (İYİLİKDER), İhlas Vakfı, Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), Mehmetçik Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Kızılay, Anadolu İnsanı Yardım Derneği (AYDER), Rida Uluslararası Yetim ve Muhtaçlara Yardım Derneği, İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği, Ribat İnsani Yardım Derneği, Dost Eli Derneği ve Ravza İnsani Yardım Derneği olmak üzere kurban organizasyonu gerçekleştiren STK’larımızı ve STK gönüllerimizi ve yöneticilerini kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

BASINA ŞİDDETE HAYIR

Son günlerde basın mensuplarına yönelik saldırı arttı. Sadece görevi gereği olay yerine ya da habere giden gazeteciler kavga, küfür ve şiddet ile karşı karşıya kalıyor. Gazeteciler olarak sosyal yaşantımız başta olmak üzere birçok durumdan fedakarlık ederek vatandaşlarımıza haber ulaştırmak için yoğun gayret ve emek harcıyoruz. Ancak son günlerde meslektaşlarımıza yönelik yapılan saldırılar basın emekçilerini de oldukça üzüyor. A kurumu, B kurumu fark etmeksizin basına yönelik yapılan şiddetleri kınıyorum. Gazeteciler olarak bizler habere giderken haber oluruz. Kimi zaman yediğin bir küfür, kimi zaman da tekme olur. Mikrofonu ya da hangi kurumda çalıştığını duyunca kurumuna yapılan eleştiriler de cabası... Çekin pis ellerinizi, sözlerinizi, düşüncelerinizi üzerimizden. Basına şiddete hayır! Yeter artık. Bir dertleri olduğunda yana yakıla bizi arayanlar, gördüğümüz şiddete ses çıkarmıyor. Yazıklar olsun sessiz kalanlara... Basına yönelik şiddeti engellemek yine bizim elimizde. Basın mensupları olarak birbirimizi desteklemeliyiz. Biz kendimizin sesi olamayacaksak, bu mesleği yapmanın hiçbir manası yok...

ŞÜKRÜ UNUTTUK, ŞÜKRÜ TEKRAR HATIRLAMALIYIZ

Afetler ve azapların yaygınlaşmasının, belalardan bir türlü kurtulamamamızın ana sebeplerinin başında şükürsüzlük yani nankörlük mikrobu yer almaktadır. Nimet arttı, bereket gitti; çünkü şükrü unuttuk. İnsanlar arttı, dostluk bitti; çünkü kıymeti unuttuk! Kuraklık, salgın hastalık gibi zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde şükrü tekrar hatırlamamız ümidiyle...

TEK ÜSTÜNLÜK İYİLİKTİR

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarında gezerken karşıma iyilik ile ilgili çıkan şu yazı beni oldukça etkiledi. Yazımın son kısmında da iyilik ile ilgili bir sözü paylaşacağım. “İnsanların birbirlerine karşı üstünlüğü ne ırktır, ne dindir, ne eğitimdir, ne paradır, ne zekadır, ne de kariyerdir. TEK ÜSTÜNLÜK İYİLİKTİR. Sahip olduklarını iyilik için kullanmayanın değerleri de kendisi kadar değersizleşir. Bu dünyayı iyi insanlar kurtaracak. Zeki, zengin ya da güzel olanlar değil... Çocuklarınıza sıfat değil, merhamet yükleyin, çünkü kalp kırmamak gerçek başarıdır. Holding yönetmek değil…”

Selametle...