Eğriye eğri, doğruya doğru, fazlası var, eksiği yok. Hatayspor maçı bir defa daha gösterdi ki, bir  Zymer Bytyqi  takımı Konyaspor. Ne kadar  Zymer Bytyqi performansı, o kadar Konyaspor. Geçen sezona gitmeye gerek yok, Hatay maçı da dahil bu sezonun beş maça bakalım yeter. Atıyor ve attırıyor. Takımın kötü oynadığı dakikalarda sahneye çıkıyor, arkadaşlarını rahatlattığı gibi, rakibi de bunalıma sokuyor. Oynamadığı maçlarda yokluğunu çok aramıştı Konyaspor. Pozisyon fakiri olmak bir yana, oyunu karşı alana taşımakta bile çok sıkıntılar çekmişti yeşil beyazlı temsilcimiz. Hatayspor maçında kendi standardının altında kalmış olsa da, bir kez daha gördük ki,  Zymer Bytygi bu takımın vazgeçilmezi.  Müthiş bir orta yaptı, Soner de  Bytygi’den gelen topu Bruno Paz’ın önüne indirdi, bu futbolcunun tek vuruşunda top filelere gitti ve Konyaspor  çok iyi oynamadığı bir maçta sahadan galip ayrılan taraf oldu. Zymer Bytyqi Konyaspor’un en önemli silahlarından birisi. Ciddi ciddi bir tehdit. Rakip savunmaların dikkatini kendisine mıknatıs gibi çekerken, diğer takım arkadaşlarını da rahatlatıyor, markajdan kurtarıyor ve daha özgür oynamalarını sağlıyor.  “Abartıyorsun” diyebilirsiniz. Eyvallah. Futbolu bilenler bilir ne demek istediğimi.  Özetlersem;  Zymer Bytyqi  bir oyuncudan daha fazlası Konyaspor için. Bunu hocaları ve arkadaşları da biliyor.

Maçın kırılma anı bana göre 37. dakikada Hatayspor’un El Kaabi ile yakaladığı kontraydı. Sehiç’le karşı karşıya kalan El Kaabi’nin son vuruşu yapmasına ramak kalmışken, yaklaşık 50-60 metre depar atan Robert Muric’in mucize dokunuşu, belki de Konyaspor’u muhtemelen bir mağlubiyetten kurtardı. Bu nedenledir ki, Konyaspor’un bu galibiyeti ya da bu 3 puanı Allah’ın bir lütfu. Hele de vasatı bile yakalayamadığımız bu futbol gününde, alınan 3 puanı öpüp başımıza koyalım…

İzlemeye doyamadığımız takımın çok uzağındaydı Konyaspor. Kenarlardan jet hızıyla, göbekten gümbür gümbür gelen, rakip savunmaları çaresiz bırakan bir Konyaspor’u göremedik. Geçen haftalarda oynanan oyunla, Hatay maçında oynanan oyun arasında hatırı sayılı bir fark vardı. Yukarıda da belirttiğim gibi,  Zymer Bytyqi’nin  sırtına yüklenmiş yük. Zymer Bytyqi taşıyacak,   Zymer Bytyqi orta yapacak,  Zymer Bytyqi atacak,  Zymer Bytyqi heyecanlandıracak.

Nereye kadar?

Sorumluluk alan oyuncu sayısını artırmak zorunda İlhan Hoca. Devreye diğerleri de girmeli. Ayırım yapmadan hepsi. Ligin en zayıf olmasa da, 5 maçta sadece bir puanı olan takımlarından birisine karşı daha pozisyon üreten, daha tehditkar olan ve oyunu daha tutan taraf Konyaspor olmalıydı, ama olmadı. Temsilcimiz bu maçta ne oynamaya çalıştı, ne de oynatmamaya! Konyaspor’un, Hatayspor maçındaki performansı ile üst düzey hedefleri kovalayabilecek bir takım olduğunu söylemek için çok erken. Şunun da altını çizmekte yarar var; ligin başı olduğunu da unutmamak lazım. Zymer Bytyqi ve Guilherme her ne kadar sol taraftaki sorunu çözmüş gözükseler de, İlhan Palut’un da çözmesi gereken sorunlar da yok değil. Örneğin sağ ön sıkıntılı. Mhalak aranıyor. Ters ayaklı Robert Muric’in, sol taraftaki Zymer kadar etkili olduğunu söylemek mümkün değil. Kimse kusura bakmasın, hep Bytygi’yi ön plana çıkarıyorum, çünkü takımın kazanmasındaki aslan payı onun. Dolayısıyla maç istenmeyen bir skorla bitmiş olsaydı, bugün farklı şeyler konuşulurdu. Sadede gelelim. Hatayspor önündeki futbol tatminkar değildi belki, ama en önemlisi gol yemeden kazanmayı bildi temsilcimiz. Öncelikli ihtiyaç olan da kazanmak ve zirvedeki yerini korumaktı. Konyaspor’da bunu yaptı.