İnsan bu dünyaya "ilim ve dua" aracılığıyla tekâmüle gelmiştir. Bu tekâmül için öncelikli olan ilimdir. İnanan bir insan için en öncelikli ilim; ona Yaratıcısını öğreten ve tanıtan ilimlerdir. Sonra da yaratılan sistemi ve kurallarını...

Yaratıcımız, yarattığı sistem hakkındaki bilgileri; Kutsal Kitaplar ve bu kitaplardaki "öğretiyi" yaşamlarında 'tüm yönleriyle modelleyen' kozmik yaşam öğretmenlerimiz olan Resuller aracılığıyla bize iletir ve öğretir. Hz. Âdem'den beri gönderilen bütün kozmik öğretmenlerin (Resullerin) öğretilerinin ortak ana fikri ve teması da “Âmentü” de toplanmıştır. 

Bu anlamda "Âmentü"nün açılımı kanımca şöyle olmalıdır:

Âmentü  Öğretisi:

“Âmentü Billahi”: Evren'i Yaratan "ALLAH" ismindeki "Zât-ı Zülcelal",

“Ve Melaiketihi”: Melekleri aracılığıyla (Nur yapılı ışınlar ve kuantum alanı varlıkları),

“Ve Kütübihi”: Yarattığı sistem hakkında bilgiler içeren, "Evren Kullanma Kılavuzları" olan Kitaplarını... En iç ve üst boyuttan kalp sistemine “indirilen-inzal edilen” kozmik bilgiler, tüm  boyutlarıyla  evrensel yaşam tavsiyelerini...

“Ve Rusulihi”: Katından uygun görerek seçmiş olduğu Resullere göndererek buyurur ki:

Ya Muhammed, Ya İsa, Ya Musa, şu bilgileri kullarıma iletin. Açıklayın. İnsanlara model oluşturacak şekilde yaşamınızda örnekleyin.

O bilgiler:

(1) : “Ve  Bil Kaderi Hayrihi  ve Şerrihi  MİN ALLAHÜ Teâlâ”

Hayır ve şer her şey Allah'tandır.

Hayır ve şer gördüğünüz, size göre bize göre, göreceli - görecesiz, hoşlandığınız – hoşlanmadığınız, duyduğunuz, gördüğünüz, yaşadığınız herşey; ALLAHÜ teâlâ tarafından bir ölçü, plan ve amaç üzere takdir edilmiştir. Boşuna değildir. 

'Tekâmül yasaları gereği bir ilim ve hikmetle oluşur.'

(Burada büyük işlere Allah bakar, küçük işlere biz, gibi bir mana yoktur.)

(2) : “Vel Ba'sü Ba'del Mevt”:

Beden ölümü gerçekleştikten sonra başka bir boyuta atlayarak yola devam edeceksiniz...

Kesif madde âlemine ait bedeninizi kendi alemine bırakarak, ruhunuzla latif mikro dalga âleme geçeceksiniz.

Ölüm son değildir. Ruh, yolculuğa sonsuza kadar devam edecek, Bu dünyaya gelişinizden asıl amaç olan tekâmülünüze dikkat ederek üst boyut yaşamına hazırlanın, demektir.

Bu hazırlık; insanlığa hizmet etmek, nefsi temizlemek (nefsin aşırı arzularını terbiye etmek) ilim, dua ve Esmâ ül Hüsnâ ahlakını yaşamakla olur.

İş bu öğretiyi kabul ederek şehadet getirdik de adımız inisiye Müslüman 

(İnisiye: Bir yolda ilerlemek üzere henüz o yola yeni girmiş, öğretiyi almaya yeni başlamış, disiplinden henüz geçen talebe, demektir. Talebe henüz o yolda disiplinize olmaya çalışan “İnisiye” dir. Olmuş, örnek “Kâmil” değildir. Olmaya çalışıyordur. Hatası İslam'a atfedilemez.)

Bu öğretileri, kalbine inmeden de olsa kabul ettim diyen İman etmiş sayılsa da, îmanın hakikatini, kudretini ve lezzetini yaşayamaz. Tekâmül Yoluna tam olarak giremez. Bilinçsel ve ruhsal olarak güçlenemez. Öğretiyi iç ve dış dünyasında yaşamadıktan sonra nakarat gibi tekrarlamakla hiçbir fayda sağlayamaz. Sadece 'Sırat kaçışında' Hz. Muhammed' in paçasına yapışıp beni de kurtar, benim Müslüman biletim var, diyebilmek için “Müslüman” geçiş vizesi almış olur

İş bu öğretiyi zâhirde ve bâtında içselleştirerek yaşadık ve olduk da, adımız 'İnsan-ı Kâmil'...

Bu bilgileri aklen ilmen kalben tastamam tasdik ederek hakikatine eren ve gereğini yaşayan ise Tekâmül Yoluna girer. Nasibi, istidadı ve takdirinde varsa bu yolda kemâle erer. Kendisini de kurtarır, başkalarını da!

Hak erenler nasıl erdi

Nefislerin suda yudu

İmânın tam kemâline

Ermek için Ömrün biçti

Allah bize de nasip etsin. Vesselam!

Muhammed Sadi