Yeninin kötüsü olmaz…

Her Yeni gün güzel olur…

Her yeni yıl umuttur…

Her yeni kıyafet, araç gereç yüz güldürür…

Anlayacağınız  yeni olan her şey iyidir, güzeldir.

xxx

Meslek hayatım boyunca Yeni Meram, Merhaba ve Yenigün’de uzun bir maraton koştum…

Mesleğe Yeni Meram’da başladım…

İşinde uzman olan, gazeteyi kendileri için değil, okuyucuları için yapan ustalarla ve patronlarla çalıştım…

Haber yazmayı Sabit Horasan’dan, sayfa çizmeyi Cihat Yazıcı’dan, haberciliği rahmetli Mehmet Gazel’den, köşe yazmayı da yine rahmetli İbrahim Sur’dan öğrendim…

Hepsi abilerim…

Sabit abi ve Cihat abiye buradan selam olsun…

Mehmet abi ve İbrahim abiyi de rahmet diliyorum…

Bu insanlar gazeteciydi…

Soru sorarlar ve gerçekleri ortaya çıkarırlardı…

Çalıştıkları patronlar da gazeteciydi…

Halkın ve doğruların yanında olan insanlardı…

Ben de kendilerinden payıma düşeni aldım…

Eğilmeden, bükülmeden, “sen bilirsin” demeden bugünlere geldim.

xxx

Eskilerden neden mi söz ettim?

Yenigün Gazetesi’nin birinci adamı sevgili Mustafa Arslan, bizim camianın “son mohikan”larından, yani türünün son örneklerinden biridir…

Bağdat’tan Basra’ya, ayak tırnağından saçının son teline kadar gazetecidir…

Kendisiyle çalıştım, çalışkan ve yürekli bir gazeteci olduğuna şahidim…

Çevik Bir’lerin, Erol Özkasnak’ların, M.Kenzi Süner’lerin, daha doğrusu askerlerin astığı astık, kestiği kestik 28 Şubat sürecinde, insanlara yapılan zalimce zulümlere Merhaba Gazetesi olarak yüreklice karşı koymuş, yukarıda ismini saydığım bu insanların hedefi haline gelmiştik…

O zaman gazetenin başındaki isim Mustafa Arslan’dan başkası değildi…

İyi ve yürekli bir gazeteci Mustafa Arslan…

Kendisiyle uzun süre beraber çalıştım ve Allah şahit, bana bir gün olsun, ne bir genel yayın yönetmenliğini, ne de gazete patronluğunu hissettirdi…

Benden istediğini aldı, istediğini verdim…

Sevgili Mustafa Arslan, Merhaba’da çalıştığımız son yıllarda, Yenigün Gazetesi’ni de yayın hayatına soktu…

Aynı yayın grubunun içerisinde olması dezavantajına rağmen, Yenigün Gazetesi iddialı bir konuma geldi, trajı yükseldi, bayilerde yok sattı…

Sonrasında iki gazetenin yolları ayrıldı…

Mustafa Arslan Yenigün Gazetesi ile Konya basınında ses getirmeye ve gürültü çıkarmaya bugüne kadar devam etti…

Dile kolay 15 yıl…

Özellikle son yıllarda iyice daralan, darlanan basın sektöründe gazetecilik ve gazete yapmaya çalışıyor sevgili Mustafa Arslan…

Sadece gazete yapmıyor, elinize aldığınız zaman bırakamayacağınız dergi de yapıyor…

Teknolojinin her geçen gün gelişmesi ve kağıt gazeteciliğine vurduğu darbe ile traj kaybı endişesi bir tarafa,  rakamların 2’ye, 3’e katladığı bu dönemde ısrarla “gazete yapmak” her babayiğidin harcı değil…

İki gün önce İstanbul’daydım…

Bir zamanlar trajları 500 binleri bulan ve arkadaşlarımızın çalıştığı ulusal yayın yapan birkaç gazeteyi ziyaret ettim ve şunu gördüm; ulusal gazetelerde de hiçbir şey eskisi gibi değil…

Ayakta kalmaya çalışıyorlar…

Bir zamanlar, sadece spor servislerinde 15-20 kişinin çalıştığı gazetelerde, spor sayfaları taş çatlasa 2 ya da 3 kişiyle yapılıyor…

Bizim mahallenin, yani basın sektörünün bugünkü hali hiçte iç açıcı değil!

Düzelir mi?

Bilemem…

Meseleye Mustafa Arslan penceresinden bakarsak, kendisinin inatçı kişiliği ile gazetecilik sevgisini üst üste koyduğumuz zaman, Konya’da Yenigün, mutlaka okuyucusunun elinde olacaktır…

Bundan zerre kuşkum yok…

Çünkü, o gazetecilikten gelen bir meslek erbabı…

Sizlere, yani okuyucuya yapılan bu gazeteye sahip çıktığınız sürece, sevgili Mustafa Arslan’ın da nefesi yettiği sürece Yenigün Gazetesini yaşatacaktır.

xxx

Özetlersem; yayın hayatına başladığı ilk günden itibaren, Konya basınında doğru ve güvenilir, halkın ve haklının yanında olma ilkesini elinden bırakmayan Yenigün Gazetesi’nin, 15’inci yaşını canı gönülden kutlar, nice 15 yıllara ulaşmasını Allah’tan niyaz ederim.