Kişisel fikri gelişim, liyakat, üretkenlik konusunda ülkemiz insanın en temel problemlerinden başta geleni, insanımızın her konuda bilgili olduğu iddiasında bulunmasıdır. Bizim insanımızın çoğu, bahsi geçen konuda bir ilim tahsil etmeden, o konuda tecrübe edinmeden, o konuda literatür taramadan, o konuda emek vermeden, “o şöyle olalı”, “doğrusu şu”, “ben ondan daha iyi biliyorum”, “aslında şöyle olmalı” vs vs uzayıp giden bilgiçlik cümleleri, herhangi bir bilgisi olmadan yorum yapan da yapan bir çoğunluk.

Kendi yaptığı işte eğitim aldığın konuda kendini yetiştirmek yerine “kulaktan dolma bilgilerle” bir şey biliyorum zanneden aciz içine düşmüş insanımız. 

Bu tip cahiller, hiçbir şey bilmeyenlerden bile daha tehlikelidir. Çünkü onlara bir şey anlatmak, onları eğitebilmek, onlara öğretebilmek neredeyse imkansızdır.

Bazı zamanlar onlar adına üzülmekten başka bir şey de gelmiyor elinizden maalesef.

İnsanımızın her konuda bilgili olduğu iddiasında bulunmasının yanı sıra daha da iç acısı olan bunun iddiadan öte kendilerini de buna inandırmış olmalarıdır.

Bir başka problem ise, insanımızın bir alanda uzman kişilerden pek haz etmediği gerçeğidir. Hatta alandaki bilgisinden dolayı konuya haki olan uzmanın NET konuşmasından, lafı eveleyip gevelememesinden ve gerçekleri olduğu gibi ifade etmesinden de rahatsız olurlar!

İnsanlar duymak istediklerini duymak isterler. Ancak gerçekler acı gelir.

Pekala bu her konuda bilgi sahibi olduğunu iddia eden cahillere nasıl yaklaşmak, nasıl konuşmak gerekir?

Bu soruya; “cahillerle tartışmayın aranızdaki fark belli olmaz” şeklinde cevaplar verilmiştir!

Cehaleti önlemenin en önemli ve hayati basamağı eğitimdir. Ben bu cümleyi kurduğumda eğitimli cahilleri ne yapacağız hocam diyenleriniz olacaktır. Haklısınız da. Onlar daha ayrı bir kangren. Belli bir eğitim alıp hatta eğitmenim diyenlerden, bir de birtakım ünvanlara sahip olup, cahilliği üzerinden atamamış olanlardan bahsetmek gerek. X üniversitesinde unvan almış misalen Doç.Dr. olmuş bir şahıs, henüz anlamlı üst üste iki cümle kuramazken, çok bilgili olduğu iddiasında bulunabilmektedir ya da kendisinden ders alan öğrencinin boynuz kulağı geçer misali o şahsin ilim olarak önündeyken; “O'nu ben eğittim” diyebilecek kadar yüzsüz ve yetersiz olabilmektedir.

Böylelerinin sorununu eğitimle bile çözemeyiz. Bence doğrudan fikir hapsine alınmaları gerekir fikirsiz beyinleri!.

Biz eğitimle çözülmeli derken, eğitim anlayışının dahi gerekirse yeniden yapılandırılmasını kast ettik. Bu ülkenin yarınları için kişisel menfaatleri bırakıp, ilkokuldan üniversitesine kadar basiretsizleri def etmeliyiz. Bunu başaracak liyakatli genç beyinler bu ülkede azımsanmayacak kadar çoktur. Yeter ki şans verilsin.

Son söz olarak Sokrates'in bir tümcesiyle yazıma son vereceğim. “Ben sizlerden daha bilgiliyim. Çünkü bilmediklerimi bilmiyorum.”

 

@mayolcu_