Olmazsa olmazlarımızı yok sayanların , bir gün kendilerinin de yok olacağını hesaba katmalıdırlar.

               Ömrünü hizmete adayanlarla bütün dünyası bencillik ve kendi hesabına çalışanlar bir olur mu?

            “Ayinesi iştir lafa bakılmaz,

              Şahsın görünür rutbei aklı eserinde!”

             Ziya Paşa bu beytinde ; İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz. Ki kişini aklının seviyesi yaptığı işte görünür.

             Cenabı Allah bizlere fikir feraset versin iyiye iyiliğe güzelliklere vesile olanları takdir ve teşekkür edelim.

Muhakkak yapılan iyiliğe, güzel işlere, yapılan hizmetlere, üretilen eserlere takdir edip teşekkür etmek erdemliliktir.

Bizden önce yaşayan büyüklerimiz yani atalarımız;

“” MARİFET İLTİFATA TABİDİR,

MÜŞTERİSİZ MAL ZAYİDİR!””

Kişinin yapmış olduğu işindeki ustalığı ve bu ustalığında gelişme sağlaması takdire, teşvike bağlıdır.

Bizden önce yaşayanlar değeri bilinmeyen, alıcısı olmayan ürün ziyan olmuş demektir. Şeklinde ifade etmişler.

Kişilerin becerisi takdir edildiği müddetçe gelişir. Daha başka deyişle aşama kaydeder. Daha güzelini, daha iyisini yapmak gayret gösterir. Aşkla çalışır.

Eğer takdir edilmezse yaptığı işin veya ürünün boşa ürettiğine inanır.

Herhangi bir kurumda layıkıyla işimizi gören bir görevliye, bize bir yardımı dokunan bir yabancıya teşekkürle memnuniyetimizi ifade ederiz. Bu şekilde davranışımız emeklerinin boşa gitmediğinin geri bildirimi olarak yerine göre çalışma şevkini arttırır veya iyilik yapma isteğini kamçılar.

Hal böyleyken bunu en yakınımızda bulunanlardan, gerçekten hak edenlerden esirgemiş olabiliriz çoğu zaman. Hayatımızı paylaşan insanlara bizim için gördüğü hizmetlerden dolayı bir eline sağlık demeyi ihmal eder, katlandığı sıkıntılardan dolayı gönlünü almayı önemsemeyiz genellikle.

Böylece yapılan hizmetleri ve iyilikleri zamanla o kişinin görevi haline dönüştürerek bezginliğe sebep olabiliriz. Kendimizden bilecek olursak, yaptığımızı görüp, kıymet bilen ve bizi yüceltip takdir edenlerle etmeyenleri ayrı kefeye koyarız gönlümüzde. Birinin gönlünde de ayrı kefede olmak istiyorsak hak ettiği iltifatı ihmal etmemek gerekir demek oluyor bu.

İltifatın gayrete sebep olduğu bakış açısını genişletecek olursak; iyi bir gelecekleri olması için hiçbir imkânı sarf etmekten kaçınmadığımız yavrularımızın da başarılarını küçümsemeyerek ve takdir ederek bu yöndeki çabalarını arttırabiliriz.

Her ne zaman olursa olsun ister yakınımızda ister uzağımızda ki biri olsun faydalı bir iş üretiyorsa muhakkak teşekkür etmeliyiz.

Zamanı var demeyin.

Dem bu demdir, dem bu dem,

Bundan gayrısını nidem?

Diyen atalarımız ne güzel demiştir. Değil mi?

O halde en yakınımızdan başlayarak teşekkür edelim.

Unutmadan Abdullah Sucu Hocam sosyal paylaşım sitesinde “Biz nasıldık” yazısından dolayı kutluyorum.