Kendi bahçesinde yaklaşık 8 yıl önce başlatmış olduğu üretim faaliyetlerini kooperatif kurarak devam ettiren Atadan Geleceğe Tohum Anadolu Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Kurucu Başkanı Sema Günbaş, dünyada bir ilki de başardı. Faydaları saymakla bitmeyen ancak yalnızca mevsiminde tatlı olarak tüketilen balkabaklı çikolata üreten Günbaş, balkabağının tüm mevsimlerde ve katkısız, doğal bir şekilde tüketilebilmesine imkan tanıdı. Günbaş, şimdi ürettiği ürünlerin ihracatına hazırlanıyor.
KENDİ TOHUM BANKASINI OLUŞTURDU!
8 yıl öncesine kadar bahçesine yalnızca piknik için giden Günbaş, bir anne olmanın vermiş olduğu ‘sağlıklı gıda’ arayışına çözümü kendisinde buldu. Kendi bahçesinde ata tohumunda ürün üretimine başlayarak verimi artıracak ürünlerin de üretimini deneyen Günbaş, tanıştığı tohum takas grubuyla tüm Türkiye’de bu işe gönül vermiş kişilerle tanışma imkânı buldu. Her denediği tohumda farklı bir tat bulduğunu ifade eden Günbaş, “Her sene farklı bir çeşit deneyerek tohum arşivimi genişlettim ancak bunu yaparken Konya ikliminde yetişebilecek ürünler olmasına dikkat ettim ve verim potansiyeli konusunda bir gözlem yaptım. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin o dönemki dekanı Zeki Bayramoğlu da seramı ziyaret ederek bunun kamuda daha görünür hale gelmesi amacıyla yardımcı oldu.” diye konuştu.
‘ÇOK DAHA FAZLA KİŞİ KAZANDIRILABİLİR’
Diğer kooperatiflerden farklı olarak dezavantajlı kadınlar başta olmak üzere kadınlarla birlikte, çok daha farklı projelerin yer aldığı bir kooperatif olma amacıyla yola çıktıklarını belirten Günbaş, bu kapsamda gittikleri hiçbir firmadan destek göremediklerini; devlet hibesinin ise kooperatif kurulduktan 1 yıl sonra verildiğini işaret ederek, bu durumun birçok kişiyi girişimden alıkoyduğuna dikkat çekti. Günbaş, konuyla ilgili, “Farklı firmalarla destek konusunda görüştük ancak insanlar siz başarana kadar başaracağınıza inanmayabiliyor; hiçbir firmadan destek görmedik. Devletin kooperatiflere sağlamış olduğu hibe desteği de sen üretime başladıktan 1 yıl sonra sağlanıyor. Bu işleyiş değişerek en azından devlet, sıkı gözetime aldığı kooperatiflere hibe desteğini aylık periyotlara bölebilir. Bu sayede daha fazla kişinin bu tür faaliyetlere atılım gösterebileceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.
‘DENEYEN ÇOCUKLAR KAVANOZUN DİBİ GÖRÜLÜNCE NE KADAR GÜZEL BİR İŞE İMZA ATTIĞIMIZIN FARKINA VARDIK’
Kooperatif olarak, ata tohumunu üründe verimi artıracak şekilde devam ettirilmesinin yanı sıra ürettikleri projelerle Konya kadınlarını dünyaya tanıtmak istediklerini belirten Günbaş, bu kapsamda yaptıkları balkabaklı çikolatasıyla dünyada bir ilki başardı bile! Fikri kendisine ait olan ve meşakkatli 1 yılın ardından balkabaklı katkısız, sevmeyenlerin bile yiyebileceği bir çikolata ürettiklerinin altını çizen Günbaş, “Kemik gelişimini destekleyen, antioksidan kaynağı, sindirime yardımcı ve cilt sağlığını korumak gibi birçok faydası bulunan ve çocukların gelişiminde büyük katkısı olan balkabağını mevsiminde yalnızca tatlı olarak tüketiyoruz. Bu ürünü çikolata kıvamında üreterek sevmeyenlerin de yiyebileceği bir hale getirmeyi amaçladık, deneyen çocuklar kavanozun dibi görülünce ne kadar güzel bir işe imza attığımızın farkına vardık.” dedi.
‘EKSİKLİĞİNİ HİSSETTİĞİMİZ ŞEY, MAKİNEYMİŞ!’
Günbaş, uzun uğraşlar neticesinde ortaya çıkan balkabaklı çikolatasının geçirdiği süreci ise şöyle aktardı: “Çikolata yapmak istiyorduk. Birçok farklı yöntemlerle bir yıl kadar uğraştık ancak ‘bir şeyler eksik’ diyerek aradığım tadı bulamadım. Meğer eksikliğini hissettiğimiz şey, kıvam almasıymış yani bilyalı değirmenmiş. 30 yıllık meslek hayatımda şunu fark ettim ki dost biriktirmişim. ‘Dost dostu getirir’ sözünü yaşadığım bir anda, bir tanıdığımın vasıtasıyla ulaştığımız Şahin Makine’ye numunelerimizi götürdük ve bilyalı değirmende karıştırdık. Nihayetinde 1 yıllık çabamız sonuç verdi. Karaman’da testlerden geçen katkı maddesiz ürünümüz, raf ömrü testlerini de geçerek üretime geçtik. Bir dostumuzun gönderdiği emanet 10 kilogramlık bir makineyle çikolatalarımızı yaptık ve ‘Çikobalka’ ismiyle dünyanın ilk balkabaklı çikolatasını üretmiş olduk. Karatay belediye başkanı Hasan Kılca beye bu arada çok teşekkür etmek istiyorum. Bizlere ve ürünümüze inandı ve tanıtımını yaptı. Sosyal bir projeyle belediyemizle birlikte güzel işler yapıyoruz. Bu bağlamda bizlere desteğini esirgemeyen Karatay Belediye Başkanımıza ve değerli çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyoruz. Ürün çıktıktan sonra birçok kişiye tadım yaptırdık ve hep olumlu sonuçlar aldık. Özellikle çocuklarımızın sevmesi önemliydi. Sevgi evlerinden gelen çocuklarımıza da bu ürünü tattırdık. Onlar da çok beğenince başardığımızı anladık.”
ÜRETİM İHRACATA DÖNÜŞÜYOR!
10 kilogramlık makineyle ilk yıl üretimlerini tamamlandıklarını ifade eden Günbaş, sipariş ettikleri 2 ton kapasiteli yeni makineyle üretim hacmini artırarak ihracata da adım atacaklarını belirtti. Şimdiden ön sipariş aldıklarını aktaran Günbaş, “Makinelerimizle birlikte ürünümüzün ihracatı da başlayacak. Şimdiden İsviçre ,Gürcistan ve Irak’tan ön siparişlerimizi aldık. Tarlada diğer ürünlerde de üretimlerimiz devam ediyor. İnşallah o ürünlerden elde ettiğimiz salça, kurutma, reçel gibi doğal ürün üretimlerimiz de devam edecek.” diye konuştu.
‘KONYA’DA HİÇ OLMAYAN BİR TESİS HAYATA GEÇİRMEK İSTİYORUM’
Kadınlardan oluşan bir tesis açarak Konya’da bambaşka bir hedefle bir ilki daha gerçekleştirmek istediğini açıklayan Günbaş, Konya’da yeni bir marka oluşturmak istiyor. Konya’da büyük bir üretim potansiyeli olduğunu ifade eden Günbaş, “Kadınları ve gençlerimizi de üretim sektörüne yönlendirerek bu işi başarabiliriz. Ben 50 yaşımı doldurduktan sonra kooperatifi faaliyete geçirdim. O yüzden azmi olduğu sürece hiç kimsenin başaramayacağı bir iş yoktur. Konya’da hiç olmayan bir tesis hayata geçirerek kadınlardan oluşan ve Konya’nın ihtiyacını karşılayabilecek fabrika kurmak istiyorum. Bu yıl tarlada ürettiğimiz ürünlerden biz kazanamadık, salça firmaları kazandı. Çiftçinin elinde kalan ürünleri de değerlendirebileceği bir işletme olursa çiftçi zarar etmez düşüncesiyle, Konya’da ihtiyaç olarak gördüğümüz bir açığı kapatmak istiyorum. İnşallah bu bilinçle, çocuklarımız ve gençliğimiz için sağlıklı ürünler üretmek amacıyla balkabaklı çikolata gibi çok farklı fikirlerimiz de var. İnşallah hayata geçirme ümidindeyiz.” diyerek hayallerini anlattı.