Sağlık-Sen Konya Üniversite Şubesi 3. Olağan Genel Kurulu, Bayır Diamond Hotel’de düzenlendi. Düzenlenen kongreye Sağlık Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Genel Başkan Yardımcısı İdris Baykan, Memur-Sen İl Temsilcisi Nazif Karlıer, Sağlık Sen Karaman Şube Başkanı Beytullah Bayır, Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Hasan Keser, Sağlık Sen Konya Şube Başkanı Ahmet Uzunay, Sağlık-Sen Konya Üniversite Şubesi Başkanı Mithat Şafak, Diyanet-Sen Konya Şube Başkanı Ali Koç ve delegeler katıldı. Tek liste ile gidilen seçimlerde mevcut Şube Başkanı Mithat Şafak yeniden başkan seçildi.
‘EMİN ADIMLARLA YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ’
Sağlık-Sen Konya Üniversite Şubesinin etkin bir şekilde görevine devam ettiğine ifade eden Sağlık-Sen Konya Üniversite Şubesi Başkanı Mithat Şafak, günümüzde birçok meseleyle yüzleşme halinde olunduğuna dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Küresel, siyasi, milli, ahlaki, insani birçok sorun; yürüdüğümüz bu yolda bizlere refakat ediyor. Her şeyden önce, Türkiye’mizin gerek politik gerek ekonomik her türlü tehdit karşısında her daim muzaffer olmasını diliyor, hedefe giden tüm yolların müreffeh gelecek şiarımızda buluşmasını umut ediyorum. Bugün terör, mülteciler, sınır güvenliği gibi büyüyen birçok sorun karşısında, toplumsal dinamiklerimizi ülkemiz çıkarları doğrultusunda şekillendirmenin tek çare olduğunu görüyoruz. Türkiye, mevcut birikimiyle karşılaştığı zorlu süreçleri nihayete erdirebilecek güçlü bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin en özel yanı da, milletimizin beraber yaşama ve ortak gelecek hedeflerinden vazgeçmeme adına oluşturduğu “sinerji”de gizlidir. Medeniyetler çatışması, ırkçılık, ötekileştirme, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığının arttığı bir dünyada, ülke olarak birlik ve beraberliğimizden gelen güç, büyük ve çok değerli bir mirastır. Öncelikle her birimizin üstüne düşen ilk görevin, bu mirası korumak olduğunu unutmaması gerekir. İkinci olarak, küresel siyaset sahnesinde doğru bildiklerimizin savunucusu olmaya devam etmeli, sağlam bir gelecek kurma gayretimizden asla vazgeçmemeliyiz.”
‘ÜYELERİMİZİN SESİ OLUYORUZ’
Üyelerinin talep ve isteklerini gerekli makamlara iletilmesi konusunda büyük gayret gösterdiklerini ifade eden Şafak, “Sağlam bir gelecek kurma gayretimizden bahsettim. Bu durum da, muhakkak ki her birimizi yakından ilgilendiriyor. Ne yazık ki, sosyal hayatı derinden etkileyen bu tarz sorunlara yönelik; kamu, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumların hangi adımları atabileceği sorusu, yeteri kadar gündem oluşturmuyor. İçinde bulunduğumuz çağ itibariyle, teknoloji ve dijital dönüşüm alabildiğine hızla ilerlerken, çalışma koşullarının her yerde eşit şekilde devam etmediğini görüyoruz. Örneğin Sağlık Bakanlığı’nda çalışan sağlık personeli saat 16.00’da gündüz mesaisinden çıkabilirken Üniversite hastanelerinde aynı sağlık personeli ne yazık ki en iyi ihtimal 16.30’da çıkabiliyor. Yaşanan eşitsizliğin, huzurlu ve güvenli yaşam adına büyük tehdit oluşturduğu, masaya yatırılması gereken çok özel bir konu. İşte, örgütlenme önündeki engellerin halen devam ettiği böylesi bir ortamda, bizim gibi Sendikalara ve teşkilatlara her zamankinden çok daha büyük ihtiyaç vardır. Gerek Memur Sen Konfederasyonumuzla gerekse de Sağlık Sen’imizle dünden bugüne meselelerimizi Meclisimize, Milletvekillerine, YÖK, Bakanlara, hatta Cumhurbaşkanına taşıma gayreti gösteriyoruz. Biz çalışanların sesi olarak, onların isteklerini iletmek zorundayız, bunu da diyalogla yapmak istiyoruz. Bu noktada hepimizin; üretimde demokrasinin hâkim kılınması, sosyal diyalog mekanizmasının etkin kullanılmasına yönelik savunuları, sonuna kadar sürdürmemiz gerekir. Özellikle Üniversitelerdeki çalışanların tayin hakkı ve teşvik ödemelerinin bir an önce adil bir şekilde önümüzdeki torba yasasına eklenerek çıkarılmasını teklif ediyoruz. Bu konuda da değerli genel başkanımız üstün bir gayret göstermektedir. Buradan kendisine tüm üniversite çalışanları adına teşekkür ediyorum.”
‘BU BÜYÜK DAVAYI BİRLİKTE ZİRVEYE TAŞIYACAĞIZ’
Şafak, “Bir insanın başını dik, gönlünü ferah tutan alın teridir. Bizlerin amacı alın teri döken, fayda üreten üyelerimizin ve tüm çalışanların adalet, hak ve emek savunuculuğunu yapmaktır. Birlik ve beraberlik içeresinde birlikte yürüyecek, bu büyük davayı birlikte zirveye taşıyacağız” şeklinde konuştu.
‘PEK ÇOK ÖRGÜTÜN ELİNE FİLİSTİNLİ MASUMLARIN KANI BULAŞMIŞTIR’
Sağlık Sen Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan, 2024 yılına ilişkin bir değerlendirme yaptı. Yeni yılda 50’ye yakın ülkede seçim yapılacağına dikkat çeken Doğan, ülkemizi de ilgilendiren pek çok küresel düzeydeki konunun çok tartışılacağına dikkat çekti. En büyük tehlikenin yaşadığımız bölgeyi ilgilendiren konularda, uluslararası hukukun da çiğnenerek birtakım aşırılıklara gidilmesi olduğunu dile getiren Doğan, şunları söyledi: Seçim takvimi başlayan ülkeler, birtakım LOBİLERİ küstürmemek için İsrail’in savaş suçlarına göz yummaktadır. Bu ülkelerin, her zora girdiklerinde elinin altında sopalayacakları ve kendileri için tanımladıkları düşmanları olmaktadır. Ne ilginçtir ki bu düşmanlar hep dini İslam olan ülkelerden çıkmaktadır. Artık dünyada rol-model ülke kalmamıştır. Bunun bir neticesi olarak, Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararasında konumlandırılan kurumlar işlevini yitirmek üzeredir. Dünya Sağlık Örgütü gibi pek çok uluslararası örgütün, eline Filistinli masumların kanı bulaşmıştır. Çok daha önemlisi belirtilen kurumlar ve birtakım ülkeler, demokrasinin dışını cilalarken içini boşaltmaktadır. Ve nihayetinde dünyadaki çatışmalar ve kargaşalar son bulmamaktadır. Görüldüğü gibi bütün bu kaotik durumlarda kamuda iki kesime büyük görevler düşmektedir. Biri güvenlik görevlileri diğeri ise sağlık çalışanlarıdır. Krizler özellikle sağlık çalışanlarının yükünü artırmaktadır. Pandemide bunu çok derin hissettik. Şunu unutmayalım belirttiğimiz karmaşa arttıkça; sağlık alt yapısının daha da güçlü olması, sağlık çalışanlarının hem nitelik hem de nicelik açısından çok daha donanımlı, çok daha örgütlü olma mecburiyeti vardır. Unutmayın pandemide Türkiye’yi öne çıkaran iki unsur vardı. Bunların birincisi sadece bölgesinde değil, Avrupa’da ve Dünyada en güçlü ve modern sağlık alt yapısının olması ikincisi ise sağlık çalışanlarının fedakarlıkları ile özverileriydi. Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere 2024’ün, dünya için de ülkemiz için de çok da kolay geçmeyeceği aşikardır. Bu noktada, Türkiye’nin üzerine her zamankinden daha büyük görevler düşmektedir. Türkiye, dünyanın vicdanı haline gelmiş dahası rol model bir tavır sergilemiştir. Türkiye’nin Ukrayna-Rusya konusundaki izlediği politika bunun en güzel örneğidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya ziyareti ve konuşmaları ortadadır. Türkiye olmasaydı ne olabileceğini bir düşünün lütfen! Son olarak güçlü bir ifadeyle tekrarlamak istiyorum. 2024 tüm dünya için hiç olmadığı kadar stresli geçecektir. Bu konuda Türkiye olarak, belirtilen hususları da dikkate alarak her zamankinden daha güçlü durmak zorundadır. Dünya yeni bir döneme evrilmektedir. Bu süreç Türkiye’yi sadece bölgesinde değil dünyada lider haline getirebilecek fırsatları beraberinde sunmaktadır.”
‘HAMASET DOLU LAFLARLA KİMSEYİ OYALAMIYORUZ’
Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak her zaman zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında olduklarını dile getiren Doğan, sendikal faaliyetler hakkında bilgi verdi. Sosyal sendikacılık anlayışıyla yollarına devam ettiklerini belirten Doğan, üyelerin gönlüne dokunan hizmetleri hayata geçirdiklerini söyledi. Doğan, “Hamaset dolu laflarla kimseyi oyalamıyoruz. Yaptığımız işler ve hizmetler ortada. Derdimiz şov yapmak değil. Çalışanlarımızın sorunlarını çözmek için mücadele ediyoruz” diye konuştu. Sağlık-Sen Konya Üniversite Şubesi’nin yönetimi şu isimlerden oluştu: Şube Başkanı Mithat Şafak, Şube Sekreteri Adem Akgül, Teşkilattan Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Seyit Ali Gülcü, Mali İşlerden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Metin Göroğlu, Basın ve İletişimden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Ahmet Gökpınar, Mevzuat ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Baki Turhan, Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Turhan Dinç.
MUHAMMED ESAD ÇAĞLA
