2013 yılı Mart ayında yaşanan fırtına afetinin yol açtığı 'Çadır Faciası'nın ardından TÜYAP Fuar Merkezi büyütüldü.
Mevcut iki hole 4 hol daha ilave edilerek, Anadolu'nun en büyük fuar ve organizasyon merkezine Konya kavuşmuş oldu.
Yıllarca büyütülmesi gerektiğine yetkililer kulaklarını tıkasa da afet sonucunda bu işe el atılması 'zararın neresinden dönülse kârdır' anlayışı gereğince güzeldi.
Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Şurası bir gerçek ki 2013 Tarım Fuarı'nda yaşanan facianın ardından fuarın büyütülmesi bir anlamda Konya için namus meselesine dönüşmüştü aslında.
Konya Ticaret Odası seçimlerinden 2 ay önce olayının gerçekleşmesi de KTO Başkanı Selçuk Öztürk'ün dediği gibi bozuk olan morallerini daha da bozmuştu.
Ama Konya'nın bu olayı sineye çekmek yerine mevcut hollerin büyütülmesi için KTO'ya destek vermesi ve arkasında durması Başkan Öztürk ve yönetiminin de elini güçlendirdi.
Güçlü desteği alan KTO yönetimi de seçimin ardından inşaat çalışmalarına başladı.
7 ay gibi kısa bir sürede Konya, örnek gösterilecek bir fuar alanına kavuştu.
Kısa sürede çalışmaları bitiren Seha Yapı ve RMA Müşavirlik Ali Çınar da teşekkürü hak ediyor...
Geç oldu ama Konya kendini ileriye götürecek bir fuarın artık sahibi. 2023 vizyonu kapsamında da mevcut 6 holün 12 hole çıkarılması gündem de. Gerçekleşirse Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin fuar organizasyonlarının Konya'ya taşınması hayal bile değil. Yeter ki ümidi kaybetmeyelim, bir olalım, iri olalım, diri olalım...
Her şey güzel de ya ulaşım.
Fuar alanının konumu toplantıda ifade edildiği gibi çok güzel.
Ankara, Adana, Aksaray çevre yollarının kesiştiği alanda. 5 kilometrelik bir alanda Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne, havaalanına ve Organize Sanayi Bölgesi'ne sahip.
Karayolu ulaşımı açısından elverişli bir bölgede olduğu yadsınamadığı gibi örnek gösterilebilecek bir konumda.
Fakat günümüz dünyasında karayolu aynı zamanda demiryolu ile de desteklenmeli.
Şehir merkezinden-Kayacık bölgesine kadar banliyö sisteminin kurulması kaçınılmaz bir gerçek.
Başkan Öztürk, hafif raylı sistemin de yapılmasını ümit ettiğini söyledi. 'Yapılacak, edilecek' şeklinde net ifade kullanmaktan (siyasetçi olmadığını belirtip) kaçınsa da iş dünyası da bunu istiyor...
Yapılması da zor olmasa gerek.
2009'da bir anlamda bunun alt yapısı oluşturuldu.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman tarafından protokol imzalanmıştı. Söz konusu protokol ile Hızlı Tren Hattı dışında kalan demiryolunun banliyö olarak hizmet vermesi öngörülüyor.
Bu protokol biran önce tozlu raflardaki dosyadan çıkartılıp uygulamaya konabilir.
Ayrıca yapım maliyeti fazla olsa bile Ulaştırma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulmalı. Üstelik Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan'ın da Konyalı olması sebebiyle kendisine projenin Konya için hayati önemi arz edilirse, böyle bir projeye Bakanlığı'nın kapılarının açacağına inanıyorum. Çünkü iş hemşerilikten öte Anadolu'nun güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Konya'yı 2023 hedefleri kapsamında Anadolu'nun yıldızı yapacak, Selçuklu Medeniyeti'nin gücü bu topraklarda yeniden yeşerecektir...
Şunu da ifade etmek gerekirse raylı sistem hattının yapılması aynı zamanda Organize Sanayi Bölgesi'nde hareketliliği hızlandıracak. Servis taşımacılığını yüzde 70 oranında azaltacak. Sabah ve akşam saatlerinde şehir içi trafiğinde yaşanan yoğunluk yok olacaktır...
Ulaşım master planında yer aldığı belirtilen raylı toplu taşıma sisteminin ivedilikle yapılması tüm bu nedenlerle gereklidir.
Aksi takdirde fuar merkezi hakkında yapılacak nice güzel sözler hamasi olarak kalır ve laf-ı güzaftan öte gitmez.
Unutmayın ki, şehirlerin gelişimi, marka değeri, 21. yüzyılda artık ulaşımla da doğru orantılıdır...