Musk'ın Gazzeliler için ölüm ya da eğitim önerisinin temellerine biraz daha yaklaşalım:

Prusya modeli.

18. Yüzyıl sonlarının Avrupa'sında sanayileşmenin kazandığı ivme, köklü değişiklikler gerektiriyordu. Modern devletler ve sanayinin ihtiyaç duyduğu vatandaş modeli için yeni eğitim modeli nasıl olmalıydı ki haklarını arayan işçi sınıfı kolay yönetilebilsin ve itaat etsin. Eğitim ama nasıl? Prusya kralı ve Avusturya imparatoriçesi zorunlu eğitimi getirdiler. Bu aynı zamanda Büyük Almanya'yı doğuracak, olaylar silsilesi demekti. Amerikalı demiryolu patronları eğitimli vatandaşların artmasıyla işçi bulamayacaklarından endişe edip zorunlu eğitime sıcak bakmayınca, Amerika hükümet temsilcisi Harris, Prusya örneğindeki itaatkar insan üreten eğitiminin başarısına O'nu ikna etti. Amerika'nın baronları bunu çok sevdi. 18 yy sonlarında ise eğitim Rockefeller ve bir grubun dünyayı kontrol altına alma planının bir aracı oldu. Adım adım bütün dünyada zorunlu hale geldi bu model.  Prusya eğitim modelinde; çocukların fabrikada zamanlamaya uyum sağlaması için zil sesiyle dersler bölünüyordu. Çünkü fabrikada zaman çok önemliydi. İşçiler aynı giyinir, aynı düşünür, numaraları olurdu. Müfredat da standart olmalıydı. O halde eğitimin olmazsa olmaz şartı standardizasyondu. Bunlar hiç yabancı gelmiyor değil mi? Önceki usta çırak ilişkisine dayalı eğitim, itaat için yeterli değildi. Öğretmen- öğrenci ilişkisinde boyun eğme vardı. Fabrikada çok lazımdı bu... Bu model sayesinde bütün dünyada farklılıkların ortadan kalkmasında çok yol katedildi. İşe yaramadığı, aksadığı durumlarda Musk'ın bahsettiği diğer şık; ölüm imdada yetişir her zaman.

 Gelelim Gazze'ye; 'Kötü komşu mal sahibi eder' misali, tecrit, abluka ve mütemadiyen bombalanma altında kendi kendine yeten yönetim sistemini de kurmuştu. Bu sistem, eğitim sistemi de içinde olmak üzere dininden, kültüründe hele kutsal topraklarda yaşıyor olma sorumluluğundan bağımsız değildi. İsrail eğitim sisteminin Yahudi şeriatı ve vatan! bilincinden azade olmadığı gibi.

 Gazze 'de 5 üniversite Batı Şeria' da 12 üniversite vardı.  Hatta Gazze 2015 den bu yana, uzaktan eğitimle 82 ülkeden yirmi bin öğrenciye hafızlık, İslami ilimler ve tefsir konularında eğitim veren 'Kuran ve Sünnet vakfı' ile dışarıya açılmıştı. Bu egemen güçlere göre radikal İslam ihracı demekti. Ürkütücüydü. Gazze ölebildiği kadar ölmeli, kalanların üzerine de laiklik soslu, Prusya modelinin en ilkel versiyonu, küresel argümanlar eşliğinde boca edilmeliydi.

Hatta halkı Müslüman devletlerin yöneticilerini de mi korkutuyordu bu Hamas ne!

[Kendilerine ümit bağlayanlar etraflarından dağılır giderse, iktidarları, kendilerine ümit bağlayanlar için de tek! çareleri yok olur giderdi. Sessizliklerinin, hareletsizliklerinin asıl sebebi de buydu galiba. En iyi ihtimalle hareketsizliklerine kılıflar uyduruyor, sözde mazeretlerini iletmek için, tarihi! filmler adı altında, kabirlerdekileri (Selahaddin Eyyubi gibi) de kullanmaktan çekinmeyip, reel politiğe uygun konuşturmakta beis görmüyorlar.  İnsanlık Gazze ve Hamas temsiliyetiyle İslam’a göğsünü açmışken, onlar çok kınıyor sonra çığlıklara kulak tıkayıp, insanlığı, bu kadar da yetmez; 'TAM kontrol' e götürecek iklim Anlaşmalarına imza atmaya, ticari Anlaşmalarına, sözde işbirliklerine, seçim hesaplarına kendi gündemlerine dönüyorlardı.]

Gazzeyi (Hamas'ı) öldürmeyi ya da eğitmeyi planlayadursunlar, O, ölürken bile bütün insanlığı uyandıracak bir eğitim yapıyordu.