İlkokulu birleştirilmiş sınıfta tek öğretmenle eğitim görerek bitirmiştim. İki aşamalı devlet parasız yatılı sınavlarını da kazanıp 7 yıl okuduktan sonra ilkokul öğretmeni olma hayalimle 1972-73 eğitim öğretim yılında ortaöğretim tahsilime başladım. Öğretmen okullarının, öğretmen lisesi statüsüne dönüştürülmesiyle birlikte öğretmenlik hedefim 1978 yılında bir anda Türk Silahlı Kuvvetleri’inin bir ferdi olmamla sonuçlanıverdi. 1979 yılında giydiğim üniformamı, 25 yıl görev yaptıktan sonra, 2005 yılında kendi isteğimle çıkardım.

Benim ve meslektaşlarımın emeklilik dönemimizde bize reva görülen bir haksız uygulamadan bahsetmek istiyorum.

2005 yılının Mayıs ayında 970.00 TL. emekli maaşı bağlandı. O tarihte asgari ücret tutarı net 350.00 TL idi.

Maaşımla asgari ücret kıyaslamasında, maaşım asgari ücretin 2.7 kat daha üzerindeydi. Şu an asgari ücretin bir miktar üzerinde maaş alıyorum, o kadar.

Yine 2022 yılı ocak ayında en düşük memur maaşı 6.430.00 TL. iken benim maaşım 6.860.00 TL.idi.

Bugün itibariyle en düşük emekli memur maaşı 22.500 Tl. İken benim maaşım ise bu rakamın çok gerisinde kaldı.

Özellikle, 2010 yılı ve sonrasında TEMAD’(Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) aracılığıyla Astsubayların;

İntibaklar,

Astsubaylara reva görülmeyen  1 inci derece 4 üncü kademeye yükselme hakkı,

Emniyet ve MİT mensuplarında olduğu gibi “tazminat almayan güvenlik mensuplarına Emekli Sandığı Kanunu Ek 81 inci maddeye konu edilen aylık 100.TL’nin subay ve astsubaylara da verilmesi,

Okul mezuniyet başlangıç derece ve kademesinin MYO mezunu emniyet mensuplarında olduğu gibi 9 uncu derece 2 inci kademesinden başlatılması ve

TAZMİNAT haklarının verilmesi gibi talepleri ulusal basın aracılığıyla ve birtakım eylemlerle kamuoyuna duyurulması çalışmaları başlatmıştık.

Gazeteci yazar Balçiçek ilter’e 15.12.2013 tarihinde verdiği röportajda, o zamanki Genelkurmay İkinci Başkanımız ve şimdiki Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, ''Astsubaylar tazminat taleplerinde haklı'' başlığıyla köşesine taşıdığı yazısında “Astsubayların TAZMİNAT taleplerinde haklı olduklarını, ancak bu konunun hükumetin konusu olduğunu” beyan etmişti.  (Bu cümle ile internet ortamında aranırsa haber kaynağına ulaşılabilir.)

Ne yazık ki yukarıda saydığımız haklarımızın bir kısmının temin edilmesine rağmen, “ASTSUBAYLARIN EN HAKLI OLDUKLARI TALEPLERİ TAZMİNAT HAKLARI’dır” denildiği halde ve her görüşmede “çalışmalar devam ediyor” tekrarlaması yapılarak, TAZMİNAT hakkımızın verilmemesi, her gün şehit haberlerine muhatap olan, astsubayları derin üzüntüye gark etmektedir.

Sonraki yıllarda Genelkurmay Başkanı ve elan Milli Savunma Bakanı olan Sayın Bakanımızın, konuyu gündeme getirip çözüme kavuşturması gerekmektedir.

Bir tek kuruş mesai ücreti almaksızın yıllarını kahraman ordumuzun güçlenmesi için harcadıktan sonra emekli olan astsubaylara verilen sözlerin tutulması gerekmektedir. Emeklilik yılları içinde ilk emekli oldukları andaki durumlarına göre ekonomik gücünden çok gerilerde bırakılan bu mahzun camiayı sevindirmek, hem sözlerin yerine getirilmiş olması ve hem de astsubayların en doğal hakkı olan TAZMİNAT’larına kavuşturulması ile birlikte EK Göstergelerinin yeniden düzenlenmesi hayati öneme haizdir.

Kuru kuruya “kahramanlık” söylemleri yapmaktansa, aynı kurum içinde farklı maaş uygulaması, bir kesimi görev yaptıkları maaş durumuna göre, emekliliklerinde yüzde 85 maaş oranıyla, diğer bir kesimi ise yüzde 50’ler seviyesinde maaş oranıyla emekli edilmesi şeklindeki adaletsiz uygulamaya son vermek, daha gerçekçi bir tavır olacaktır.

Astsubay emeklileri çok üzgünler ve kendilerini, kullanılıp bir kenara atılmış hissetmektedirler.