Özellikle dini, ahlaki ve kültürel değerlerimizi bozmak, toplumsal kırılmalar oluşturmak amacıyla boş durmayan Haçlı zihniyeti, çeşitli yollarla bilinçaltına gönderdikleri mesajlarla, Müslüman-Türk toplumunun dengesini bozuyor. Bu amaçla her yolu deneyen Haçlı zihniyeti, bilinçaltı mesajlar verirken daha çok dini argümanları kullanıyor.

Daha önce birçok kez gündeme gelen seccade, cami halısı, cami içerisindeki işlemeler gibi argümanlar üzerinden İslami değerlere ters düşen figürler yerleştiren bu zihniyet, böylece Müslüman Türk toplumunun bilinçaltına çeşitli mesajlar veriyor.

Örneğin; bir seccadede domuz kafası işlemesi görebiliyorsunuz. Veya farklı bir hayvan figürü ya da seks içerikli çizimler görebiliyorsunuz.

Son dönemlerde de bu tür göndermeleri, camilerin halılarında görmek mümkün.

Birçok vatandaş buna dikkat etmese de, beynimiz o halı üzerindeki İslami değerlere aykırı olan figürü bilinçaltına atıyor.

Bilinçaltına biriken bu tür göndermeler ise maalesef günü geldiğinde, değersizleşmeye, yozlaşmaya sebebiyet veriyor.

Yaşanan bu kişisel sorunlar arttıkça, toplumsal bir dönüşüm de beraberinde geliyor.

Maalesef bu tür bilinçaltı göndermelere toplum olarak hiç dikkat etmiyoruz.

Okul kitaplarımızdan, evimizdeki seccadelere kadar bu tür bilinçaltı saldırıları görmek mümkün.

Müslüman Türk toplumu olarak bizim sağlık alanını temsil eden ‘Kızılay’ımız varken, maalesef toplumun hemen her kesiminde Haçlı zihniyetinin bir ürünü olan ‘Kızılhaç’ kullanılıyor.

İlkokul kitaplarından üniversite kitaplarına varıncaya kadar Kızılhaç görmek mümkün. Küçük yaşlardaki çocukların bilinçaltına sürekli Kızılhaç işlenerek, İslami değerlerden uzaklaştırılmaya çalışılıyor.

Daha da ötesi, bugün birçok çizgifilmde, dizide, sinema filmlerinde ‘seks’ içerikli veya Haçlıların değerlerini yansıtan göndermeleri görebiliyorsunuz. Bu göndermeler, ilk bakışta anlaşılamayabiliyor. Fakat bilinçaltımız bu göndermeleri fotoğraflıyor ve alıyor. Bizim anlamlandıramadığımız bu resimler, kareler beynimizin bir köşesinde yer ediniyor.

Bilinçaltına biriken bu argümanlar, kişiyi gün geçtikçe verilen mesajlara doğru itiyor. Bir çizgi film izleyen çocuğa, sürekli seks içerikli argümanlar göstermek suretiyle bilinçaltına bu durumu yerleştirirseniz, bu çocuk gelişimini sürdürdükçe o yöne doğru yöneliyor. Ve maalesef bu tür göndermeler konusunda toplum içerisinde fazla bilgiye bilince sahip olan yok.

Enformasyon çağını yaşadığımız günümüzde, 7’den 70’e her kesimin her şeye ulaşabilmesinin mümkün olduğu düşünülürse, bugün toplumun her kesiminin bilinçaltı saldırılara maruz kaldığını söyleyebiliriz. Biz farkında olmadan, bu saldırılara maruz kalıyor ve yine farkında olmadan onların istediği kişi oluyor, onların istediği topluma dönüşüyoruz…

Tüm bu saldırıları bazı bilim insanları kanıtlayarak ortaya koymuşken, maalesef yetkililerin bu konularda hiçbir çalışma yapmaması da üzücü bir durum. Bir camiye halı yapılırken bu tür şeylere neden dikkat edilmiyor? Bir okul kitabı basılırken Kızılhaç gibi bizim değerlerimizde yeri olmayan argümanlar neden kullanılıyor? Bir seccade üretilirken, seccade üzerine domuz kafası neden konuyor? Yine bir çocuk kitabında, seks eğilimli fotoğraflar veya öyküler neden yer alıyor?

Tüm bunlar çoğaltılabilir.

Tüm bu alanlardaki bilinçaltı saldırıları önlemek için devlet mekanizmasında bir denetleme şart gibi görünüyor. Yoksa bu saldırılar, toplumsal çözülmeyi daha da artıracak… Sevgi, saygı ve dua ile…