Ne çabuk unutuyoruz değil mi?

90’lı yılları…

Özellikle sağlık alanındaki gelişmeleri görmezden gelerek, geçmişi unutmak doğru değil.

Malum…

Bir salgın süreci yaşıyoruz.

Geçen yıl, ‘Ramazan ayının sonrasına biter’ temennisinde bulunuyorduk.

Olmadı…

“İnşallah Kurban Bayramı’nda iki bayram yaşayacağız” açıklamaları geldi.

Yine olmadı.

Yeni bir Ramazan ayı daha geldi…

Maalesef, salgın yine devam ediyor.

Hem de hiç azalmadan…

Ne kadar süreceğine dair de çok net bir açıklama yok.

Neyse…

Efendim mevzu şu…

Bugün onca salgına, onca hastaya rağmen devletimiz hepsine yetişiyor.

Hamdolsun…

Aşısına da…

İlacına da…

Dünyadan gelen ölüm fotoğraflarını görüyoruz.

Aşı savaşlarını…

Maske alamayan ülkeleri biliyoruz…

Sokaklardan ceset toplayan Avrupa ülkelerinin olduğunu şahidiz.

Hele önceki gün haberlere düşen video vardı.

Hatırladınız mı?

Hastanede annesine takılamayan oksijen tüpü nedeniyle, annesinin ölümle pençeleştiğini gören kadının ağzıyla annesine suni teneffüs yapmaya çalışması.

Bunlar şaka değil…

‘Eski Türkiye’ olsaydı bunlar yaşanacaktı.

Allah korusun…

Hastanede rehin kalan hastaları biliyoruz.

Kadın kılığına girip, hastaneden kaçan hastaları da unutmadık.

Çıkan faturayı ödeyemediği için…

Başkasının karnesiyle muayene olmaya çalışan insanlar… Çünkü sağlık karneniz yoksa faturanın nereye gideceğini kestiremezsiniz.

Bu da insanları sahtekarlığa itiyordu.

Yersen…

Başka…

Yatak kalmadığı için hastane bahçesine çimlere yatırılan hastalar…

Unutmadık…

Bunlar yetmezmiş gibi bir de bürokrasinin şımarık yüzü…

Devletin sert yüzü demek lazım belki de…

Kimseye laf anlatamazsınız…

Kimse derdinize çare olmak için uğraşmaz.

Bunları neden yazdım peki?

Önceki günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, il ziyaretleri kapsamında Edirne’deydi.

Hasta ziyaretleri de gerçekleştirdi.

Hepimizin hafızasına kazınmıştır o görüntü…

Bakan Koca’nın, hastane ziyaretinde yaşlı bir teyze ile konuşmasından bahsediyorum.

Teyzenin halini hatırını sonra Bakan Koca’nın verdiği cevap ‘Yeni Türkiye’nin’ de özetiydi.

“Teyze kimin kimsen yok mu?” diyor Sağlık Bakanı Fahrettin Koca.

“Kardeşlerim vefat etti, başka da kimsem yok” diye ağlıyor teyze.

Teyze ağlıyor…

Bakan Koca tarihi cevabı veriyor…

“Biz varız ya…”

Neden tarihi…

Vatandaşını kapıdan kovan bir devletten, sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarının yanında manevi olarak da var olduğunu hissettiren bir devlete…

Hamdolsun…

Bu cümle kulağımıza küpe olsun…

“Biz varız ya…”