Konya Kitap Günleri’nde, sohbetini zevkle dinlediğim yazarlar arasında önemli bir yere sahip olan Bahadır Yenişehirlioğlu, düşünen ve düşündüren bir insan olarak kıssadan hisse çok önemli mesajlar da verdi.

Hukukçu, yazar, sinema ve dizi oyuncusu olan Bahadır Yenişehirlioğlu, 26 Mayıs 1962 tarihinde Manisa/Akhisar’da doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı ve 1985 yılında mezun olduktan sonra Akhisar’da 28 yıl serbest avukat olarak çalıştı.

Çerkes kökenli, Kafkaslar’dan Balkanlar’a göçen bir ailenin evladı olan Bahadır Yenişehirlioğlu, dedesi Yenişehirlizade Ahmet Efendi’nin “İzmir’in, Cumhuriyet tarihinde ilk Belediye Başkanı ve ilk Valisi” olduğunu söylüyor. Büyük dedesi ise, matbaanın kurulmasına fetva veren Lâle Devri’nin meşhur şeyhülislamı Yenişehirli Abdullah Efendi. Babasının adı Ali, annesinin ismi ise Namiye Hanımefendi. Amcası Nahit Yenişehirlioğlu ise AP’den iki dönem TBMM’de Manisa milletvekilliği görevi yapmış.

Kendisini romanlarından tanıdığımız Bahadır Yenişehirlioğlu; Yedi Güzel Adam’da “Sahaf İsmail Efendi”, Sevda Kuşun Kanadında dizisinde “Hüsnü”, Direniş Karatay sinema filminde “Alpdoğan”, Payitaht dizisindeki “Tahsin Paşa” ve Hürkuş sinema filmindeki “Ratip Albay” karakterlerini canlandırdığı oyunculuğu, Mesnevî Hikâyeleri’ndeki sunuculuğu ile popülerliği artarak daha çok ön plana çıkan ve Canan Yenişehirlioğlu ile evli iki çocuk (Neyir-Talha) babası güzel bir insan.

MUHSİN BAŞKAN VE CİHAN YENİŞEHİRLİOĞLU

Muhsin Başkan döneminde Eskişehir Ülkü Ocakları başkanlığı yapan, altı sene idamla yargılandıktan sonra 'Senin hiç suçun yokmuş, beraat ettin' denilerek cezaevinden çıkan ve 1996’da Amasya/Suluova kavşağında bir trafik kazası sonucu vefat eden Cihan Yenişehirlioğlu, Bahadır Yenişehirlioğlu’nun abisi. Kendisiyle yapılan bir röportajda Yenişehirlioğlu, abisinin kazasıyla ilgili “Cihan’ın trafik kazası şüphelidir… Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü gibi şüphelidir bence. Muhsin Yazıcıoğlu, Allah rahmet eylesin, Cihan'ın iş arkadaşıydı, cezaevi arkadaşıydı, dava arkadaşıydı. O yüzden Cihan'ın ölümü de şüpheliydi bana göre. Ama o zamanlar arkasını arayacak durumda değildik.” diyor.

SABAH KUŞAĞI PROGRAMLARI VE DEĞER YARGILARI

Çatırdayan Türk aile yapısını, Küresel çetenin saldırı silahları arasında bulunan LGBT çukuru, değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz açısından ele alarak Konya’dan Dünya’ya önemli mesajlar veren yazar Bahadır Yenişehirlioğlu, daha çok kadınların izlediği tv’lerdeki sabah kuşağı programların tehlikelerine dikkat çekerek “Bu tür programlar sistematik olarak yayınlanınca, giderek biz Türk toplumu olarak kötüye alışmaya başlıyoruz. Değer yargılarımız aşınıyor. Daha önce tehlikeli ve değersiz bulduğumuz şeyleri tehlikesiz ve değerli bulmaya başlıyoruz. Zihnî yapımızın ırzına geçiliyor, farkında değiliz, Türk toplumu olarak.

Yarın huzura çıktığımızda neyi seyrettiğimizden, neyi okuduğumuzdan, neyi anlattığımızdan, nasıl evlat yetiştirdiğimizden, nasıl hanımefendiler ve nasıl beyefendiler olduğumuzdan sorguya çekilmeyecek miyiz?” diye sormuştu.

İNSANI DEĞİŞTİREN SİHİRLİ KELİME: OKU

Hz. Âdem’e kelime ve kavramları öğreten Allahü Teâlâ’nın sonsuz kelime içerisinden “insanı insan yapacak olan, insanın ihtiyacı olan, insanı değiştirip dönüştürecek olan tek sihirli kelime”nin; Cebrail aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e geldiğinde “Seni yaratan Allah’ın adıyla oku” diye hitabettiğini “OKU” kelimesi olduğunu dile getiren Yenişehirlioğlu, şu ifadelere yer vermişti:

“Allah yarattığı kulunu biliyor. Ancak okuduğunda karanlıktan aydınlığa ulaşabilir. Ancak okuduğunda nereden geldiğini öğrenebilir. Ancak okuduğunda nereye gitmesi gerektiğini bilir. Ancak okuduğunda neyin yazarlı neyin zararsız olduğunu tesbit edebilir. Okumayan insan ne bilir? O yüzden kitap fuarları önemli. Mütefekkirler konuştuğu vakit dinlenmesi gereken insanlar. Kitapları okunması gereken insanlar. Ama okumuyoruz, sadece seyrediyoruz.

Günümüzde güzel sanatlar çok tehlikelidir. Küresel güçler, görsel sanatları imha etmek için kullanıyor, ihyâ etmek için kullanmıyor. Kitap da öyle. Şu fuardaki standlarda o tür kitaplardan çok şey gösterebilirim size. Yine de okuyalım. Ama neyi okumamız gerektiğini de bilelim. İnsanoğlunun başka türlü değişmesi, dönüşmesi anlamlı hâle gelmesi mümkün değil.”

İNSANOĞLUNUN UÇAN KANATLARI

İnsanoğlunun iki kanada sahip olduğunu, bu iki kanadı kaybettiğinde bir sinek gibi sürünmeye lâyık olduğunu, uçamayarak böceğe dönüşeceği uyarısında bulunan Yenişehirlioğlu, şu açıklamaları yaptı: “Bu kanatlardan biri Kur’an-ı Kerim’dir. İnsanoğlunun olmazsa olmazı.. Bana “oku” dediği kitap. Diğer kanadı da Nebevî Sünnet Metodu. Bu okumalar diğer okumalardan önce gelir. Okumuyorsak, akletmiyorsak sürünmeye mahkûmuz demektir. Bu, bizi var eden esas okumadır.

Bizi değiştirecek şey okumadır.

Öğrenmek akıntıya karşı yüzmek gibidir.

HUZURA KAVUŞMAK UZAKLAŞMAKLA OLUR

Çağın getirdiği hastalıklardan dolayı günümüz insanı muzdarip. Günümüz insanı mutsuz. Gerçek mânâda mutlu olmadığını düşünüyorum. Bu bir realite.

Mutlu olmayan ve bir türlü huzur bulamayan bir topluluk, bir dervişe giderek “bize huzur ve mutluluğun yolunu gösterir misiniz?” diyorlar.

Dervişin cevabı şöyle: - Uzaklaşarak…

Ancak uzaklaşarak huzura kavuşursunuz diyor.

Sizi zehirleyen insanlardan…

Sizi zehirleyen gözlerden…

Sizi zehirleyen düşüncelerden…

Putunuz hâle gelmiş eşyalardan…

Putunuz hâle gelmiş paradan…

Putunuz hâle getirdiğiniz evlatlardan…

Saya bildiğiniz kadar sayın.

Bütün bunlardan uzaklaşmadan huzura kavuşmanız mümkün değil.”