Fuhuş, geçmiş dönemlerde, şimdi ve gelecekte büyük bir ahlak sorunu oldu ve olmaya devam ediyor. Çok sayıda genç kız zorla bu kötü yola itiliyor. Bunun yanında fuhuş sanal alemde de hızlı bir şekilde yayılıyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de pandemi döneminde fuhuş içeren ve 10-20 bin doların üzerinde gelir elde edilen dijital bir uygulamanın çok kullanıldığı görüldü. Bunun yanında günümüzde eş cinsel bireylerin sayısında artış olmasından kaynaklı bu kişiler de fuhuş ortamına kayıyor. Çünkü Türkiye’de bu bireyleri başka sektörler işe almıyor. Kısacası Türkiye’de ahlak elden gidiyor. Uzmanlar ise fuhuşun ülkede tamamen engellenemeyeceğine ama bu konu hakkında katı kuralların uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

2-8Bünyamin Ayhan

FUHUŞ KONUSUNDA DAHA KATI OLUNMALI

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, fuhuş oranıyla ilgili istatiksel verinin tutulmadığını ancak gündelik hayatın içerisinde sosyal etkileşimle insanların fuhuşun arttığının farkında olduğunu belirtti. Fuhuşun tarihsel bir süreçle birlikte her zaman gerçekleştiğini ve bunun devam edeceğini öne süren Prof. Dr. Ayhan, “Bunu ortadan kaldırmayı denediler ama olmadı. Geriye bir tek denetim yapmak kaldı. Çin ve Kuzey Kore ise fuhuşla ilgili yaptırımlar yaptı. İslam ülkelerinde ise şeriat var ve bu ülkelerin fuhuş konusunda daha katı olması bekleniyor” ifadelerine yer verdi.

KTO Karatay, yeşil enerjiye bu bölümle hazırlandı! KTO Karatay, yeşil enerjiye bu bölümle hazırlandı!

2-9-64

FUHUŞLA İLGİLİ NET BİR TAVRIMIZ YOK!     

Fuhuşun toplumların ahlak anlayışına verdiği değerle ilgili olduğunu dile getiren Ayhan, bu konuda bazı unsurların suç olarak gözlemlenmediğine ve bu durumun iki kişi arasında olan mahremiyet olarak kabul göründüğüne de dikkat çekti. Ayhan, “Toplum neden bu ahlaksızlığı yapmak istiyor? Kendi aile fertlerini neden bu işe yöneltiyorlar? Bu soruları düşünmek lazım. Örneğin 3-5 yıl önce Konya’da telefon numaralarının olduğu kağıtlar sokaklara atlıyordu. Bunun önüne geçildi. Ancak fuhuş konusunda yaptırımlar Türkiye’de çok az. Ekonomi gibi daha büyük sorunlar fuhuşu ikinci plana atıyor. Mesela ülkede alkol yasaklansa insanlar kaçak alkol de yapabilir. Fuhuş da bu şekilde. O yüzden ülke olarak fuhuşla ilgili net bir tavrımız yok” diye konuştu.

2-6Ali İzmirli

SANAL ALEMDE AHLAKSIZLIK KOL GEZİYOR!

Dijital Güvenlik Uzmanı Ali İzmirli, fuhuşun sanala da kaydığından bahsederek bu konuda bazı platformların kullanımına ilişkin çeşitli tehlikelerin bulunduğunu vurguladı. Bu platformlarda yapılan paylaşımların özel ve hassas doğanın, kullanıcıların gizlilik ve güvenlik riskleriyle karşı karşıya kalmasına neden olabileceğinin altını çizen İzmirli, “Örneğin, kullanıcıların kişisel bilgileri ve paylaştıkları içerikler, izinsiz şekilde başkaları tarafından ele geçirilebilir ve internette yayılabilecek duruma gelebilir. Bu durum, itibar zedelenmesi, psikolojik stres ve hatta kimlik hırsızlığı gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Ayrıca, bazı kullanıcılar istenmeyen tehditlere veya tacize maruz kalabilir, bu da onların duygusal ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. İkinci bir tehlike ise, bu tür platformların kullanıcılar arasında sağlıksız ilişkiler ve beklentiler yaratabilmesidir. Özellikle genç ve deneyimsiz kullanıcılar, maddi kazanç umuduyla kendilerini riskli durumlara sokabilirler. Buna ek olarak, bu platformlar, cinsel içeriğin normalleştirilmesine ve kullanıcıların cinsellikle ilgili gerçek dışı beklentilere sahip olmalarına yol açabilir. Hatta bu durum yasal sorunlara yol açabilir ve kullanıcıların yasal risklerle karşılaşmalarına sebep olabilir” şeklinde konuştu.

2-10-54

KÖTÜ İÇERİKLERE KARŞI GÖZÜNÜZÜ AÇIN

Ali İzmirli, teknoloji çağında yaşayan bir toplum olarak, zararlı dijital içeriklerle mücadele etmek için bireysel ve toplumsal düzeyde önlemlerin alınması gerektiğini belirterek bireysel düzeyde, dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek, özellikle genç kullanıcıları internetin risklerine karşı bilinçlendirmek ve güvenli internet kullanım alışkanlıklarını teşvik etmenin bu noktada kritik rol oynadığına dikkat çekti. İzmirli, “Ebeveynler ve eğitimciler, çocukların ve gençlerin interneti güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanmaları için gerekli bilgi ve araçları sağlamalıdır. Bu, çevrimiçi tehlikelerden korunma yöntemlerini öğrenmek, kişisel veri güvenliğinin önemini kavramak ve internetin olumsuz etkilerine karşı sağlam bir bilinç oluşturmak anlamına gelir. Ayrıca, zararlı içeriklerin farkında olmak ve bu tür içeriklere karşı uyanık olmak, bireylerin kendilerini ve ailelerini korumalarına yardımcı olur” diye kaydetti.

2-7Asiye Çakır

FUHUŞ YAPMAK SUÇ OLARAK DÜZENLENMEDİ

Fuhuş konusuyla ilgili kanun düzenlemeleri hakkında bilgi veren Avukat Asiye Çakır ise, fuhuş suçunun, ceza kanunlarında yer almasının nedenini toplumun ahlak ve haya temellerinin korunabilmesinden kaynaklı olduğunu açıkladı. Avukat Çakır, bir kişinin fuhuş yapmasının ceza kanununda suç olarak düzenlenmediğini de vurgulayarak, “Fuhuş suçu adı altında cezalandırılan fiiller; bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek, onun yolunu kolaylaştırmak, fuhuş için aracılık etmek, yer temin etmektir. Bu noktada mağdur olan kişinin (fuhuş yapan kişinin) cinsiyetinin de bir önemi bulunmamaktadır. Erkekler de kadınlar gibi suçun mağduru olabilecektir. Bir kimseyi fuhuşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi iki yıldan sekiz yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Daha ağır cezayı gerektiren bazı haller de bulunmaktadır. Zorlama veya tehdit kullanılarak hile ile ya da kişinin çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhuşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında verilecek ceza ise iki katına kadar artırılır. Bu suçların suç işlemek amacı ile kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca bir çocuğu fuhuşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhuşuna aracılık eden kişi ise dört yıldan on yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Fuhuş suçlarında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir” dedi.

EVLİLİK BİRLİĞİNE FUHUŞ İLE DAHİL OLAN 3. KİŞİYE KARŞI TAZMİNAT

Halk arasında birçok eylemin zina olarak kabul görülmesine rağmen, hukuki uygulama, doktrin ve içtihatlarda bu durumun halk arasında yaygınlaşmış olan algıdan çok daha farklı olduğunu kaydeden Avukat Çakır, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Zina, bir çeşit mutlak boşanma nedenidir; yani boşanmaya karar verilebilmesi için zina olgusunun varlığının ispatlanması yeterlidir, ayrıca ortak hayatın çekilmez hale gelmiş olduğunun ispatlanması gerekmemektedir. Zina nedeniyle boşanma davasının 4 şartı olduğunu söyleyebiliriz. Bunlar; zina olayının yaşandığı esnada eşler arasında evlilik birliğinin devam ediyor olması, eşlerden biri tarafından 3. bir kişi ile cinsel birliktelik kurulması, 3. kişi ile cinsel ilişki yaşayan eşin kusurlu olması, aldatılan eşin, zina eden eşi affetmemiş olması olarak karşımıza çıkar. Aldatılan eşin, aldatan eş ile cinsel birliktelik yaşamış olan 3. kişiye yönelik olarak tazminat talebinde bulunabilmesine ilişkin olarak Yargıtay'ın oldukça çelişkili kararları mevcuttur. Son olarak Yargıtay İBBGK tarafından 06.07.2018 tarihinde konuya ilişkin olarak 2017/5 E., 2018/7 K. sayılı karara hükmedilmiş ve salt evli bir kişi ile birlikte olmuş olduğu gerekçesiyle üçüncü kişiden tazminat talep edilemeyeceğine karar verilmiştir. Ancak söz konusu karar metni incelendiğinde, başkaca bir kişilik hakkı ihlalinin mevcut olması halinde tazminat talep edilebileceği de anlaşılmaktadır. Çünkü söz konusu karar metni incelendiğinde: "...üçüncü kişi tarafından gerçekleştirilen başkaca bir kişilik hakkı ihlali bulunmadıkça, salt evli bir kişi ile birlikte olmak şeklindeki eyleminden dolayı aldatılan eşin üçüncü kişiden manevi tazminat isteyebilmesinin mümkün bulunmadığı..." ifadesinden, başkaca bir kişilik hakkı ihlalinin bulunması halinde zina sebebiyle 3. kişinin de tazminat ödeyeceği anlamı çıkarılabilmektedir. Örneğin 3. kişinin evli bir kadın veya erkek ile birlikte olmasının yegane sebebi, birlikte olacağı kişinin eşine manevi ızdırap yaşatmak ise, tazminatın şartlarının oluştuğundan söz edilebilir. Ancak işbu makalemizin yayınlanma tarihi itibariyle bu örneğe ilişkin herhangi bir emsal karar mevcut değildir.”

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay