YHT'NİN, GELİŞMENİN, BULUŞMANIN, PAYLAŞMANIN ZEVKİ

Hafta sonu, telefonuma gelen mesajla, davet edildiğim Polatlı İmam Hatip Lisesi mezunlarının düzenlemiş oldukları mezunlar şölenine katılmak üzere YHT ile Polatlı'ya gittim. Üç gün üç gece kaldıktan sonra yine YHT ile Konya'ya dönüş yaptım.

Bir zamanlar 6 saatte gidip geldiğimiz Polatlı'ya 1 saat 10 dakikada gidip gelmek, hem de konfor, temizlik, sessizlik ve de ucuz bir şekilde gidip gelmek ne kadar güzeldi.

Yapanlardan, sebep olanlardan, emeği geçenlerden Allah razı olsundu. Eğer nankör değilse, herkes dua ediyor, modern trenlerin önünde, yanında eşi, arkadaşı ve çocuklarıyla selfie yapıp resim çekiyor, ya da çektiriyorlardı. Herkesin elinde hiç de ucuz sayılmayan akıllı telefonlarla çekilen resimler anında uzak yakın dostlarla paylaşılıyordu.

Bütün bunlar bir gelişmenin, zenginleşmenin artan refahın ve huzurun bir göstergesiydi.

Sabahleyin Konya'daki evinden çıkan biri, Ankara'ya gidip işlerini ve ziyaretlerini bitirip akşama doğru evine ve çocuklarının başına geri dönebilirdi. Ya da Ankara'dan Konya'ya gelen birisi meselâ Mevlâna'yı, Şems'i ziyaret edebilir, Konya Kebabını ya da etliekmeğini yiyip, alışverişini yapıp ziyaretlerini zamanında bitirip Ankara'ya dönebilirdi.

Üç günlük süre içinde Polatlı, Haymana, Haymana'ya bağlı Yamak Köyü'nde kaldım. Bildik bilmedik pek çok insanla, genç ihtiyar, kadın erkek pek çok kişiyle görüştüm. Hayatımızı paylaşmanın zevkini yaşadım.

Gündemde dört gün sonra yapılacak seçimler vardı. Seçim çalışmaları yapan siyasî partiler vardı. Pazartesi günü Polatlı'ya gelecek olan Başbakan Ahmet Davutoğlu için yapılacak hazırlıklar vardı.

Gerek Polatlı, gerekse Haymana siyasî parti bayraklarıyla ve afişleriyle süslenmişti. Herkes Ak Parti'yi ve HDP'nin barajı aşıp aşamayacağını merak ediyordu.

Ak Parti favoriydi ama HDP de oylarını artırabilirdi. Polatlı'da ve Haymana'da hatırı sayılabilir bir Kürt nüfusu vardı.

 Bu insanlar oylarını kime ve niçin vereceklerdi? MHP bayrakları da dikkat çekiyordu. CHP fazla bir ilgi görmüyordu. Diğer partilerin adı bile geçmiyordu. Cumhurbaşkanı ve Başbakan çok seviliyordu. Cumhurbaşkanı'nın üslubunu, açılış mitinglerini sevenler de vardı eleştirenler de.

Polatlı Haymana arasındaki büklüm büklüm dar ve tehlikeli yollar gitmiş, yerini kısa, düz, yeniden yapılmış geniş yollara bırakmış, mesafeler kısalmıştı. Haymana'dan Konya'ya kadar ulaşacak geniş yolların çalışmasına çoktan başlanmıştı.

Polatlı'da düzenlenen İmam Hatipliler şöleninde yıllar önce birlikte çalıştığımız, pek çok arkadaşımızı, dostumuzu, eski öğrencilerimizi görmek nasip oldu. Onlarla da gündemi, önümüzdeki seçimleri saatlerce konuştuk.

Tanıdık dostlarımız, her ortamda bu seçimlerin çok önemli olduğunu, oy kullanmamız gerektiğini, elde ettiğimiz pek çok kazanımı kaybetmemek için, eski ve geri kalmış Türkiye'ye dönmemek için çok çalışmamız gerektiğini, sandığa ve oyumuza sahip olmamız gerektiğini belirttiler.

Uyumak yok, rehavete kapılmak yok, küsmek yok, kızmak yok, oyuna gelmek yok, oy anam oy dememek için hatalı oylama yok diyerek kendi kendimizi uyarma gayretine girdiler.

“Hata arayacaksak öncelikle kendimizde arayalım. Biz üzerimize düşeni yaptık mı ki hesap soracağız, ders vereceğiz” diyenler de oldu.

Mayıs'ın sonunda Haziran'ın başında hava soğuktu ama gündem sıcaktı. Başbakan Ahmet Davutoğlu geç saatlerde olsa da, Berat Kandili olsa da coşkulu bir kalabalığa, yatsı namazı öncesi hitap etti. Söz istedi, söz aldı. “Onlar konuşur, Ak Parti yapar” dedi.

Şimdi Polatlı ve Haymana da Konya gibi, Ankara gibi seçim gününü bekliyor. Dört gözle 7 Haziran'ı bekliyor. Geleceğini belirlemek, gelecekte kendini yönetecek insanlara vekâletini vermek için, emaneti vermek için bekliyor.

Bakalım basiret ve feraset sahibi bu halk emaneti ehline mi verecek, yoksa ehliyetli ve liyakatli olmayana mı?

Hep birlikte göreceğiz.

                                                  GÜNÜN SÖZÜ

DÜNYEVÎ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİN SAĞLIĞINI TABİPDEN, KİŞİYİ SONSUZA YÜCELTEN İLÂHÎ HİSLERİN SIHHATİNİ DE MÜRŞİDDEN ÖĞREN.

                                                                                                        Hz. Mevlâna