Sevgilerin başı Allah ve Peygamber sevgisidir. Allah ve Resulünü herkesten çok sevmek, sevdiklerimizi de Allah ve Resulü için sevmek, bizleri imanın tadına ve lezzetine ulaştırır. 

Bu sevgi, bütün sevgilerin kaynağıdır. Allah'ı ve Resulünü kendi anamızdan, babamızdan, arkadaşlarımızdan, evladımızdan, işimizden, sahip olmaya çalıştığımız malımız ve eşyamızdan daha çok sevmeliyiz ki imanın tadını ve lezzetini alabilelim.

İmana erdikten sonra, imanın tadını aldıktan sonra küfre düşmeyi, çirkin ve tehlikeli görüp, küfre düşmeme noktasında çaba göstermek, çocuklarımızı, Allah'ın bize emanet ettiği yavrularımızı da Yasin Sütü ve Peygamber ninnisi ile yetiştirmek zorundayız. 

Besmele ve helal lokma ile temeli atılmış, ezan ve kametle kulağına seslenilmiş, Yasin sütü ile beslenmiş, Peygamber ninnileri ile büyütülmüş bir nesil, bizim kurtuluşumuz olacaktır.

Yasin sütü derken, yavrusun emzirmek için göğsüne alıp, emzirmeye başlarken Besmele ile başlayıp, emzirme süresince Yasin'i okuyan kıymetli, ihlâslı, inançlı, fedakâr annelerimizi hatırlıyoruz ve bu anneleri saygıyla anıyoruz. Bu anneleri hasretle ve özlemle arıyoruz.

Yine bu anneler, bebelerini uyuturken, ayakları üzerinde, beşiklerinde, kucaklarında, karyolalarında sallarken Peygamber ninnileri ile çocuklarını kulaklarından besleyip uyutmaya çalışıyorlar.

“Dandini dandini dastana, Danalar girmiş bostana, 

Kov bostancı danayı, yemesin lahanayı” diye değil de Peygamber sevgisini dile getiren şiirlerle yavrularını kulaktan da beslemiş oluyorlar.

Çünkü kul hakkı kadar kulak hakkı da önemli! Ağaçlar, bitkiler kökten beslenirken, insanlar da kulaktan beslenirler.

Prof. Dr. Вmil Зelebioğlu'nun “ Tьrk Ninniler Hazinesi” isimli eseri Türkiye'mizin çeşitli yerlerinde dilden dile söylenen, çoğunun şairi bilinmeyen, ilâhî gibi okunan, Peygamber sevdâlısı milletimizin duygu zenginliğine işaret eden ninnilerle doludur.

O anneler ki kucağına aldığı yavrusunu, hasretiyle kavrulduğu Peygamberinin kokusuyla buluşturur. Bir an önce büyümesini istediği yavrusunu, çok sevdiği Peygamberinin özellikleriyle ve güzellikleriyle dolu olmasını ister.

“Eşiğinde buğday biter

Ravzasında bьlbьl цter

Bir Muhammed bana yeter

Ninni Muhammedim ninni

Ninni can Ahmed'im ninni”

Bu ninni daha çok Konya yöresinde okunan ninni ilâhîlerinden bir tanesidir ve şu şekilde devam eder:

“Başındaki hьlle tвcı

Muhammed'im olmuş hacı

Gьnahkвrlara yardımcı

Ninni Muhammed'im ninni

Ninni can Ahmed'im ninni

Rahmetli Çelebioğlu'nun eserinde bu ve bunun gibi pek çok ninni örnekleri vardır. Meraklısı oradan diğer örnekleri oradan görebilir.

Burada bizim üzerinde durmak istediğimiz temel konu, imanın lezzetine ve tadına kavuşup, Allah ve Resulünü çok sevmek, sevdiklerimizi de onların hatırına sevmek ve çocuklarımızı bu sevgiyle büyütmektir.

Çocuklarını Allah ve Resulünün gösterdiği kurallar çerçevesinde yetiştiremeyen anne ve babaların işi gerçekten zordur. Şikâyet etmeye, onlardan şikâyetçi olmaya da hakları yoktur.

Şu bir gerçektir ki ne ekersek, onu biçeriz. Rüzgâr eken de fırtına biçer.

Yazımızı, Peygamberimizden nakledilen Hz. Davud'un (a.s) şu duasıyla sona erdirelim.

“Ya Rabbi, bana senin sevgini, seni sevenlerin sevgisini, senin sevgine ulaştıracak amellerin sevgisini nasip et!

Ya Rabbi! Senin sevgini bana, kendi nefsimden, kendi ailemden ve soğuk sudan daha ileri kıl”

Peygamberimizle ve O'nun sevgisiyle kalın, sevgili okuyucularım!

 

                                                     GЬNЬN SЦZЬ

ŞEREF, AKIL VE EDEP İLEDİR. SOY SOP İLE İLGİLİ DEĞİLDİR. SOYLULUĞUN EN İLERİSİ, GÜZEL AHLÂK VE SAĞLAM TERBİYEDİR.

                                                                                            Hz. Ali (r.a)