Yeni eğitim öğretim yılı geçtiğimiz hafta açıldı. Konya genelinde ilk ve orta dereceli okullarda 1 milyonun üzerinde öğrenci eğitime başladı. 

Üniversitelerde de 100 binin üzerinde öğrenci eğitim alıyor...

Bir eğitim yuvası, eğitim turizmi şehri haline gelen Konya, sadece yüksek öğrenimde değil orta öğrenimde de adından sıklıkla söz ettiriyor. 

Sadece Türkiye'de değil, dünyanın dört bir yanında Konya'nın adı anılıyor. Çünkü Konya'da, Türkiye'de sadece 3 tane olan uluslararası imam hatip okullarından birisi bulunuyor. Kayseri ve İstanbul'un ardından bundan 4 yıl önce eğitime başlayan Mevlana Uluslararası İmam Hatip Lisesi, 54 farklı ülkeden okumak için Türkiye'ye gelenleri Konya'da misafir ediyor. 

Bu yıl Mevlana Uluslararası İmam Hatip Lisesi ilk mezunlarını verecek. 

Adını dahi duymadığımız ülkelerden öğrenciler burada misafir ediliyor. Burada kaldıkları sürede hem din eğitimi alıyorlar, hem de dil eğitimi... Hem imam hatipli oluyorlar, hem de Türkçe'yi öğreniyorlar. 

Bazıları gönüllü olarak hafızlığa çalışıyor. Buradan aldıkları eğitimin kalitesi dillerine bile yansımış.

Özellikle ilk yıldan sonra öğrenciler benim gibi Türkçe konuşabiliyor. 

Hatta Türkçe'yi o kadar ilerletmişler ki, Konya'nın ağız yapısını ve Konya deyimlerini bile kapmışlar. 

Çoğunluğu Afrika ülkelerinden gelmiş olan öğrencilerin ağzından, “Haftasonu pilav var mı ortaam”, “Eline gaşşığı alan geliyor”, “Ne siftinip durun orda singilti”, “Şu yağıra bi bakele”, “Zil çaldı, yörüyün çıkalım...” gibi cümleleri duyunca şaşkınlığımızı gizleyemedik. 

Bizi şaşırtan sadece Konya'nın ağzını öğrenmiş ve kültürünü benimsemiş olmaları değildi elbet. Özellikle 3. sınıftan itibaren öğrencilerin hemen hemen hepsi, herhangi bir camide imamlık yapabilecek, Cuma namazı kıldırıp, hutbe okuyabilecek kadar eğitim kapasitesine ulaşmış oluyormuş. 

Okul Müdürü Mevlüt Özdemir'in dediğine göre, okulda eğitim alan öğrencilerden en az 20 tanesi Konya'nın en büyük camilerinde imamlık yapabilecek kapasiteye ulaşmış durumda imiş.

Başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz...

VANLI GAZETECELİR KONYA'DA

Benim de yönetiminde Genel Sekreter vasfı ile bulunduğum Konya Gazeteciler Cemiyeti, bir proje üretti. Vangölü Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte yapılan ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün destekleri ile gerçekleştirilen program çerçevesinde yaklaşık 1 ay önce Konya'dan 30 kişilik bir gazeteci heyeti ile Van'ı ziyaret etmiştik. 

3 gün süren programın ardından Konya'ya Van'da edindiğimiz kardeşlik ve dostluklarla birlikte gelmiş ve Vanlı meslektaşlarımızı da Konya'ya davet etmiştik. 

Geçtiğimiz Cuma günü Konya'ya gelen Vanlı meslektaşlarımıza 3 gün süreyle ev sahipliği yaptık. 

Konya'nın lezzetlerini tattırdık. Kültürümüzü anlattık. Tarihi değerlerimizi, medeniyetimizi incelemelerine fırsat verdik. Birlikte güzel organizasyonlar gerçekleştirdik. 

Bu çalışmaların özeti ise, birbirini hiç tanımayan ve ilk selamlaşma da gayet soğuk olan tavırların, uğurlama öncesinde samimiyetin son deminde olmasıydı. 

Hani derler ya 'çay kahve bahane, gönül ister sohbet hane' diye. İşte bizim için de çay, kahve, gezip görme değildi temel amaç. 

Birlikteliğimizin, kardeşliğimizin perçinlenmesine vesile olabilecek bir şeyler yapmak gerektiğine inandığımız için, ülkemiz için böylesi zor bir süreçte bu organizasyonu gerçekleştirdik. 

Maksat, dostluğumuz pekişsin...