Maç kadrolarını gördüğümde hemen Aykut KOCAMAN'ın kura sonrası  bir televizyon kanalına bağlanarak telefonda söyledikleri geldi aklıma. “Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanmak Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak kadar zor” demişti.  Ne demek istemişti, Beşiktaş'ı geçsek, muhtemelen Fenerbahçe, onu geçsek finalde Galatasaray ile oynayacağız diyerek gülümsemişti. Yani Avrupa'ya gitmek kupada zor ligde biraz daha kolay imasında bulunmuştu.

Aslına bakarsanız ligi daha ciddiye alıyorum, buradan sakatlık ve kart görmeden ayrılırsam iyi olacak diyordu.

Kadro mu? Kupanın kalecisi Kaya, stoperler Vukovic, Selim, solda Mehmet Uslu, sağda Skubic, ön liberolar Mbamba ile Volkan, sağ kenarda Sissoko, sol kenarda Selçuk Alibaz, forvet arkasında genç transfer Emir ve forvette Aykut Hoca'nın prensi Bajic vardı.

Peki ya Beşiktaş, yeni kaleci yere göğe sığdırılamayan Boyko, taze stoperler, sağ ve sol savunmada çok şans bulamayan Tosic ile Serdar var. Beşiktaş savunması anlayacağınız Birleşmiş Milletler gibi, hangi dilde anlaşırlar bilinmez ama ikinci devre aralarında uyumun olmadığı kesindi. Veli Kavlak, Necip orta sahanın ortasını tutarken, sağda Quaresma solda Kerim Frei vardı. Forvet arkasında Sosa ve kupanın en golcüsü Cenk forvette sahaya çıkmıştı.

Pozisyonu olmayan bir 20 dakika var, kameralar zaman zaman yedek kulübelerini gösteriyor kendi kendime, “yedekler yarı sahada 7'ye 7 oynasa daha zevkli bir oyun olacak” diyorum.

Anlaşılan her iki antrenör de rotasyonu biraz abartmıştı ve oyunu keyifsiz hale getirmişti. Böyle durağan ve pozisyonu olmayan bir oyunda bireysel hatalardan ve duran toplardan gol olur derken, Beşiktaş'ın bir kornerinde Selim pozisyon hatası yapıp Cenk Tosun'a topu indiriyor ve Cenk tabelayı değiştiriyor. 1-0

Torku Konyaspor takımının öne gidememesinin sebebi  Volkan Fındıklı ile Mbamba'nın iyi mücadele etmesine rağmen topla oyuna girişlerdeki verimsizlikleri ile Emir'in henüz bu lige hazır olmaması, Selçuk Alibaz içinde ligin ve kupanın bir tık yukarıda olması  göze çarpıyordu. Sissoko yaklaşık 4 aydır sakat ve formsuz olduğu için forma şansı bulamıyordu ve tempo olarak sert bir takıma karşı kötü bir performans ortaya koydu. Beşiktaş ceza alanı dışından şutlarla ikinci golü aradı ama Kaya yerinde hamlelerle bu pozisyonları savuşturdu.

İkinci devre başında yapılan Selçuk Alibaz - Rangelov değişikliği saha içi yerleşimde de farklılık yarattı. Bajic sol öne geldi, Rangelov forvet pozisyonunda  hareketlilik sağladı. Ama bana göre maçın kırılma anı Quaresma'nın sağdan yaptığı ortaya Cenk'in 5 metreden kafa vuruşunun auta gitmesi oldu. 2-0 olsa bütün ipler Beşiktaş'ın eline geçecek, tempoyu ve oyunu istediği gibi yönlendirecek olan Beşiktaş belki de turu ilk maçta cebine koyacaktı.

60. dakikada Emir'in oyundan çıkışı Ali Çamdalı'nın  forvet arkasına girişi ile Beşiktaş'ın I. Bölgesine yakın pozisyonlarda Torku Konyaspor'un topu tutmasını sağladı. Bu hamle hücumda üretkenliği artırırken, savunma anlamında toparlanma ve zaman kazanmaya yardımcı oldu.

64. dakikada ağır Beşiktaş savunmasının arkasına atılan topta Rangelov'un koşusu Marcelo'nun hamlesi Beşiktaş'ı 10 kişi bıraktı. Birde yayın hemen üzerinden atılan serbest vuruşun gol olması ETLİEKMEK tadındaydı.

Beşiktaş oyunu çevirme anlamında hamleler yaparken takım savunmasını zayıflatıyor hücum hattında çoğalmaya çalışıyordu. Bu dakikalarda Mbamba, Volkan ve Ali Çamdalı'nın  akıllı oyunları 1-1'lik skoru sağlama alırken, 76. dakikada Rangelov sağ çaprazdan ceza alanına giriyor kendisi vurması gerekirken Bajic'e asisti tercih ederek olası bir golü engelliyordu.

78. dakikada soldan Sissoko'nun ortasına bu kez 5 metreden Rangelov vuruyor, kaleci Boyko'dan dönen topu Bajic tamamlıyor ama savunma kornere çeliyordu.

Bu pozisyonun kornerinde ilk golde hatası olan Selim uçarak ayağıyla vuruyor direkten dönen topu Volkan Fındıklı iğne deliğinden geçirerek gol yapıyordu. Bu golde KAYMAKLI KADAYIF tadı veriyordu Konyaspor sevenlerine. 1-2

82'deki Sissoko-Traore değişikliği topu daha iyi kullanma ve alan kapatma açısından doğru olarak yapılan  üçüncü hamlesiydi kulübemizin.

86. dakikada Olcay Şahan'ın Skubic'i kolundan çekerek düşürmesine devam kararı verdi Tolga Özkalfa. Ceza alanı içinde yapılan bu hamleye penaltı verilse kimse niye verdi demeyecekti. Ama tabii ki vermedi penaltıyı.

Uzatmaların 2. dakikasında rakibi 3'e 2 yakalayan Torku Konyaspor Bajic'in topu iyi çıkaramamasından mütevellit Ali Çamdalı ve Rangelov 3. golü kaçırıyordu.

Anlaşılan Torku Konyaspor maçtan önce Beşiktaş'ı gözünde çok büyütmüş, Beşiktaş da Torku Konyaspor'u hafife almıştı. (Bu arada bende gün içinde bir arkadaşımla maç skoru konusunda 2-2'lik sonuca iddiaya girmiştim, kaybettim ama mutluyum. :)

Öz güven açısından Türkiye'nin 4 büyüğünden ikisi ile üç gün arayla deplasmanda yapılan maçlarda oynanan oyun, alınan skorlar çok önemli. Ama unutulmamalıdır ki kupa maçları 180 dakikalık mücadelelerdir. Şimdi  kalan 90 dakika için Konya Torku Arena'da 40 bin kişiye çok iş düşecek. Ayrıca maçın oynanacağı gün ve saat de çok önemli, bu konuda yöneticilerimizin çalışmalar içinde olması maddi açıdan önemli kazanımları yanında getirebilir. Zira turu geçerseniz bir sonraki turu muhtemelen Fenerbahçe ile oynayacaksınız.

Son sözüm sevgili Şenol Güneş Hocama. Son yıllarda mesleğe yeni başlayan birçok antrenör kardeşimizin idolü olacak takım oyunlarını gittiği her takımda sergiliyor. Bütün yorumculardan övgü dolu sözler alıyor ve hak ediyor, AMMA maçlardan sonra bir maç yorumları var ki “KARIN AĞRITIYOR”  Bence Şenol Hocam sadece takım çalıştırsın, yorumları yardımcıları ya da basın sözcüleri yapsın.