İnsanlığın baş belâsı terör, dünyada olduğu gibi ülkemizde de kan dökmeye, masum insanları, kadın erkek, yaşlı genç, büyük küçük ayırt etmeden insanları vahşice ve kalleşçe öldürmeye devam ediyor.

Alçakça ve kalleşçe diyorum, çünkü nereden ve ne zaman geleceği belli olmadan masum insanları katlediyor, yaralıyor, sakat bırakıyor, çevreyi, doğayı mahvediyor.

Devletin güvenlik önlemleri, istihbarat güçleri bile ya yetersiz kalıyor, ya da içeriden birileri yardım ediyor ve yahut ta farklı gizli güçlerden, istihbarat örgütlerinden destek görüyor.

Sonunda yüreklerimiz yanıyor, ocaklar sönüyor, halk üzerinde bir korku ve ümitsizlik duygusu oluşturulmaya, insanlar birbirine düşürülmeye çalışılıyor.

Terör örgütleri adı ne olursa olsun, ülkemiz üzerinde gözü olan, çıkarı olan emperyalist ülkelerin taşeronlarıdır, maşalarıdır. Emperyalist ülkelerin hevesi ve arzuları bitmedikçe terör de bitmeyecektir.

Terör Örgütleri bu emperyalist ve Sömürücü ülkeler tarafından silah, para, lojistik destek gibi desteklerle yaşamaya devam edecektir. Bu bu güne kadar da böyle olmuş, bundan sonra da böyle olacaktır.

Evet, terör asla bitmeyecektir.

Terörü ancak, bizim birlik ve beraberliğimiz, kardeşliğimiz, sevinçte ve tasada bir araya gelmemiz, yardımlaşma ve dayanışmamız, birbirimizi sevip kenetlenmemiz, teröre karşı aynı dili kullanıp, aynı tepkiyi göstermemiz, sürekli teyakkuz halinde olmamız, sorumluluğu ve suçu başkasına atma hastalığından kurtulmamız gerekmektedir.

Bir de şu kavga dilini, nefret dilini, siyaseti kirleten kin ve düşmanlık dilini bırakıp, başımızı iki elimiz arasına alıp düşünmemiz, siyasî rant hesaplarından sıyrılarak, ülke menfaatini öne çıkarmamız şarttır.

Tabiat boşluk kabul etmediği gibi terör de boşluk kabul etmiyor.

Ülkeyi yönetenler, yönetmeye talip olanlar, kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak acilen bir araya gelmeli ve taşın altına elini koymalıdır.

“Senin teröristin kötü, benimki iyi” gibi yaklaşımlar “senin ölün, benim ölüm” gibi davranışlar Allah korusun ülkemizi bir iç savaşa doğru sürükleyebilir. Dönüşü zor bir mecraya doğru yönlendirebilir.

Kolay değil yüze yakın ölen ve yüzlerce yaralı ve bu olaydan etkilenen, kıl payı, şans eseri kurtulan binlerce insanını yaşadığı travma, bizi halâ uyandırmayacaksa, bizi halâ bir araya getirmeyecekse, terör ve terör örgütleri amacına ulaşmış demektir.

Üç günlük yas bile bu acıyı unutmaya ve unutturmaya yetmez.

Terörü besleyen kaynakları kurutmak, ciddî bir devlet yönetimi göstermek, sorumluluktan kaçmamak, her şeyden önce kin, düşmanlık ve nefret dilini iktidarıyla, muhalefetiyle terk etmek gerekir.

Enfal Suresi 25. Ayette “Hem öyle bir fitneden sakının ki, geldiği zaman içinizden sadece zulmedenlere dokunmaz, umumî olur. Ve bilin ki şüphesiz Allah, azâbı pek şiddetli olandır” buyrulur.

Terör en büyük fitnelerden bir tanesidir. Terör fitnesine karşı, tarafsız “nemelazımcı” yaklaşım gösterenler de, terör belâsının içinde kendini bulabilirler.

Evet, terör ve terör örgütlerine karşı daima uyanık olalım. Terörü besleyen ve destekleyen söz ve davranışlardan kaçınalım.

Sorumluluğu ve suçu başkalarının üzerine atıp işin kolayına kaçmayalım. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi geliştirecek tedbirler alalım. Samimi olalım.

Sorumluları uyaralım, sığaya çekelim, hesap soralım. Ama küfretmeden, hakaret etmeden, iftira etmeden.

Dualarda buluşalım. Kıyamlarda, rükûlarda ve secdelerde, gecelerde, seherlerde dua edelim.

Düşmana, içimizdeki nefse ve şeytana, düşmanlıklara ve günahlara düşmanlık yapıp, lanet edelim.

Düşmanlarımıza karşı aynı safta, el ele, omuz omuza saf tutalım. Saflığı bırakalım, uyanık olalım, teyakkuz halinde olalım.

                         BU ADALET, TERÖRÜ ARTIRMAZ MI?

Konya'da geçen hafta, 2 gün içinde park halindeki 150 aracın lastiğini kesen kişi yakalanmış.

Adam 24 yaşında. Güya sevdiği kızı vermeyince bunalıma girmiş. Adam(!) yakalandıktan sonra mahkemeye çıkarılmış. Serdar A. İsimli şahıs savcılıkta İfadesi alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış.

İyi de 150 aracın sahibi ne yapacak? Bu insanların günahı ne? Bunca zarar kimin cebinden çıkacak?

(Bu lastik sapığına kız verselerdi ki iyi ki vermemişler. Yarın bir bunalıma daha girip bu sefer kızın boğazını kesebilirdi.)

Mal, canın yongası değil mi?

 Mal güvenliği, can güvenliği nerede?

Bu da bir nevi terör sayılmaz mı?

Bu adamı salıvermek nasıl adalet?

Böyle bir yasa, böyle bir adalet anlayışı terörü azaltır mı, azdırır mı?

 

                                                  GÜNÜN SÖZÜ

GERÇEK DOSTUNU TANIMAK İSTERSEN SENİ NEREYE ÇAĞIRDIĞINA BAK.

                                                                                                     Fatih Yağcı

 

KAMİL BİRCAN   12.10.2015