The New York Times gazetesinin eski editörlerinden John Swainton, “Bizler iplerinden çekilince oynayıp zıplayan kuklalarız. Beceri, yetenek ve hatta hayatlarımız bile bu adamların elinde...” diyor bir konuşmasında. 

Ne demek istiyor acaba John Swainton? Kim bu gizemli adamlar? Amaçları ne? 

Sene 1120. Kudüs Kralı II. Baldwin, Kudüs’e hac görevini yerine getirmek için gelen Hristiyan hacıların saldırıya uğramasından ve acımasızca katledilmesinden son derece rahatsızdır. Bu yaralarına merhem olacakları teminatı ile Hugues de Payen ve Golfrey de St. Omer isimli iki şövalye Kudüs Kralı’nın huzuruna çıkar. Haçlı seferlerinde boy göstermiş olan iki şövalye, Kral II. Baldwin tarafından Kudüs’e gelen hacıların korunması ile görevlendirilirler. Yani Süleyman Mabedi’nin yeni muhafızları! Kendilerine tahsis edilen tepede (Süleyman Tepesi) 70 yıl boyunca kalan şövalyeler, Kral’ın da üst aklı haline gelmişler, kendisini diledikleri gibi yönlendirmişlerdir. Kral’ın saygınlığını kazanan şövalyeler, asıl hedefleri olan Ahit Sandığı’na ulaşmak için tepenin altını oymuşlardır. Şövalyeler Ahit Sandığı’nı bulamasalar da Hz. Süleyman tarafından, Cenab-ı Hakk’ın emrinden yüz çeviren şeytanın kitapları olduğu gerekçesi ile el konulan ve derin dehlizlerde saklanan büyü, tılsım ve vefk kitaplarını ele geçirmişlerdir. Bu kitaplar sayesinde de hem şeytana yoldaşlık etmişler, hem de insan zihninin kontrolüne kadar pek çok şey öğrenmişlerdir. Her geçen gün para ve şöhret silahlarını da kullanarak kendilerine yeni kuklalar bulan şeytanın kuklaları, “ruhumuzu şeytana sattık” demekten ve dedirtmekten de çekinmemişlerdir.          

Kudüs, şeytanın kuklaları için stratejik öneme sahiptir. Zamanında, Cennet Mekân Sultan II. Abdulhamid Han’dan, Thedorl Herzl vasıtasıyla, tüm borçların silinmesi ve çok büyük yardımlar vaadiyle, Kudüs’ün anahtarı istenmiş ancak ret yanıtı alınmıştır. Sultan II. Abdulhamid Han ret yanıtının bedelini, tahttan indirilerek ödemiştir. Şeytanın kuklalarının karşısında ki bu dik duruşunun mükâfatını da inşaallah görecektir.

Tarihin her döneminde yer alan şeytanın kuklalarının bugün de devletin içine sızdıkları; kimi zaman bir örgüt, kimi zaman bir cemaat, kimi zaman bir siyasi parti, kimi zaman bir ilim adamı, kimi zaman bir bilim adamı, kimi zaman da bir iş adamı olarak karşımıza çıktıkları görülmektedir.      

Şeytanın kuklalarına karşı bir Sultan II. Abdulhamid Han, bir Fatih Sultan Mehmed Han stratejisi izlenmeli; I. Murat Han ve kan bağı bulunanların birbirine düşürülmesi hadisesinden ders alınmalıdır.  Ders alınmalıdır ki 2023 e çok daha güçlü girilebilsin.  

Ne demişti John Swainton? 

- Bizler iplerinden çekilince oynayıp zıplayan kuklalarız. Beceri, yetenek ve hatta hayatlarımız bile bu adamların elinde...

Rabbim bizleri John Swainton gibilerden olmayanlardan; şahısları ve olayları değil, fikirleri düşünebilenlerden eylesin.