18. Yüzyıl da su ve buhar gücünü kullanarak mekanik üretim sistemleri ile ortaya çıkan sanayi devrimi; elektrik gücünün kullanımı ile seri üretime geçilerek devam etti. 1.0 ve 2.0 olarak tanımlanan sanayi devrimlerini; dijital devrim, elektroniklerin kullanımı ve bilgi teknolojilerinin yaygınlaşması takip etti. Endüstri 4.0 ile de siber-fiziksel sistemlere dayalı üretim devreye girdi. Görünen o ki teknolojik değişim hız kesmeden devam edecek. GoogleX in kurucusu Sebastian Thrun’un da dediği gibi insanoğlu icat edebileceklerinin sadece %1 ini icat etti. İcat edilmeyi bekleyen daha o kadar çok şey var ki. Sadece %1 lik kesimi oluşturan icatlar ile ortaya çıkan devrime kısaca bir göz atalım. 

Öncelikle hayatımızda ki fiziksel değişime bir göz atalım. Şu anda dünyanın pek çok yerinde sürücüsüz araçlar deneniyor. Yakın zamanda UBER, 50.000 teneke kutu içeceği 180 km öteye sürücüsüz kamyonlar ile taşıdı. Elektrikli araçlara tanışmamızın ardından yakın zaman da insanoğlu olarak sürücüsüz araçlar ile de tanışmış olacağız. Muhtemelen torunlarımız da Drone’lar ile ulaşımlarını sağlayacaklar. Bu yılın sonunda Dubai de Drone Hava Taksileri devreye girecek. Yakından incelemenizi tavsiye ederim. Jetgilleri muhtemelen hatırlarsınız. Dubai de şahit olacaklarınız Jetgilleri anımsatacak ama izledikleriniz çizgi film olmayacak! Diğer bir değişim de 3 boyutlu yazıcılar ve robotlar. Büyük firmalar artık mağazalar da bile ürün üretmeye başladı. 3 boyutlu yazıcılar ile artık “o modelden kalmadı” sözünü duyamayacaksınız çünkü 3 boyutlu yazıcılar ile artık her şey mümkün. Robotlarda yavaş yavaş insanların yerini almaya başladı bile. Zaman kavramı ve sınırı olmayan robotlar. Robotlar ile üretim artık eskisinden çok daha kolay. Nano teknolojilerde hayatımıza epey kolaylık sağladı ve hayatımızın bir parçası olmaya başladı. Tabi bu saymış olduğumuz yeniliklerin tümünün çok uzun bir geçmişi yok ve icatlar hız kesmeden birbirini takip ediyor. Saymış olduğumuz tüm bu fiziksel değişimler sanayi devriminin sadece bir parçası. 

Sanayi devrimin diğer bir parçası da biyolojik değişim. Malumunuz insan sayısı çoğaldıkça ve üreten toplumlardan tüketen toplumlara dönüşüm gerçekleştikçe, yiyecek kaynaklarının genetiği ile oynanmaya başlandı. Anne karnında çocukların genleri ile oynanıp, iyileştirmeler yapıldığını da duymuşsunuzdur. Crspr adı verilen bu müdahaleleri yakından incelemenizi tavsiye ederim. Daha uzun süre yaşayabilmek için de insanların arayışlar ve denemeler içinde olduğunu muhtemelen biliyorsunuzdur. Bu arayışlarında yakın zamanda yeni çiftlikler ortaya çıkarması muhtemel. Organ Çiftlikleri! Tabi 3 boyutlu yazıcılarda organlar üretilmez ise.

Ve son olarak dijital dönüşüm. Dijital dönüşüm dediğimiz şey 4. Sanayi Devrimi’nin en önemli unsuru. Türkiye’de 44,5 milyon insanın elinde mobil cihaz var. Günde ortalama 374 dakikalarını ekranlarda harcıyorlar. Görünür olmak istiyorsanız, bu ekranlarda olmanız gerekiyor. Artık 24 saat o akılla yaşayan insanlar her şeyi orada görmek istiyorlar. Siz çalışanınıza geri bildirim vermek için bir yıl performans görüşmesini bekliyorsunuz, o ise saatinden nabzıyla ilgili, yaptıklarıyla ilgili dakikada bir geri bildirim alıyor. Buna alışmış birisine yılda bir verdiğiniz geri bildirimin bir değeri var mı? Bir başka unsur dijital dünyada nesnelerin interneti. Hayatımızdaki bütün eşyaların, kullandığımız her şeyin kendi aralarında konuşması. Evlerin, şehirlerin, enerji reaktörlerinin, meşrubat otomatlarının vb. lerinin. Bugün BLOCKCHAIN diye bir teknoloji aracıları ortadan kaldırıyor. Geçenlerde iki kişi Blockchain üzerinden evlendi. Evlendirme dairesini ortadan kaldırdı. Bankalar sigorta şirketleri kullanmaya başladılar bile. Sonsuz sayıda bilgisayara bırakılan kayıtlarla, kayıtlar birbirine güveniyor ve kayıtlar artık birbirine sadık, size değil. Ayrıca tüm bunların yanında yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve daha niceleri var bu dijital değişimde.

Şimdide teknolojinin keşfedilmeyi bekleyen yüzde 99'luk bölümünü hayal edelim.