MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli: “19 Haziran dayatması art niyetliliktir, MHP'ye darbe teşebbüsüdür, Ülkücüye ilanı yapılmamış savaştır!”

Dediği gibi de oldu!

Yok hükmündeki sözde kurultayda bir yerine 13 madde değiştirildi!

Güya Koraycılar, Ümitçiler, Meralciler, Sinancılar, Saitciler! tüzükteki, “Olağanüstü kurultaylarda seçim yapılamayacağına ilişkin” maddeyi değiştireceklerdi. Fakat işin öyle olmadığı ortaya çıktı. Paralelin MHP'yi ele geçirme planı açıkça görüldü.

1 madde yerine 13 madde değişti, 47 yıllık dava partisinin tüzüğü, ülkücülere katil diyen cemaatin oyunu ile parçalanmaya çalışıldı!

Üstelik bu işten Meral hariç kimsenin haberi de yoktu. Diğer adayların, “Sadece bir madde değişecek sanıyorduk. Tüzük değişikliği ile ilgili hazırlanan önergelerden haberdar olmadık. Meral Akşener'in ekibi her zamanki gibi yapacağını yaptı!” açıklamaları gerçekten komiktir.

Kandırılmış zavallılar!

15 Mayıs'taki tiyatroda da, Meral'la ilgili paralel destek var diyenler, partinin omurgasını değiştirmeye yönelik darbe girişimleri karşısında hale gözlerini açamıyor!

Düştükleri kandırılma psikolojisi için de susmaları gerekirken, “Değişikliklere tecrübemizle katkı sunmaya çalıştık” da diyebiliyorlar. Ülkücüyüm diyenlerin paralel desteği gördükleri halde kendilerine katil diyenlere tecrübeleriyle destek olmaları aynı zamanda MHP'ye yapılan darbeye de destek olduk demek değil midir!

Gerek 15 Mayıs tiyatrosu gerekse 19 Haziran tiyatrosunun hukuksal olarak hiçbir geçerliliği yoktur. Tüzüğün 64. maddesinin, “Büyük kongrelerde açılışı, genel başkan, teşkilat başkanı veya genel başkanın yetkilendirdiği MYK üyesi yapar" hükmü açıktır.

MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli, 10 Temmuz'u işaret etmiş ve; “Şahsımla yarışacaklar” demiştir! Fakat 10 Temmuz'un geçerliliğini bildikleri halde sırf gövde gösterisi yapmak, MHP içindeki muhalefetin gücünü vurgulamak, MHP Genel Merkezini psikolojik olarak çökertmek, Sayın Bahçeli'ye destek verenleri sindirmek için tüzük tiyatrosu oynanmıştır. Bir anlamda Sayın Bahçeli ile yarışmaktan onun bulunduğu kurultayda tüzük değişikliği yapmaktan korktuklarını göstermişlerdir.

***

MHP Genel Merkezi'nin bu oyunun parçası olmayacağı ve değişen 13 maddeyi kabul etmeyeceği görülmektedir.

“Kandırıldık”imasında bulunan adayların da, “Genel merkez için yargı yolu açıldı” serzenişleri bu anlamda önemlidir. Salt çoğunluk sağlandı, sağlanmadı tartışmaları bir yana hukuksuz sözde kurultayda MHP'ye ayar vermeye kalkışılmıştır. MHP'ye bu ayarı verenler, tecrübeleriyle katkı sunanlar 10 Temmuz'da,  hezimete uğrayacakları görülmüştür!

1200 kişilik salonda 19 Haziran'ı şölen olarak görenler, 10 Temmuz'da 30 bin kişilik arenada  paralelin yerle yeksan olduğunu herhalde bayram olarak niteleyecektir!  

19 Haziran darbe girişimine karşı, 10 Temmuz'da  dava ve kardeşlik ruhu yaşatılacaktır.

Sayın Bahçeli'nin ifadesi ile kendilerine paralel kabuk bulanlar, tosbağa gibi ters dönecek ve hareketsiz kalacaklardır!

Ayrıca 10 Temmuz, MHP için bir tarih olacaktır. Geçmişte MHP'yi içten fethetmeye kalkışanlar bir kez daha hazin sonla kalkışacaktır!

***

Onun için diyorum ki nefs-i emmareden (insanı kötülüğe sürükleyen nefis) uzak durmalıyız.

Maalesef bu nefis, MHP üzerinde geziniyor!

Şeytanın kandırması ile ortaya çıkan bu şer nefis sahibi tipler, MHP içinde kargaşa, kavga, küskünlük! çıkarmanın derdinde.

Bu tipler MHP siyasetinde devamlı olmuş fakat her seferinde başlarını üç hilalin kudretine çarpmış olmalarına rağmen vazgeçmemişlerdir.

Şeytani fikirlerini her daim devam ettirmişlerdir.

Zaman zaman kendilerini ele vermemek için dava insanı kesilmişler, hareketin kahramanı olarak görülmüşlerdir.

Ne zamanki MHP tabanında etki olduklarını gördüklerini sandıklarında, “Genel başkan ben olmalıyım” çıkışıyla partide kargaşa çıkarmayı ihmal etmemişlerdir.  

Saf dava insanlarından bazıları kendilerini öyle kaptırmış ki bunların davaya açıkça ihanet ve hakaret eden eylem ve söylemlere nice hikmet ve mazeretler uydurmuştur!

Teşkilata ve teşkilatçılığa yakışmayacak kalitesiz ve karaktersiz tiplere değer verilmeye kalkışılmıştır.

Teşkilatın içinden gelmiş, menfaatsiz ülkücüler suçlanmış, “Sadık ve sağlam kalan sadece bizleriz!” mesajı vermekten utanmamışlardır.

Topluluk ve teşkilat mensupları karşısında oynadıkları tiyatro ile izleyenleri kendilerine hayran bırakan bunlardır.

Ellerine imkan, makam mevki geçtiğinde MHP'yi unutup servet ve şehvet peşinde koşan bunlardır.

Sadece menfaat ve makam peşinde koşan MHP'yi bilmeyen insanları MHP'li gibi gösterenler de yine bunlardır.

Lidere yakınlık ve bağlılık görüntüsünü devamlı istismar ederek kötüye kullanan yine bunlardır.

Yaptıkları karşısında teşkilatı bilinçlendirenleri kötüleyenler de bunlardır.

Kanunlar karşısında lideri suçlu duruma sokacak her türlü davranışı kahramanlık edasıyla kasıtlı olarak yapanlar bunlardır.

Ama bunların 10 Temmuz'da foyaları ortaya çıkacak, ektikleri nifak tohumları yeşermeyecek gerçek kimlikleri ve kirlilikleri ortaya çıkacaktır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli,  yüksek siyaset bilgisi ve stratejisini kullanarak 46 yıllık dava partisini sabote etmeye çalışanları etkisiz kılacaktır.

Bu aynı zamanda MHP içinde bir arınma olacaktır. Her ne kadar nefs-i emmare içinde olan tipler partiyi yıpratma ve geriletme gibi düşünceleri olsa da, teşkilat içindeki sahtekârların ve menfaatçilerin da ortaya çıkmasında önemli bir etken olacaktır.

AK Parti'yi bitirme adına MHP'yi, HDP ve CHP'yle aynı kulvarda yüzde 60'lık blok siyaset içinde görmek isteyen cemaat terörü mağlubiyetin sillesiyle bir kez daha karşılaşacaktır!