Üzerinde en çok oynanan sektörlerden biri de sağlık sektörü...

Her ne kadar oynansa, yönetmelik ve uygulamalarında değişiklik yapılıyor olsa da en çok başarı sağlanan ve olumlu sonuç alınan sektörlerden biri de sağlık...

Her şeyin başı sağlık...

Hassasiyetle üzerinde durulması gereken bir alanda hakkı verilerek düzenlemeler yapıldı. Hasta hakları genişletildi. Hastanın doktorunu seçebilmesi sağlandı. İlaç fiyatlarında ciddi düşüşler yaşandı. Sağlık kuruluşlarının niceliği de niteliği de daha iyi duruma geldi. 

Özel hastaneler de birbirileriyle kaliteli sağlık hizmeti sunma konusunda adeta yarışır hale geldi.

Doktorlar için de yeni düzenlemeler getirildi. Kamuda görev yapan doktorların mesai saatlerinde kamuda görev yapmaları gerektiği üzerinde özellikle duruldu. Kamu hastanelerinde çalışan doktorların özel sağlık hizmetlerini mesai saatleri dışında yürütmelerine yönelik düzenleme yapıldı. 

Bütün bunlar hem kamuda alınan hizmetin daha kaliteli ve sağlıklı hale getirilebilmesi, hem de kamuda çalışan doktorların özel sağlık hizmetlerini yürütebilmesi içindi. 

Ancak iyi niyeti suiistimal edenler yapılan bu iyi düzenlemeleri kendi çıkarlarına göre yontunca iyilikten maraz doğar oldu. 

Hasta bir vatandaş rahatsızlığının derdine derman bulabilmek için tıp fakültesi hastanesinde hastalığıyla ilgili olan birime gidiyor. Amacı sadece randevu alarak, günü geldiğinde doktoruna muayene olmak...

Randevu için verilen tarih bayağı bir uzak. Belki o tarihe varınca kadar hastalığı ilerleyecek. Daha umulmadık boyutlara ulaşacak.

'İsmi lazım değil' doktorun sekreteryasında görevli olan şahıs, o kadar süre beklememesi için şahsı özel muayeneye yönlendiriyor

'Özelden görüşelim' diyor...

Şahıs da kabul ediyor. Amacı bu derdinden bir an önce kurtulmak. Hastalığı daha da ilerlemeden önüne geçmek. 

Sonra başka bir yer tarif ediliyor. Oraya gidip oradan randevu işlemlerini yapabileceği ve çok kısa bir süre içerisinde muayene olabileceği belirtiliyor. Şahıs da kendisine söylenenleri yerine getiriyor. Tarif edilen yere gidip doktora muayene olmak istediğini dile getiriyor. Hastanedeyken neredeyse 2 ay sonrasına randevu tarihi veren doktorun hemen aynı gün içerisinde müsait olduğunu ve kendisini tedavi edebileceğini öğreniyor. 

Burası da normal yine bir sıkıntı yok. Vatandaş da kabul ediyor. 250 TL ücret mukabilinde tedavi olacak. Özelden sağlık hizmeti alıyor.

Vatandaş mesai saati dışında veya haftasonu için randevu beklerken, özel sekreterya aynı hastaneye tekrar gidip doktora hemen muayene olabileceğini söylüyor. 

İşte burada dananın kuyruğu kopuyor. Daha yarım saat önce hastanede randevu almaya çalışılırken 2 ay sonrasına randevu kabul eden bir doktor, özelden randevu kabulünü hemen gerçekleştiriyor. Üstelik de mesai saati dışında değil, dahilinde...

Bu durumu görünce şahıs da haklı tepkisini ortaya koyuyor. Hatta biraz da sövüp sapanlayarak oradan ayrılıyor. 

Doktor, mesai saatleri dışında istediğini yapar. Kimse de bir şey diyemez. Ama mesaisi varken, kamu için çalışması gereken saatte kendisi için çalışırsa o zaman hak yemiş olur. Büyük bir vebal altına girmiş olur. 

Bu bizimkisi sadece küçük bir örnek. Maalesef benzer uygulamalarla zaman zaman karşılaşıyoruz. Doktordan şikayet eden hemen bir gazetenin yolunu tutuyor. Derdini döküyor. 

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi” demiş Kanuni Sultan Süleyman...

Bir nefes sıhhat bulabilmek için gider hasta doktora. Bu tür çıkarcı uygulamalar ise hasta eder sağ adamı. Para hırsına kapılmak, sağlıklı bir toplum için var olan, böylesi kutsal bir görevi üstlenmiş olan doktorlarımıza da hiç yakışmaz. 

Mesnevi'den:

“Ağlamak istersen gözyaşı dökenlere acı. Merhamete nail olmak istersen zayıflara merhamet et.”