NADİR AVCAN VE İYİLİĞİN GÜCÜ

Lokman Hekim “Hayatta iki şeyi unutma: Allah'ı ve Ölümü” dedikten sonra “İki şeyi de unut: Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri” buyurur. Bunlar, yapılması gerçekten zor olan şeylerdir.

Allah'ı ve Ölümü unutmamak, bizi her türlü kötülükten, fenalıktan ve çirkinliklerden uzak tutar. Dünyevîleşmekten, aç gözlülükten, azgınlıklardan, şımarıklıklardan, hayvanî hasletlere bürünmekten berî kılar.

İyilikleri, başkalarına yaptığımız iyilikleri başa kakmaktan uzak durmak, olur olmaz her yerde reklâmını yapmamak, iyilik yaptığımız kişiyi, insanlar arasında mahcup etmemek de erdemli bir davranıştır.

Hele şahsımıza yapılan kötülükleri silip atmak, bağışlamak, görmezden gelmek er kişilerin özelliklerinden bir tanesidir. Atalarımızın,

“İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır, kötülüğe iyilik, er kişinin kârıdır” dediği gibi, yapılan kötülükleri unutup, bir de iyilik yapmak çok önemlidir. Böyle davranmak da her kişinin marifeti değildir.

Bütün bunları yazmama, yazımın başlığına, yazıma bu cümlelerle giriş yapmama, Kütahya Tavşanlı'daki Şükrü Yılmaz isimli arkadaşımdan aldığım mesaj neden oldu. 

Şükrü Yılmaz, Konya İmam Hatip Lisesi'ni parasız yatılı olarak birlikte okuduğumuz, daha sonra Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapan, emeklilik sonrası ticaretle uğraşan, çok okuyup, çok seyahat eden, kadim bir dost ve derya gönüllü bir arkadaş.

Mesaj olarak gönderdiği yazısında Konyalı iş adamı Nadir Avcan'dan ve O'ndan borç ya da emanet para alan bir yakınından söz ediyor.

Nadir Avcan'ı tanımam ama tanışmak isterim. O'nun ismini bazı petrol istasyonlarında görürüm. İstasyonları temiz ve bakımlı, elemanları nazik ve kibardır. Müşteriyle ilişkileri güzeldir.

Nadir Avcan'ın örnek bir davranışından, yaptığı bir iyiliğinden övgüyle söz eden arkadaşım “Esselâmü aleyküm”  dedikten sonra olayı şöyle özetliyor:

“Değerli Hocam, bugün Konyalı güzel bir insan bizi mutluluktan ve duygusallıktan ağlamaya doyurdu.20 yıl önce marketçilik yapan eniştem Konya'da o zamanlar toptancılık yapan Nadir Avcan'dan yüklü bir mal almış.

O sıralar işi bozuldu ve ödeyemedi. Şimdi kirada ve rahatsız.Parça parça borçlarını ödedi ve ödüyor. İki gün önce beni çağırdı.tutturdu "Beni Konya!ya götür, falana borcum var.

Şu kadar para biriktirdim. Onu verip helalleşmek istiyorum.  X bankasının yanında dükkânı vardı..." 20 yıl öncesinden kimler kaldı, şimdi sağ mıdır ne iş yapar bilinmez ama "dedim. "Sen gene de ismini bir ver bakalım Ben onu bulurum. Bulmadan karanlığa Konya'ya gidilmez." Malum interneti bir yokladım, öyle biri çok şükür var ve dimdik ayakta.

Nadir Avcan Petrol. Telefon ettim. Telefona çıkan bayana, konuyu bilmeden görüştürmez diyerek konuyu anlattım. Sağolsun Yasemin Hanım ilgilendi, "Belki istemez bile ama biraz sonra gelir, kendisine iletirim"  diye telefonumu aldı. 

Aradan on dakika geçmeden Nadir Bey'in oğlu Selim Bey aradı ve "Amca ben babamla görüştüm. Para bende(Almış kabul etmiş gibi)Hakkım helal olsun" diyor demez mi? 

Ben zaten duygusal biriyim. Ağlamaktan teşekkürü zor ettim. Hep birlikte bu güzel insan için dua ediyoruz. Rabbim vücuduna sağlık, evine huzur, işlerine kolaylık ve bereket ihsan eylesin. (13 tane akaryakıt istasyonu görünüyor, Bir 13 daha versin. Allah helal kazancına bereket versin. 

Allah razı olsun. Rabbim böyle güzel insanların sayısını çoğaltsın”

Bize karz-ı hasen'i, güzel borç vermeyi hatırlatan, yaptığı iyilikle gönüllerde taht kuran iş adamı Nadir Avcan'ı kutluyorum.

Güven duygusunun alabildiğince azaldığı, kimsenin kimseye borç vermediği, aldığı borcu ödemekten kaçınanların çok olduğu günümüzde bu olay, ibret verici bir olaydır. Tavşanlı'daki amcamız borç vermenin sorumluluğunu, önemini biliyor, borcunu zamanında verememenin ezikliğini yaşıyor. Alacaklısı Nadir Avcan da nadirattan bir davranışla, alacağını bağışlayıveriyor.

Allah böyle zenginlerimizin sayısını artırsın ve kazançlarını bereketli kılsın.

Bu davranış, toplumdaki birlik ve beraberliği artıracak, güven duygusunu içimizde yerleştirecek, kazandıklarımızı bereketlendirecek bir davranıştır. 

Bu davranış, birbirimizle kaynaşma vesilesi olacak bir davranıştır.

Bu davranış, borç vermenin, borcumuzu zamanında ödemenin önemini ve güzelliğini, yardımlaşmanın, birbirimizin sıkıntılarını gidermenin güzelliğini gösteren bir davranıştır.   

 

                                                 GÜNÜN SÖZÜ

İYİLİK, AHLÂKIN GÜZELLİĞİDİR. GÜNAH İSE, KALBİNE HUZURSUZLUK VEREN VE İNSANLARIN BİLMESİNDEN HOŞLANMAYACAĞIN ŞEYDİR.

                                                                                           Hz. Muhammed (s.a.v)

 

KAMİL BİRCAN   07.03.2016