Türkiye'de ve Konya'da gündem o kadar yoğun ki. Arkasından yetişmek gerçekten zor ve yorucu. Şu anda, yazımı yazarken iki milyon yedi yüz bini aşkın genç bir nüfus YGS olarak adlandırılan sınavda ter dökmeye hazırlanıyor. Kim bilir şu anda pek çoğu yollarda, pek çoğu sınav yerlerinde, pek çoğu anne ve babasıyla birlikte, büyük bir heyecan içinde. Yürekler kıpır kıpır.
Allah, bütün sınava gireceklere yardım etsin. İnşallah huzur içinde sorunsuz ve problemsiz bir şekilde sınavdan çıkarlar ve başarılı olurlar. İnşallah, çalışmalarının semerelerini en güzel şekilde elde ederler.
İnsan hayatı daha nice sınavlarla doludur. Dünya hayatı başlı başına bir sınavdır zaten. Önemli olan bu sınavlardan da başarılı olabilmektir.
Ümit edelim ki bu sınavdan sonra, birileri çıkıp yeni skandallara yol açmasın, gençlerimizin hayallerin karartmasın. Önceki yıllarda olduğu gibi, yok sorular çalındıydı, yok cevaplar önceden verildiydi gibi dedikodular ortalığa yayılmasın.
Ümit edelim ki, çocuklarımızı at yarışında koşan atlara benzeten, atın önüne etin, itin önüne otun konulduğu bu sınavlar kaldırılsın her genç istemediği değil de istediği alanlarda severek iyi bir eğitim alsın, sonunda da işini bulabilsin.
************
Ülkemizin ve Konya'mızın önemli bir gündem maddesi de yerel seçimler. Çok değil bir hafta sonra il ve ilçelerde Belediye Başkanları yenilenecek, yeniden seçilecek. Ne var ki bu seçimler nasıl olduysa yerel seçim olmaktan çıktı. Adeta bir Referanduma dönüştü.
Ortalık bir savaş alanı gibi. Kasetler, tapeler, twitterler, dinlemeler, yalanlar dolanlar, iftiralar, kavgalar, yumruklaşmalar. Meydanlarda ekranlarda sosyal medyada kullanılan savaş ve nefret dili doğrusu herkesi gerdi ve germeye de devam ediyor. İnsanımız seçimlerin de bir an önce huzur içerisinde gerçekleşmesini istiyor. Heyecanla 31 Mart'ın sabahını bekliyor.
Kimi başkanlar partisi ve lideri sayesinde kazanırken, kimi partiler de adayların gücü ve özelliği sebebiyle kazanacak, oyunu artıracak. Kazananlar, kaybedenler olacak. Geleceğe yönelik yeni yorumlar yeni analizler yapılacak.
Son siyasî gelişmeler Nasreddin Hoca'mızın iki kızını ziyaret ettikten sonraki yorumunu, düşüncesini hatırlattı.
Hoca, iki kızını ayrı ayrı zamanlarda ziyaret eder. Büyük kızının yaşadığı köye varır. Birkaç gün misafiri olur.
“Kızım, haliniz geçiminiz nasıldır?”diye sorar. “Babacığım, yağmur yağarsa halimiz çok iyi. Ektiğimiz arpa buğday daha çok olacak. Ama yağmur olmazsa işimiz zor” diye cevap verir, kızı.
Hoca “hayırlısı olsun” der ve diğer kızını görmek için yola çıkar. Uzun bir yolculuktan sonra diğer kızının evine varır. Birkaç gün de onun evinde kalır. O'na da sorar:
“Kızım haliniz, geçiminiz nasıldır, bir sıkıntınız var mı?” Kızının eşi çanak çömlek ve desti yaptığı için “Babacığım yağmur az yağarsa, hatta hiç yağmazsa halimiz daha iyi olacak, yaptığımız çanak, çömlek ve destiler daha çabuk kuruyacak” diye cevap verir. Hoca O'na da “hayırlısı olsun kızım” der ve evine döner.
Eve varınca, hanımı hemen merakla sorar:”Hoca Efendi kızlarım nasıl, iyiler mi?”
Hoca sakalını iki eliyle sıvazlar ve:
“Şimdilik iyiler hatun, ama yakın zamanda biri hapı yutacak” diye gevrek gevrek güler.
Evet, 31 Mart sabahında sandıklar açıldığında, sonuçlar ortaya çıktığında Hocamızın iki kızından birinin kazanıp diğerinin hapı yuttuğu gibi bir görüntü ortaya çıkmış olacak. İnşallah, bu seçim sınavından da ülkemiz hayırlı bir sonuç elde etmeyi başarır.
*********
Bütün bu yoğunluk arasında, İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi'nin tertip etmiş olduğu “Değişen Zamanlarda, Değişmeyen Sorumluluklarımız” isimli konferans, tek kelimeyle harikaydı. Konuşmacı araştırmacı yazar Ramazan Kayan, KTO Konferans Salonu'nda, 20 Mart 2014 Perşembe akşamı,salonu baştan sona dolduran nezih bir topluluğa iki saat boyunca hitap etti.
Gelen misafirler. Özellikle gençler, çıt çıkarmadan can kulağıyla, yürekleriyle konuşmacıyı dinlediler. Sanki üzerimize inen bir sekînet, bir rahmet vardı.
Ramazan Kayan Hocamız, dinleyenleri gündemin boğucu ve iç karartıcı ortamından çıkarı almış, bizleri kendimize, içinde yaşadığımız topluma ve Allah'a karşı olan sorumluluk alanlarına taşımıştı.
Mükerrem olan, Halife olan, özne olan, öncü olan, sorumlu olan biz insanları kendimizi keşfetmeye, kendimizi yeniden inşâ etmeye, pozitif olmaya, kendimizle barışık olmaya çağırıyordu. “İnan bu meçhul” değil, “insan bu mes'ul” diyordu.
İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi'ne ve Şube Başkanı Mehmet İncili'ye teşekkürler.

                                     HEM NALINA HEM MIHINA
BAŞ'I BOZUK BAŞ
BTP Genel Başkanı Atatürkçü, Milliyetçi, Alevî ve Sünnî olduğunu söyleyen, “Herkese iş, eş, aş. Haydar Baş” sloganıyla meşhur olan hocamız da kükremiş,Kırım'ın Rusya tarafından ilhâkından sonra, kendi gazetesi olan Yeni Mesaj'da:
-“Kırım, ait olduğu yerde” demiş.
Allah Allah, bu hocalara(!) ne oluyor yahu? Biri Amerika için çalışıyor diğeri de Rusya için çalışıyor.
GEKAS'LI TORKU
Torku Konyaspor, deplasmanda Bursaspor'u 2-1 yenmeyi başarmış. Maçın gollerini ikinci yarıda Gekas atmış.Aferin Gekas'a.
 Borek'den pasta börek olmayınca Gekas kurtarıyor Konya'yı.
Gel Kas'ıl Konya, gel  Kas'ıl.
                                                          GÜNÜN SÖZÜ
GENÇLER EVLENİNİZ. YA MUTLU OLURSUNUZ, YA DA FİLOZOF.   (SOKRATES)