Patlamadan 2 gün sonra Beyrut'a gelen Fransa Cumhurbaşkanı Macron, mevkidaşı Mişel Avn, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi. Lübnan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Macron, sokaklardaki insanların öfkeli olduğunu hissettiklerini anlatarak "Yolsuzlukla mücadele için hızlı siyasi girişimler başlatılmalı. Lübnan yıllardır ekonomik kriz sıkıntısı yaşıyor. Bu krizin çözümü için siyasi girişim gerekiyor." ifadelerine yer verdi.

Daha sonra Fransa'nın Beyrut Büyükelçiliği resmi konutunda basın toplantısı düzenleyen Macron, Lübnan’lı yöneticilerle görüşmelerinde açık bir dil kullandığını, onlardan da sorularına şeffaf cevaplar beklediğini belirtti. Eylül ayının başında Lübnan'a geri döneceğini bu büyük sıçramanın yapılabileceği kanaatinde olduğunun belirten Macron "büyük sıçrama" ifadesine açıklık getirmedi…

Fransa'nın başkenti Paris'te 2018'de düzenlenen Lübnan'a destek konferansı CEDRE ‘de vadedilen yardımların, elektrik, su ve kurumlarda yapılacak reformlar ile yolsuzlukla mücadelenin gerçekleştirilmesini beklediğini kaydeden Macron, ‘Lübnan'da yeni bir siyasi düzenin inşa edilmesi gerektiğini’ vurguladı.

Ziyareti esnasında yetkililerle bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yaptığı açıklamalarda ziyaretinin, "Fransa halkının Lübnan halkıyla dayanışma içinde olduğu mesajını vermek", "yaralılar ile hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanında olmak" ve "patlamanın nedenine ilişkin bir açıklama duymak" gibi hedefleri bulunduğunu ifade etmesi Arap medyasını rahatsız etti. Macron’un yaptığı açıklamalardan ve üslubundan rahatsız olan Arap basını, Fransa Cumhurbaşkanının açıklamasında “sömürgeci zihniyetin yattığı” nitelemesinde bulundu…

Arap sosyal medya kullanıcıları, Macron'un "Lübnan'da yeni bir siyasi düzenin inşa edilmesi gerektiği" yönündeki gibi çeşitli açıklamalarını ve patlamanın ardından sergilediği tutumu eleştirdi.

İngiltere'de yaşayan Filistinli tarihçi Beşir Nafi, Twitter hesabında Macron'un ziyareti hakkında: "Fransa, bir süredir Emmanuel Macron gibi emperyalist yanını frenleyemeyen bir cumhurbaşkanı görmemişti." ifadelerini kullandı. Nafi, "Adam (Macron),utanmadan Lübnan siyasi hayatı için yeni bir döneme girmekten bahsediyor. Felakete uğramış Beyrut'a yaptığı kısa ziyarette Lübnan hala Fransız sömürgesiymiş gibi davranıyor." yorumunu yaptı.

Yemenli aktivist Yemani bin İslam es-Salimi, "21. yüzyılda yaşıyoruz. Dünya artık daha güçlü. Sömürge zamanları geçti. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un zihninde devam ediyor." ifadelerine yer verdi. Salimi, "Macron, Lübnan'da siyasi, ekonomik, toplumsal rejim değişikliğinden bahsediyor. Lübnan hala Fransız sömürgesiymiş ya da kendine bağlı bir köymüş gibi davranıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Filistinli gazeteci Abdulkadir Fayiz ise, "Macron, ülke içi krizleri ve uluslararası başarısızlığını bir kenara bırakıp sanki Lübnan, Fransız sömürgesiymiş gibi davranıyor. Rejim değişikliğinden, yeni bir siyasi dönemden ve yeni Lübnan'dan bahsediyor." ifadelerini kullandı. Fayiz, "Bölgedeki rolü büyük ölçüde gerileyen Fransa, Beyrut felaketini, bölgede yeniden konumlanmak için kullanıyor gibi." tespitinde bulundu.

Mısırlı aktivist Nur ed-Din de "Macron, yeni Lübnan'dan, daha iyi bir ekonomiden bahsediyor. Sanki Lübnan, Fransız sömürgesi." ifadelerine yer verdi…

Arap medyasının en azından bir kısmının infialini anlamak mümkün değil. Sahi niye rahatsız oluyorlar ki? 1516 yılında Mercidabık zaferiyle Yavuz Sulta Selim tarafından yönetimi Osmanlı’ya geçen Lübnan, Osmanlının mağlubiyeti ile sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa ile temasa geçen Marunîler ve İngiltere ile temasa geçen Sünniler arasındaki hangi ülkenin sömürgesi altına girelim düellosu sonunda Fransa’nın baskın politikasıyla sömürgesi altına girmemiş miydi?

Lübnan halkı belki bilmiyordu ama en azından ülkenin okumuş yazmışları 1943 yılında Fransa’nın görsel sömürgeden kurtulduklarını sanırken gerçekte sömürgenin yönetim kanalıyla devam ettiğinin farkında değiller miydi?..

Şimdi Osmanlı’nın zayıf zamanında hemen fırsatı ganimet sayan yabancı güçlere kucak açan Lübnan’ın sözde aydınları ve kanaat önderleri neden soruyorlar acaba Fransa Cumhurbaşkanının pervasız açıklamalarını (!)…

Biz de Osmanlı torunu olarak bölgeyi ziyaret ettik ama sömürmek için değil dün olduğu gibi bu günde kardeşliğimizi göstermek için. Dün geldiği gibi bugünde 45 saatlik 4.139,1 Km’lik yolu kateden Fransa Cumhurbaşkanı acaba neden bunca zahmete katlandı? (2)

Gelecek yazımız, Lübnan’ın coğrafi sınırları ve Haçlıların bölgedeki hakimiyetleri hakkında olacaktır.