Seninle maksadın buldu arzın ölü toprağı
Anladı ağaçlar bile niçin taşır yaprağı
Çünkü nurun Ruşen etti zindan olmuş dünyayı
Gül cemalin gülsen etti dikendeki mumyayı
Rahme düştün çiçek açtı zulmetin bağrında taş
Teşrifinle cana geldi kimsizin gözünde yaş
Ayak basışınla başlar bitmeyen ümmet derdin
Gözün açtın ilk nefeste Yârab ümmeti derdin
Doğum günün ta geceden semalarda sezildi
Canlar öncesinde senin pakı soyun çizildi
Tecellinle kâhı taştı, kâhı durdu, çöl, ırmak
Sapıtmışlar ağlaşırken öksüze oldun sığnak
Sen bilirdin yetim derdin sende öyle doğmuştun
Yıllar sonra bu sevginle gözyaşına boğmuştun
Kundağından sıyrılırken düştün anne koynundan
Öksüzlük huzmesi aldı yetimliği boynundan
Hamrunu yoğurdu rahman yetim, öksüz suyuyla
Başka türlü baş edilmez azmışların huyuyla
Ne zaman alışsa kucak nurdan teni sarmaya
Hikmetinden sual olmaz gelir onu almaya
Tam alırken baba kokusunu büyük babadan
O nu da götürdü Mevla çekti aldı aradan
Sen senidin, sen Ahmet’tin Muhammet Mustafa
Son ümmetin server’iydin yok idi sana sefa
Geçecektin bir bir dünya imtihan surlarını
Yenmek için putlarını o yamyam kullarını
Öylesine azmışlardı yemişlerdi başları
Öz kızlara çukurlarda atmışlardı taşları
Onlar için bir zül idi kızlara baba olmak
Azmışlığın hudutları bu kadar olur ancak
Allah seni sarmalıydı sapkınların şerrinden
Köhne saltanatlar ürker hakikat neferinden
Öyle ol ki uzak dursun kirli kalpler, desise
Ruh iklimi aldanmasın sır saklayan nefis’e
Yolun şavkı ümmetini hakka sebil olmalı
Seni öldürmeye gelen sende hayat bulmalı
Örnek insan önder insan ey nebiler sultanı
Yüz bin kere feda olsun yoluna koyduk canı
Kulluk anlamaktır elbet yaratılış hikmeti
Onun adı Muhammed’dir, doğru onun ümmeti
Diğer ümmetlerde elbet aynı boydan geldiler
Tek farkları göklerin buyruğun yere serdiler
En son demde cem eğlendi inanlar bir safta
Son kitap armağan etti onlara altın yafta
Dedi ki ‘kat’ı İndullah’ ‘din’i İslam dinidir
Gayrisi yolun sapıtmış azmış insan kinidir
Bu uğurda nice hak nebi gelip geçti amma
En son gelen peygamberi sakın başkası sanma
Yetimlik mektebi bitti öksüzlük geldi sere
Ticaretle uğraşırken alıp götürdü nere
Nübüvvet müjdesi verdi ona Şam’ın yolları
‘Hıra’da başlayıp bitti aşkın halvet kolları
Gel dedi yaradan ona bu buyruğu al götür
Kullarıma son Resulsün vazifeni yap otur
Orda başladı habipin kullarına hasreti
Onun ancak ümmetidir bu cihanda serveti
Can siperim servetinden ayrı koyma kulunu
Azmışların yollarından çevir benim yolumu
Kulluk için bizi kullarından gayrı kayırma
Sevgilinden bizi orda ayrı sayıp ayırma
04.09.2010